Operasyonun genişleyerek Şeyma Subaşı hakkında yakalama kararı çıkarılması ve Ela Rümeysa Cebeci'nin tutuklanması, Ersoy'un "örgüt kurma" suçlamasındaki konumunu daha kritik hale getirdi.
Ersoy'un "uyuşturucu kullanmıyorum" yönündeki savunmasına en büyük darbe 15 Aralık'ta gelen Adli Tıp raporuyla vurulmuştu:
Raporda, Ersoy’un saç örneğinde "kokain ve metabolitleri" saptandığı kesinleşti.
Aynı soruşturmada tutuklanan Ela Rümeysa Cebeci’nin raporunda ise hem kokain hem de esrar ve sentetik uyuşturucu izlerine rastlanmıştı.
Savcılığın sevk yazısında Mehmet Akif Ersoy hakkında şu vahim iddialar yer alıyor:
Konutunda uyuşturucu partileri düzenlediği ve kullanım için güvenli alan oluşturduğu.
Eve gelen kadınlara uyuşturucu temin edildiği.
Uyuşturucu trafiği üzerinden sektörel veya maddi kazanç sağladığı.
Ersoy, ilk ifadesinde "grup seks" ve uyuşturucu iddialarının tamamını reddetmiş, kendisine komplo kurulduğunu savunmuştu.
Habertürk, soruşturmanın hemen başında Ersoy'un görevine son verildiğini duyurdu.
Bu soruşturma, Türkiye tarihindeki en geniş kapsamlı "ünlüler ve uyuşturucu" dosyalarından birine dönüştü. Aralarında Veyis Ateş'in de bulunduğu çok sayıda medya figürünün tutuklanması, Bülent Turan gibi isimlerin "parazitler" çıkışıyla siyasi bir boyut da kazandı.