İnce, CHP İstanbul Milletvekili İhsan Özkes ile TBMM'de düzenlediği basın toplantısında, medyanın olayları doğru yansıtmadığını, Meclis'i ''boykot ya da protesto etmediklerini'' belirtti. ''Savaş yönetmiş bir Meclis'i boykot etmeyiz, edemeyiz'' diyen İnce, ülkenin kuruluşunda var olan partinin, Kurtuluş Savaşı'nı yönetmiş Meclis'i boykot etmesinin söz konusu olmadığını ifade etti.
 
''Meclise gelsinler'' çağrısını eleştiren İnce, ''Biz zaten Meclis'teyiz'' dedi.
 
İnce, kimseden himmet beklemediklerini, herkesin görevini yapmasını istediklerini belirterek, şöyle devam etti:
 
''Anayasa'nın 95. maddesi ortada, içtüzüğün 21. maddesi ortada. Bunların gereğini yapacak yetkililer. Başbakan'dan yargıya talimat verip akkadaşlarımızı serbest bırakması beklentimiz yok. Arkadaşlarımıza af, dokunulmazlık, özel bir ayrıcalık istemiyoruz. Millet iradesinin Meclis'e yansımasını istiyoruz. Derdimiz milletin oylarıdır. Sonu nereye gider? Geldiğimiz yer neresi ise oraya gider. Nereye giderse gider. Haklı olduğumuz bir davayı savunuyoruz. Haklıyız, milletin oylarının peşindeyiz. Kendi geleceğimizin peşinde değiliz.''
 
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın ''yemin etmeden maaş alıyorlar'' dediğini belirten İnce, yemin töreninden önce sağlık harcaması yapan iktidar partisi milletvekili olduğunu söyledi.
 
''Bunu mu açıklayalım? Bunlar ufak işler'' diyen İnce, ''3. sınıf kasaba politikacısı konumundan bütün siyaset kurumunun kurtulması gerektiğini'' ifade etti. İnce, ''Sen başbakansın, dedikodu yapma. Başbakansan başbakan gibi davran. Kasaba politikacısı gibi davranma. 'Yemin etmeden maaşlarını alıyorlar, tükürdüklerini yalayacaklar...' Bunlar yakışmıyor. Seçim kampanyası boyunca herkese tükürdü Başbakan, sonra balkona çıktı tükürdüğünü yaladı. Onun geleneğinde var, bizim geleneğimizde yok'' diye konuştu.
 
Ortada bir sorunun olduğunu, bunu çözmek gerektiğini kaydeden İnce, milletin tutuklu arkadaşlarına oy verdiğini, bunların yemin etmesini istediklerini vurguladı.
 
Muharrem İnce, Başbakan Erdoğan'ın 20 Eylül 2002 tarihinde ''Yargı kararları millet iradesi ile uyumlu olmalı'' dediğini belirterek, ''Bugün niye tornistan yapıyor? Biz 20 Eylül 2002'deki Recep Tayyip Erdoğan'ı arıyoruz'' dedi.
 
Ülkede ''cadı avı'' başlatıldığını, ''hak arayanların haklandığını'' öne süren İnce, kin ve nefretle ülke yönetildiğini iddia etti. İnce, ''Başbakan tahrik, yardımcıları tehdit siyaseti yapıyor. Bundan vazgeçmelilerdir'' ifadesini kullandı.
 
-''TEHDİTLERE PABUÇ BIRAKMAYIZ''-
 
RTÜK Üyesi Zahid Akman'ın gözaltına alınmasının, ''Akman'ı aklama ya da gündemi dağıtma'' projeleri olabileceğini ileri süren İnce, ''Şimdiye kadar neredeydiniz?'' diye sordu.
 
AK Parti Grup Başkanvekili Mustafa Elitaş'ın ''CHP'li milletvekillerine yemin etmeleri için 15 Temmuz'a kadar süre verdiğini'' belirten İnce, Elitaş'ın bakan olamadığı için ''kıskançlık ve telaş içinde olduğunu ve sağlıklı düşünemediğini'' ifade etti.
 
İnce, şöyle konuştu:
 
''Diyorlar ki yemin etmediğiniz için milletvekilliğiniz başlamaz. Yemin etmediğimiz zaman milletvekilliğimiz başlamıyorsa devamsızlığımız da başlamaz. 1 sene Meclis'e uğramayan Kemal Unakıtan'a devamsızlığı niye uygulamadılar? Recep Bey düşsün deyince düşüyor mu. Başkanlık Divanı'na gitmeyecek mi, divan savunma istemeyecek mi? Yani bugün-yarın 276 parmak kalkacak milletvekilliğimizi mi düşürecekler? Yürekleri varsa düşürsünler. Burası İstanbul Belediye Meclisi değil. TBMM, Sayın Başbakan'ın emir komuta zinciri içinde çalışan bir yer değildir. Bu tehditlere pabuç bırakmayız. Kimseyi tehdit etmiyoruz ama hiçbir tehdide de boyun eğmeyiz.''
 
Erdoğan'ın Kılıçdaroğlu'nun yabancı misyona gönderdiği mektup nedeniyle ''Bizi Yunana şikayet ettiler'' dediğini belirten İnce, Başbakan'ın ABD'de CNN televizyonuna ''Türkiye özgür değil, kızlarımı onun için ABD'da okutuyorum'' dediğini, kendi milletvekilinin Sosyalist Enternasyonal'e CHP'yi şikayet eden mektup yazdığını kaydetti. İnce, ''Biz ülkemizi şikayet etmedik, yapılan bir hukuksuzluğu anlattık'' dedi.
 
-''BENİM BİLDİĞİM, BÖYLE BİR UZLAŞMA FORMÜLÜ YOKTUR''-
 
Soruları da yanıtlayan İnce, CHP Grup Başkanvekili Akif Hamzaçebi'nin TBMM Başkanı Cemil Çiçek'i ziyaretinde ''uzlaşma formülünün ortaya çıktığına'' ilişkin haberlerin anımsatılması üzerine, ''Benim bildiğim böyle bir uzlaşma formülü yoktur. Sayın Hamzaçebi ile konuuşursanız, daha ayrıntılı bilgi alabilirsiniz'' diye konuştu.
 
İnce, TBMM Başkanı Çiçek'in ''bu işi çözerim'' sözünün CHP için yeterli olup olmayacağının sorulması üzerine ise ''Yasama Meclis'nin sorunudur bu. Bu Meclis'in üyeleri kesinleşmiş cezaları olmamasına rağmen içerde tutuluyor. Bu yasama meclisinin başkanının da sorunudur, onun da namusudur. Bu konudaki bir iradesi tabii ki bizim için önemlidir. Ancak ortada böyle bir irade yoktur. Ama daha çok yeni tabii ki. Bu iradeyi görmeden bir şey söylemem doğru olmaz. Ama birincil derecede Meclis Başkanı'nın sorunudur. Çünkü, arkadaşlarımız bu Meclis'in üyesidir'' dedi.
 
-ÖZKES-
 
İhsan Özkes ise AK Parti Genel Başkan Yardımıcısı ve Ankara Milletvekili Salih Kapusuz'un Meclis berberinde ''3 milletvekili daha tutuklanacak'' dediğine ilişkin iddiasını yineledi. Olayın gelişimini anlatan Özkes, dedikodu yapmadığını, eski bir müftü olarak yalan ve iftiranın sorumluluğunu çok iyi bildiğini kaydetti.
 
Özkes, ''Bu bilgi ve sorumlulukla olayı anlatmaya çalıştım. Ancak aynı sorumluluğu Sayın Kapusuz'da göremedim. Sözlerinin arkasında duramıyor ve bir anlamda tükürdüğünü yalıyor. Söylediği sözleri yalanlayarak aklanmaya çalışıyor. Yalanla imanı bir arada tutmaya çalışanların yani olduğu gibi görünmeyen ve göründüğü gibi olmayanların şerrinden Allah'a sığınırım'' dedi.
 
AA