GÜVENLİ YAPILAŞMA ÖNCELİKLİ SORUN
İnşaat Muhendisleri Odası (İMO) Aydın Şube Başkanı Ali Atılım Kahraman yaptığı basın açıklamasında
Marmara Depreminin nüfus ve sanayi yoğun bir bölgeyi etkilediği, büyük can ve mal kaybına yol açtığı ve toplumsal bir travmaya dönüştüğü belirterek "26 yıl geçmesine rağmen deprem tehlikesinin hâlâ İstanbul ve Marmara bölgesinde yaşayanların en büyük endişesi . 23 Nisan 2025’te Silivri açıklarında meydana gelen 6,1 büyüklüğündeki deprem, bu kaygıları yeniden gündeme getirdi.
Ülkede son 100 yılda 85 yıkıcı deprem meydana geldi ve yaklaşık 85 bin kişi hayatını kaybetti. Ülke nüfusun yüzde 96’sı deprem riski altında yaşıyor ve öncelikli sorun güvenli yerleşim ve yapılaşmadır." dedi
İLGİLİ KURUMLAR YEREL YÖNETİMLER SORUMLULUKLARINI YERİNE GETİRMELİ
Depremin doğal bir olay olduğunu ,afete dönüşmesinin ise insan kaynaklı olduğunun altını çizen Kahraman "Bilimsel bilgi ve mühendislik birikimiyle can ve mal kaybı önlenebilir. Siyasal irade, yerel yönetimler ve ilgili kurumlar sorumluluklarını yerine getirmeli, kent planlaması, yapı üretimi ve denetim süreçleri bilimsel ilkelere göre yürütülmelidir." diye konuştu.
AFETLER ÖNLENEBİLİR
“Depremler kaçınılmaz; ancak afetler önlenebilir olduğunu ifade eden Kahraman "Daha fazla geç kalmadan, bir tek insanımızı daha yitirmeden bilimin ve kamusal sorumluluğun rehberliğinde harekete geçirmeliyiz.
17 Ağustos 1999’dan 6 Şubat 2023’e, oradan günümüze uzanan süreç göstermiştir ki ülkemiz depremlerde kırılgan yapı stoğu, yetersiz planlama anlayışı ve denetimsiz bir yapı üretim sürecine sahiptir. Buna karşılık, bilimsel bilgi ve mühendislik birikimiyle bu sorunların üstesinden gelmek mümkündür. Bunun için ülkemizin hem yetişmiş insan gücü hem de maddi olanakları yeterlidir. Yeter ki toplum yararını esas alan bir anlayışla hareket edilsin; bilimsel verilerle şekillenen bir planlama yaklaşımı benimsenip kamusal denetim etkinleştirilsin.
İnşaat Mühendisleri Odası olarak altını çiziyoruz: Deprem, doğal bir olaydır; afete dönüşmesi ise tamamen insan kaynaklıdır. Bilimsel bilgi ışığında hareket edildiğinde depremler felakete dönüşmez, can ve mal kaybı yaşanmaz. Bu nedenle siyasal irade, yerel yönetimler ve tüm ilgili kurumlar, sorumluluklarını yerine getirmeli; kentlerin planlanmasından yapı üretim süreçlerine, yapı denetiminden kentsel dönüşüme kadar tüm adımlar bilimsel ilkelere göre atılmalıdır." ifadelerini kullandı