Emniyet Genel Müdürlüğü Özel Harekat Dairesi Başkanı Behçet Oktay'ın ölümüne ilişkin, olay gecesinde yanında bulunan Halil Kesici'nin ''adam öldürmek'' suçlamasıyla yargılanmasına başlandı. Ankara 8. Ağır Ceza Mahkemesi'ndeki duruşmaya, sanık Kesici ve avukatı, Oktay'ın eşi Şengül Oktay, oğlu Mehmet Toğan Oktay, kardeşleri Şule Oktay, Nezih Turgut Oktay ve Zeynep Demirci ile avukatları katıldı.

İddianamenin okunmasının ardından ifadesi alınan Kesici, Emniyetteki ifadelerini tekrarladığını belirterek, Oktay'ı öldürmediğini söyledi. Yaklaşık 10 yıldır tanıdığı Behçet Oktay'ın, kız kardeşi Nergis Kesici ile ilişkisinin olduğunu anlatan Kesici, şunları kaydetti:
''Olay gecesi Behçet Oktay sarhoş bir şekilde bize geldi, annemle birlikte içeri davet etmemize rağmen girmedi. Kız kardeşim Ankara'da değildi. 'Kendi annesi kadar çok sevdiğini' söylediği anneme 'ben seni çok üzdüm, hakkını helal et' dedi ve gitti. Bir süre sonra Oktay'ın arabasının kara saplanıp patinaj yaptığını gördüm ve yardım etmek için dışarı çıktım. Apartmandan aldığım kürekle karları temizlememe rağmen araç kurtulmayınca Oktay arabadan inmek istedi, bu sırada ayağı kaydı ve düştü. Oktay, 'şu düştüğüm hale bak' diyerek sinirli bir şekilde arabayı tekmeledi. Sonra silahının üzerinde olmadığını fark etti. Silahı bulmak için birlikte arabanın içine baktık. Burada bulamayınca silahı dışarıda aramaya başladık. Bu sırada silah patladı, hemen koştum. Behçet Oktay yerdeydi, başındaki kanı durdurmak için göğsüme yatırdım. Sonra da polisi ve acil servisi aradım.''

Mahkeme Başkanı Bahattin Özbaş'ın, ''Elinde barut artıkları tespit edildi, bunun için ne diyorsun?'' sorusuna Kesici, ''Silaha dokunmadım. Ben ateş edilen yerden 4-5 metre uzaktım. Silahı patlamadan sonra da elime almadım. Benim elimdeki barut izi onun vücudundan gelmiş olabilir. O bizim babamız gibiydi. Benim onu öldürmem mümkün değil. Ben canımı verirdim onun için'' cevabını verdi.

Kesici'nin Emniyet ve savcılık ifadelerini okuyan Özbaş, ifadelerde çelişkilerin olduğunu söyledi. Emniyetteki ifadesinde, ''Oktay'ın tabancasını başına dayayarak ateş ettiğini söylediğinin'' hatırlatılması üzerine Kesici, ''Ben onu öldürecek kadar şerefsiz değilim. O dönemde yaşadığım travma nedeniyle farklı ifade vermiş olabilirim ama tabancayı başına dayadığını görmedim'' dedi.

''İntihar değil, cinayet''
Şule Oktay, abisinin intihar etmediğini, öldürüldüğünü iddia ederek, Kesici'nin ifadelerinde çelişkiler olduğunu savundu. Oktay, abisinin bir kadınla ilişkisinin olduğunu bildiğini, bu durumun bütün aileyi rahatsız ettiğini söyledi.

Oktay'ın eşi Şengül Oktay da eşinin planlı bir şekilde öldürüldüğünü iddia etti. Eşinin olay öncesinde, eski bir emniyet müdürünün de aralarında bulunduğu bazı kişilerle bir yemeğe katıldığını anlatan Şengül Oktay, ''Eşim öldürüldü. Bu yemek ortamında eşim başkaldırdı. Çok şey biliyordu. Olayın olduğu gece, eşimin dairesindeki kasası açıldı. Yemekte bulunanların eşimin öldürülmesinde parmağının olduğunu düşünüyorum'' dedi.

Kasanın içinde ''ne bulunduğunun'' sorulması üzerine Oktay, ''Eşimin saati, telefonu ve İbrahim Şahin ile ilgili tuttuğu dosya vardı. Şahin ile ilgili dosyanın içeriğini bilmiyorum'' yanıtını verdi. Olay günü eşinin kullandığı telefonların konuşma kayıtlarının çıkarılmasını isteyen Oktay, eşinin ölümüyle ilgili mermi çekirdeğinin bulunamadığını, buna açıklık getirilmesi için mezarının açılması gerektiğini kaydetti. Oktay, Nergis Kesici'nin eşiyle ilişkisinin olduğunu bildiğini belirterek, Kesici'nin eşini uyuşturucu madde kullanmaya alıştırdığını iddia etti.

''Bildiği çok şey vardı''
Oktay'ın kardeşlerinden Nezih Turgut Oktay da ayakta duramayacak kadar sarhoş bir kişinin karda silahını bulup da ateş etmesinin mümkün olmadığını savunarak, Behçet Oktay'ın sol elini kullandığını söyledi. Zeynep Demirci de ağabeyinin öldürüldüğünü ileri sürerek, ''Yıllarca terörle mücadelede görev yaptı. Bildiği çok şey vardı ve öldürüldü. Halil Kesici bu işte kullanıldı. Kadın olayı doğru değildir. Bu gerçeklerin saklanması için senaryo'' dedi.

Mehmet Toğan Oktay da babasının intihar ettiğine inanmadığını belirterek, silahındaki mermilerin özel olduğunu, daha büyük yaralar açması gerektiğini, ancak Adli Tıp raporunda bunun böyle olmadığını kaydetti. (AA)