CHP eski Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, sosyal medyada İBB ve diğer CHP'li belediyelere yönelik yolsuzluk soruşturmalarına dair yaptığı açıklama sonrası gelen eleştirilere ve "ihraç" taleplerine cevap verdi. Kılıçdaroğlu, yolsuzluk konusunda taviz vermediğini vurgulayarak, "İddianamede adı geçenler temizlenip öyle gelsin" çağrısını yineledi.
TGRT Ankara Temsilcisi Fatih Atik’e konuşan Kılıçdaroğlu’nun öne çıkan değerlendirmeleri şöyle:
Kılıçdaroğlu, yolsuzluk iddialarına ilişkin yaptığı video sonrası parti içinden gelen tepkiler ve "ihraç edilsin" çağrıları nedeniyle üzgün olduğunu ve bunları anlamakta zorlandığını belirtti.
"Benden ne söylememi bekliyorlar? Yolsuzlukla ilgili bana bir şikâyet geldiğinde gereğini yaptım. İddianamede adı geçenler temizlenip öyle gelsin."
Kendi siyasi ve bürokrasi geçmişini hatırlatarak, tüccar veya müteahhit olmadığını, büyük bütçeler yönetmesine rağmen adının hiçbir zaman yolsuzlukla anılmadığını vurguladı.
"CHP’nin adı da yolsuzlukla anılamaz. Belediyelere yönelik iddialar ortada, iddianameler ortada... CHP, yolsuzluk iddialarına kalkan edilecek bir parti değildir."
Kılıçdaroğlu, ayrıca Suriye ve Orta Doğu politikasına dair yaptığı ve tartışma yaratan açıklamaları da savundu:
"Bahsettiğim tehlike İsrail ve ABD’nin bölgede yürüttüğü projedir. Bu bir devlet projesidir ve büyük resmi görmek gerekir."
Kürtlerin ABD ve İsrail tarafından Türkiye’ye karşı kullanılacak bir unsur olmadığını, çünkü onların "ayrılmaz kardeşlerimiz" olduğunu söyledi.
CHP’nin kurucu kimliğine dikkat çekerek, partinin devletin selameti için “öncü ve yol gösterici” olması gerektiğini ifade etti.
Kılıçdaroğlu, İmralı ziyaretine ilişkin sözlerinin de tartışma yarattığını hatırlatarak, "Milletimizin CHP’den beklentisi kardeşlik sürecine yön vermesidir" dedi.