Narinç,yaptığı açıklamada, 1965 yılında hamile kaldığını, hamileliği sırasında cüzzam hastalığı geçirdiğini öğrendiğini söyledi.

Doktorlar sayesinde bu hastalığı yendiğini, 1980 yılında ise meme kanseri olduğunu, kanser nedeniyle iki memesinin de alındığını anlatan Rabia Narinç, ''Önce bir göğsümü, sonra diğerini aldılar. Kanser vücuduma yayılmış. Bu arada guatr ve göz ameliyatları da oldum. Üç göz ameliyatı geçirdim. Sağ gözümü tamamen aldılar. Ona rağmen dikiş dikerek, örgü örerek zamanımı geçirmeye, hayata tutunmaya çalıştım'' diye konuştu.

''EN KÖTÜSÜ FELÇ OLMAKTI''

Hastalıkları sırasında ''ölmeyi beklemediğini'', hep iyi olacağını düşündüğünü vurgulayan Rabia Narinç, iki çocuğunu düşünerek, hayatta kalmaya çalıştığını ifade etti.

Narinç, en çok üzüldüğü hastalığının ''felç'' olduğunu belirterek, şöyle konuştu:

''1997 yılında bir akşam yattık, gece kalktım konuşamıyorum, yürüyemiyorum. Sağ tarafım hiç tutmuyor. Ona hepsinden fazla üzüldüm. Ama çok şükür, felci de atlattım. Ellerimle merdivenlere tutunarak yürümeye çalışıyordum. Sonra asansöre binip, tekrar aşağı iniyordum, yeniden merdivenlere tutunarak çıkmaya çalışıyordum. Bu şekilde çalışarak felci de yendim. Bütün bunları yaşarken yanımda hep eşim vardı. Ne zaman hastalansam elimden tutar, beni doktorlara götürürdü. 5 yıl önce kendisi de kanserden öldü. Şimdi kızımla birlikte kalıyorum, onların da bana çok yardımı oluyor, ama eşimi çok özlüyorum.''

''GENÇLER HİÇBİR ŞEYE ÜZÜLMESİN''

Gençlere, kendisini örnek almaları telkininde bulunan Rabia Narinç, ''Ben kendi kendime diyorum ki, 'bu yaşadıklarına karşı iyisin.' Allah benim sabrımı gençlere versin. Gençler için dua ediyorum şimdi. Bazı gençleri görüyorum, başları ağrıyıp, şikayet ediyorlar. Ben hayatımdan hiç şikayet etmedim. 'Bunu da yapacağım, bunu da başaracağım' diye sevinirim'' dedi.

Yeni neslin küçük sorunları büyütmemesi ve kendine dert etmemesi gerektiğini ifade eden Narinç, şöyle devam etti:

''Gençlerin iyi olmasını isterim, hiçbir sıkıntıya düşmesinler. Çok şükür her şeyi gördük, geçirdik. Hayat bu işte. Gezmeye çalışıyorum şimdi. Çocuklarıma diyorum ki 'Nereye giderseniz gidin, beni de götürün', elimden tutup götürüyorlar. Yaşama zevki bu işte. Bir yere gideceksem çocuk gibi seviniyorum. Ayakta durabildiğim kadar da yaşamak isterim.''/haber 7