AYDINPOST HABER SERVİSİ  - Bugün Yılmazköy Mahallesi Sakinlerinin yoğun katılımı ile sondaj yapılan bölgenin ve kuyuların ÇED Raporları ile ilgili son durumu ve gelinen son noktayı açıkladıkları bir basın toplantısı düzenlendi.

Basın toplantısı şu anda sondaj yapılan bölgede kalabalık bir mahalleli topluluğu ile beraber avukatlar ve sivil toplum kuruluşları Başkanları ve temsilcilerinin katılımı ile yapıldı. 

Yılmazköylülerin Çevre Etki Değerlendirme (ÇED)  raporu davası avukatlarından Hüseyin Yıldız “Yılmazköylüler ve Sivil Toplum kuruluşları olarak  Jeotermal Enerji Sistemi (JES)  denilen  santral için yapılan çalışmaları ÇED raporu alınmadan ve ilgili firmanın malınızı satın yoksa kamulaştırma yoluyla alırız tehditleri altında açmış olduğumuz davayı kazandık ve firmanın bu sürece uymasını bekliyoruz. Bundan sonrada bu konu hakkında duyarlılığımız devam edecek. Yılmazköy ve Aydın’ın her yeri dahil hiçbir yerde santral işletmelerinin yapılmasına kesinlikle karşıyız bu konuda çalışmalarımız sürüyor. Yılmazköy’de arazisi olan vatandaşlarımıza tehdit yağıyor .

Yılmazköy ÇED davası avukatlarından Arif Ali Cangı ve Berrin Esin Kaya Hanımefendi ile birlikte  harekete geçtik. Ve en doğru yol olarak dava açmanın gerekliliğini  gördük. Almasını  biliriz gibi sözlere  karşı mücadelemiz sonuna kadar devam edecek .Yılmazköy halkı Sivil Toplum Kuruluşları(STK) desteğiyle Jeotermal Santralinin yapılmaması için elinden geleni yapacağına inanıyorum.

Yılmazköylülerin avukatlarından  Arif Ali Cangı’ da yaptığı açıklamada ; “Aydının dağlarından yağ ovasından bal akar” diyorduk ama bu santraller  yapılırsa oda olmayacak. Jeotermal Elektrik Santrallerinin (JES), ÇED değerlendirmesi yapılmadan, görüş alınmadan araziyi kamulaştırmaya çalışıyorlar. Böyle bir şey olabilir mi? Burada tarım mı yapılacak yoksa elektrik enerjisi mi üretilecek? Burası yaşanmaz hale gelecek. Siz nasıl olurda halkın görüşünü, bu tarlalarda ekmeğini kazanan değerli  vatandaşlarımızın düşüncelerini almazsınız. Bu nasıl bir vicdansızlık bu ne iş bilmezliktir. Bu konuda mahkeme kararı çok önemlidir. Üzerinde tarım yaptığımız topraklar 100 bin lerce yılda oluşuyor. Yenilenemez bir kaynak değerlerdir.Jeotermal yenilenebilir ama çok tehlikelidir.Bu jeotermal enerji santrali yaşam sürecinde kötü durumlara yol açacaktır. ÇED  sürecine dair proje sunulduğu halde görüş alınmadığı için mahkeme iptal  kararı aldı. Biz enerjiden elde edilecek   karı değil yaşanılabilir bir Türkiye istiyoruz. Yargısal süreç  bitme den kuyu açtırıyorlar.

Yılmazköy avukatlarından Berrin Esin Kaya, Aydın Tabip Odası Başkanı Metin Aydın, Ziraat Mühendisleri Odası Aydın Şube Başkanı Mahmut Nedim Barış, Aydın Çevre Platformu Derneği  Başkanı (AYÇEP) Mehmet Verimli yaptıkları açıklamalarla Yılmazköylülerin bu çabalarını desteklediklerini ve gerekçelerini açıkladılar.