Aydın Ziraat Odası Başkanı Rıza Posacı, tarıma ayrılan 7,6 milyar TL’lik desteğin yetersiz olduğunu belirterek, “Tarım Kanununa göre verilecek destek bütçenin yüzde 1’inden az olamayacakken bu rakam yüzde 0.4’tür” dedi.
Aydın Ziraat Odaları Koordinasyon Kurulu, düzenlenen toplantılarla Aydın tarımının sorunları ve geleceğini masaya yatırdı. Tarım sektörümüm sorunları ve tarım politikalarında yaşanan aksaklıkları rapor haline getiren Aydın Ziraat Odaları Koordinasyon Kurulu, hazırlanan raporu kamuoyuyla paylaştı.
Aydın tarımının sorunları ve çözüm yollarına yönelik olarak hazırlanan rapor hakkında bilgiler veren Aydın Ziraat Odası Başkanı Rıza Posacı, 2012 yılında verilecek olan tarımsal desteklerin gecikmeli olarak Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı tarafından açıklandığını savundu Posacı, “Toplamda 7,6 milyar lira destekleme ödemesi yapacak olan Bakanlık, bunun 2,1 milyar TL’sini hayvancılığa, 2,5 milyar TL’sini prim ödemesine yapacak. Mazot ve kimyevi Gübre desteği toplamına ise 1,4 milyar TL ödeme yapacaktır. Toplamda tarıma ayrılan 7,6 milyar destek yetersizdir. Çünkü, 2006 yılında çıkan Tarım Kanunu’na göre Genel Bütçeden bu kesime ayrılacak payın yüzde 1’den aşağı olmayacağı belirtilmiştir. Oysa açıklanan destek yüzde 0,4 oranındadır. İzmir-Çeşme ve Urfa’da yapılan ve Bakanlarımızın da katıldığı Ulusal Pamuk Zirvesi toplantısında; Ülkemiz cari açığının çok yüksek olduğu, enerji ve yağdan sonra en yüksek cari açığa pamuk ithalatının neden olduğu belirtilmiş ve bu açığın yerli üretimle giderilebileceği görüşü genel kabul görmüştür. Bunun da üretimin teşvik edilmesi ile mümkün olabileceği belirtilmiş ancak, şu andaki girdi maliyetlerinin çok yüksek olması ve üreticinin gelir elde edememesi dolayısıyla alternatif ürünlere yöneleceği belirtilerek, Pamuk üretiminde devamlılığın ve dışarıya daha az bağımlılığın pamuğa verilecek desteklerle mümkün olabileceği vurgulanmış ve kg. başına 60 kuruş pirim ile desteklenmesi istenilmiştir. Ancak, 2012 yılı için verilecek prim miktarı 4 kuruş artırılarak 46 kuruşta kalmıştır. Tekstil sanayi, sağladığı katma değer, yoğun iş gücü olması ve istihdam hacmi ile Ülkemizin lokomotif sektörü olan mukayeseli üstünlüğe sahip olduğumuz pamukta dışa bağımlılıktan kurtulmak için hak ettiği değerin verilmesi gerekmektedir” diye konuştu.
“ZEYTİNYAĞI ÜRETİMİ DESTEKLENMELİ”
2011 yılı Şubat ayında 3,40 TL olan mazot pompa fiyatının 4,01 TL’ye çıkarak yüzde 17,9 arttığına işaret eden Posacı, şöyle konuştu: “2012 yılı desteği ise yüzde 6,6 artırılmıştır. Üreticinin kullandığı mazot miktarları ürün deseni göz önünde bulundurularak, gerçeğe yakın belirlenmelidir. Halen uygulanmakta olan mazot desteği, gerçekleşen tüketim dikkate alınmadan belirlenmiştir. Gübre desteğinde de durum mazottan farklı değildir. Gübre fiyatlarının sürekli artması ve artış eğiliminde olması, birim sahaya atılması gereken miktarların kısılmasına neden olacak bu da verimliliğe etki edecektir. İlimizin ekonomik getirisi en yüksek ürünlerinden olan zeytin ve zeytinyağının durumu içler acısı. 4 yıl önceki fiyatına dahi yaklaşamayan zeytinyağı üreticisi perişan. Dizem olarak ifade edilen kaliteli yağ istihsaline rağmen fiyatlar 3,80-4 TL civarında. Üretici bu fiyatlarla maliyetini dahi karşılayamıyor. 2012 ürünü zeytinyağına verilen prim ise aynı seviyede. Sağlık açısından en ideal yağ olarak bilinen zeytinyağı üretimin sürdürülebilirliği bakımından yeterince desteklenmesi gerekiyor”
“SUYUMUZU KENDİ İMKANLARIMIZLA ALIYORUZ”
Aydınlı üreticinin büyük bölümünün sulama suyunu kendi imkanlarıyla aldığına işaret eden Posacı, buna rağmen talep edilen sulama tesisi katılım payının üreticiyi zor durumda bırakacağını ileri sürerek, “22 Mart 2011 tarihinde Resmi Gazetede yürürlüğe giren Sulama Birlikleri Kanunu’nun Birliğin Tüzel Kişilik Kazanması ve Birliğe Üyelik ile ilgili 4 Maddenin 5. fıkrasında belirtilen; İlk Üyelik kaydı sırasında, bir defaya mahsus olmak üzere Katılım Payı tahsil edilir. Katılım payı, birlikler için Bakanlar Kurulu kararı ile yürürlüğe konulan yılı sulama ve kurutma tesisleri işletme ve bakım ücret tarifelerinde Dekar Başına tespit edilen en düşük ücret tarifesinden aşağı olamaz denilmektedir. İlimizde 13-24 TL arasında değişen sulama tesisi katılım payının üyelik sırasında alınacak olması çiftçimizi ekonomik olarak sıkıntıya sokacaktır. Üyelik sırasında, bir kereye mahsus olarak alınacak olan Sulama Tesisi Katılım Payının makul seviyelere çekilmesi ya da yıllara dağıtılması uygun olacaktır. Menderes Nehri, Akçay, Çine çayı gibi akan sulardan kendi imkanlarıyla su alan üreticilerden sulama ücreti tahakkuk ettirilmektedir. Sadece Aydın ilinde uygulanan bu sistemin kaldırılmasını istiyoruz” şeklinde konuştu.
Ziraat Bankası’nın 2012 yılı için ürün bazında vereceği işletme kredisi oranlarının yüzde 10 artıracağının açıklandığını sözlerine ekleyen Posacı, buna rağmen Ziraat Bankası Genel Merkezinin onay yetkisini şubelerden alarak kendisinin kullanması ve verilen kredileri yüzde 25 kesintili ödemesi ile üreticinin mağdur edildiğini iddia etti.

aydinpost-facebook.20120414234532.jpg

aydinpost-twitter.jpg