Yüreğinizin en derinlerinde hissedebileceğiniz sıcacık bir duygudur dostluk. En sıkıntılı anınızda sevinçtir, en neşeli anınızda da üzüntüdür. Diğerinin duygularını anlamaktır, yıllarca görüşmeseniz de hatırlanmaktır, sonsuza dek sürecek olan arkadaşlıktır.

Dostluklarda zamanın önemi olmamalı, başın ne zaman sıkışırsa sıkışsın, koşabilmeli, kapısını çaldığında gözlerindeki o bakışı anlayabilmektir. İhtiyaç duyduğunda omuzlarına yaslanabilmeli, kardeşten de yakın olabilmektir. İnsanlar dostlarına en gizli sırlarını bile verebilmeli, övüldüğünde değil, yuhalandığında durup koluna girebilmeli, sana senden çok güvenen bir sırdaş olmalıdır. Dostunun göz bebekleri bulutlandığında yaklaşan fırtınayı sezebilmektir. Dostluklar hiçbir menfaate dayanılmadan sadece bir sevgi üzerine kurulur. Dost aile gibidir. Ailesine, kardeşine, çoluğunu, çocuğuna anlatamadıklarını, paylaşamadıklarını dostuyla paylaşabilmelidir insan.


Paylaşmak, güven, fedakârlık gibi zor bulunan bir çok güzel duyguyu hissettirir dostluk. Her şeyden önce paylaşmayı öğretir. Acılarını, mutluluklarını, dinlediğin güzel bir şarkıyı ve izlediğin güzel bir filmi, kazandığın bir başarıyı, kaybettiğin şeyleri, kısaca her şeyini paylaşabilirsin dostunla. Dostluk, aynı zamanda açık sözlülüktür. Bilirsin ki gerçek dost asla bitmez, ihanet etmez, seni yarı yolda bırakmaz. Bu güveni çok sınırlı sayıda insan hissettirebilir sana, annen gibi, kardeşin gibi, asla bitmez bir bağdır dostluk. Yüreklerimizin beraber attığı, moralimizin bozuk olduğu zamanlarda yüzümüzü güldürecek, sımsıcak bir tebessümdür dostluk. Soğukta tek paltoyu paylaşabilmek, yoklukta kuru ekmeği bölüşebilmektir. Mertliktir, dürüstlüktür. Mert olmayan, dürüst olmayan insandan asla iyi bir dost olamaz.

 

Dost sıkıntıyı da sevinci de paylaşabilmelidir. Birbirine kırılmadan, gücenmeden konuşabilmek, sitem edebilmek, birbirinin kahrını çekebilmektir. İyi günde hoş sohbet, balım gülüm muhabbet değildir dostluk. Dostluk öyle bir şey ki, dostunun sitemini de, sevicini de, üzüntüsünü de gocunmadan paylaşırsın. Yok, dostun için sıkıntıya giremiyorsan, sıkıntılarına katlanamıyorsan, üzüntüyü birlikte bölüşemiyorsan, sen dost değilsin, dost görünümlü bir kişisin demektir. Pir Sultan ABDAL’ın dediği gibi; ‘’ Hiç ellerin taşı bana değmez, dostun gülü yaralar beni’’. Gerçek dostlar yıldızlara benzer, karanlık çıkınca ilk onlar görülür. İyi güne aldanıp dostumuz var sanmayın, gerçek dostu ancak kötü günlerde tanırsınız.

Son söz; ‘’Dost uğruna ölmek kolaydır, fakat uğruna ölecek dostu bulmak çok zordur.’’ Sırtınızı güvenle dönebileceğiniz iyi dostlar edinmeniz dileği ile.