Seçimlerden tek başına iktidar olarak çıkan AK Parti yeni döneme

hızlı başladı.

Öncelikle yasal düzenlemeye ihtiyaç duyulmayacak işlerden başladı.

Emekli, öğrenci, asgari ücretliler ve kadınlar için verilen sözler tutuldu.

Anlaşılıyor ki, yeni Hükümet reform hükümeti olacak.

13 yıldır verilen hizmet ve yapılan yatırımlar artarak devam edecek.

Artık millet olarak bu hizmetleri kanıksadık.

Büyük hizmetler bile, sıradan işler haline geldi.

Milletin AK Partiden beklentisi “Yeni Anayasadır.”

Yeni anayasa talebi dün vardı, bu günde var.

Bu talep 13 yıldır karşılık bulmadı.

Değişik gerekçelerle ertelendi.

Artık ertelenmeye tahammül yoktur.

Bu dönem anayasayı değiştirmeyen Ak Parti, bir daha bu desteği alamaz.

Bu sebeple;

Yeni yasama döneminde anayasa topyekün ele alınmalıdır.

Anayasa değişikliğinde mecliste mutabakat aranmalı, ancak mutabakat milletle yapılmalıdır.

Anayasanın metni mümkün olduğu kadar kısa ve anlaşılır olmalı..

Geleceğimizi “Ölmüşler” şekillendirmemeli...

Anayasanın “Değiştirilemez denilen dört” maddesi dahil yeniden yazılmalıdır.

Cumhuriyetimizin temel nitelikleri açık-seçik yazılmalı;

Millet, bazı maddelerle cendereye alınmamalıdır....

Yeni anayasada, insanların düşünme özgürlüklerini engelleyecek maddeler asla olmamalıdır.

Ülke için “Değişmez ve değiştirilemez” gibi, absürt maddeler yerine,

“Değiştirmek” için, nitelikli çoğunluk şartı getirilmeli ve referandum şartı aranmalı..

Yeni anayasada, sadece insanlara Yaratıcının verdiği “Temel haklar” koruma altına alınmalı.. Yönetim biçimleri değil...

Her yönetim biçimi, daha iyisi bulununca mutlaka değiştirilir.

Yöneticiler dirense bile, toplumdan gelen değişim talebine mağlup olurlar.

Bizim talebimiz;

AK Partinin %49.5 oyun sorumluluğuyla hareket etmesidir.

Meclis iç tüzük 11. maddesi, oluşturulacak komisyona partilerin hangi oranda üye vereceğini esasa bağlamıştır.

Her parti aldığı oy oranında üye verecektir.

Komisyona üye verirken bu esasa uyulmalıdır.

“Güzellik olsun” diye, geçen yasama döneminde olduğu gibi, mecliste grubu bulunan partilerden eşit üye alınmamalıdır.

Geçen dönem gördük ki;

AK Partinin diğer partilere yaptığı “Jest” işe yaramamıştır.

Hal böyleyken, aynı hata tekrar edilmemelidir.

Vesayetçi anlayışa karşı “Milli İrade” savunusu yapan AK Parti, milletten aldığı iradeyi “Jest olsun” diye diğer partilere verme centilmenliğinden vazgeçmelidir.

AK Partiye oy vermiş ve oy istemiş bir yurttaş olarak buna rızam yoktur.

Benim gibi rızası olmayanlar varsa, sesini yükseltmeli “Milli İrade yetki” devrine rıza göstermemelidir.

İtirazımızı her platformda dillendirmeliyiz!

Şayet, mecliste oluşturulacak anayasa komisyonunda böyle bir yetki devri yapılırsa bilelim ki, “Anayasa değişsin” istenmiyordur.

Tutumları daha baştan belli olanlarla böyle bir birlikteliğin anlamı “Biz yeni Anayasa yapmak istemiyoruz!” demektir.

Matematikte hiç bir zaman: % 49.5- % 25’le

                                              % 49.5- % 13.4’le

                                              %  49.5- % 10.8’le  eşit sayılmaz.

“%49.5 niteliksiz oy” diğerleri “Nitelikli oy” değildir.

AK Parti milletin verdiği yetkiyi kullanmalı, görevini yapmalıdır.

Fırsatı teperse, bir daha bu imkanı bulamaz.

Millet verdiği görevden azleder.

Hesaplar buna göre yapılmalıdır.

Vesselam…