Türk futbolunun renkli simalarından Yılmaz Vural Maraton.com.tr istihbarat şefi Burak ÖZKAYA'ya çarpıcı açıklamalarda bulundu. İşte o röportaj

Yıllardır kimileri "şovmen" kimileri "içten" dedi... Kimileri kızdı, kimileri alkışladı... Yaptığı her hareket, söylediği her söz tartışıldı... Ama kimsenin samimiyetinden ve dürüstlüğünden şüphesi olmadı...

Türk Futbolu'nun renklerinden biri oldu, ayak basmadığı şehir, emek vermediği takım kalmadı...

İşte bu isim konuşmak için Maraton.com.tr'yi seçti...

Sizleri ilgiyle takip edeceğinize inandığımız Yılmaz Vural röportajımızla baş başa bırakıyoruz...


-" ALEX FERGUSON GİBİ GELECEKSEN GEL "-

HOCAM GEÇENLERDE YAPTIĞINIZ BİR RÖPORTAJDA “ ŞENOL GÜNEŞ BELA ALMAK İSTEMİYORSA TRABZONSPOR"A GELMEZ “ DEDİNİZ. BU KONUYU BİRAZ AÇAR MISINIZ?

YILMAZ VURAL: Bu konuyu açmayalım o gün konuştuk ve bu konu bitti. Çünkü çok hassas bir konu bu konuda yorum yaptım ve çok tepki görüyorum. O yüzden bırakalım Trabzonspor kendi uğraşsın. Geçen akşam Tempo TV"ye bağlandım kıyameti kopardılar. Benim anlatmak istediğimi anlamadılar. Benim anlatmak istediğim Trabzonspor"un antrenörlerle ilişkisi bu şekilde olursa ve Şenol Güneş"te bu mantıkla buraya gelirse başına bela alır dedim. Neden bunu söyledim? Şenol Güneş bu takımda birkaç kez görev aldı ve gönderdiler. Kendi isteğiyle gitmedi yani o yüzden Şenol Güneş"in buraya geldiği zaman teknik direktörün üstünde bir yetkiyle olması lazım. Konuştuğumuzun lafın devamı var aslında ama insanlar bela kısmını aldılar. Eğer bu dediğim şartlarda gelirse futbol tamamen Şenol Güneş"e devredilecekse tabiî ki gelmeli Trabzonspor çok büyük bir camia ama yok bugüne kadar gelen teknik direktörler gibi gelecekse oradaki rahatı bozmasına bir anlam yok. Eğer Şenol Güneş sıradan bir antrenör gibi gelirse sıradan bir antrenör gibi gider. Alex Ferguson gibi geleceksen gel. Bugün Trabzonspor beklide için diyordur ki eyvah keşke Ersun Yanal"ı yollamasaydım. Böyle bir pişmanlığı olabilir.

-" BU PARALARI KENDİ PARALARIYMIŞ GİBİ SOKAĞA ATMANIN KİMSENİN HAKKI YOK "-

HOCAM TÜRK FUTBOLUNUN GELECEĞİNİ NASIL BULUYORSUNUZ?

YILMAZ VURAL: Bizlerin katkısı olarak Türk futbolunun geleceğini yönlendirmek maalesef mümkün olmuyor. Yanlış bir mantık var maddi imkânlar iyi olursa futbol da iyi olur diye. Türk futbolu kendisini yönetecek olan insanları değiştirmesi lazım. Bugüne kadar yöneten insanların portföyü buydu ve buraya kadar geldi. Türk futbolu hakemi, antrenörleri ve futbolcuları açısından çok gelişme kaydetti ama yöneticiler anlamında bunu söylemem çok güç. Yöneticilik hobi için sevgi için yapılmaz profesyonel insanların yapması gerekir bu işi. Çok büyük rakamlar var artık Türkiye"de. Fenerbahçe"nin bütçesi 200 milyon Euro Galatasaray"ın gene o kadar diğer Anadolu takımlarının her birinin 20 milyon Dolar civarında bu rakamlar küçük boyotlu şirketlerin rakamlarına denk neredeyse. Sen böyle bütçeleri amatör anlayışla yönetemezsin. Transfer yanlışları ile Türk futbolunun paraları hep sokağa atıyorlar. Bu paraları kendi paralarıymış gibi sokağa atmanın kimsenin hakkı yok. Bugün FIFA"daki, UEFA"daki yanlış dosyaların hemen hemen hepsi Türkiye"nindir. Hep yabancı transferlerde çıkan sorunlarla ilgili. Gelen antrenörler 2 milyon Euro ile anlaşıp geliyor giderlerken 8 milyon Euro alıp gidiyorlar. Bu ülkenin paralarını bu kadar sorumsuzca harcamanın bir manası yok o zaman bir yerde yanlış var demek ki. Eğer Türk futbolu gelişmek istiyorsa idari olarak ve yöneten insanların değişmesi lazım.

-" EN ÖNEMLİ KISMINI YIRTTIK, DÜZGÜN OLMA VE ADALETLİ OLMA "-


HOCAM HAKEMLERİMİZİ NASIL BULUYORSUNUZ?

YILMAZ VURAL: Ben 26 yaşından beri antrenörlük yapıyorum. Yaşım 56 bu demektir ki 30 senedir futbolun içindeyim ve hep üst düzey 1. Liglerde. Dolayısıyla eski ve yeni hakemleri kıyasladığımda şimdiki hakemlerin iyi niyetlerini görmek beni sevindiriyor. Yönetirken yanlış yaparken art niyetleri olmadıklarını görüyorum. Böyle olunca biz o yanlışlara karşı fazla ses çıkartmıyoruz gördüğünüz gibi çünkü niyetleri iyi hakemlerimizin. En önemli kısmını yırttık düzgün olma ve adaletli olma kısmını. Şimdi düzgün ve adaletli olunurken yönetme yeteneklerinin de artması lazım. Çok maç yönetip az hayatla tamamladıkları zaman Avrupa"da da düdük çalacak hakemlerimizi göreceksiniz.

-" KENDİ KENDİLERİNE GELMİYORLAR "-

İSMİNİ İLK DEFA DUYDUĞUMUZ BİRÇOK YABANCI TEKNİK DİREKTÖR TÜRKİYE"YE GELDİ. BUNU NEYE BAĞLIYORSUNUZ?

YILMAZ VURAL: Kendi kendilerine gelmiyorlar gidiyorsunuz talip oluyorsunuz ondan sonra geliyorlar. Gelen yabancı antrenörlere bir şey söylemek mümkün değil. Bizim buraya yabancı antrenör getiren zihniyeti konuşmamız lazım. Neden getiriyorlar? İşin şov tarafıysa işin sükse tarafıysa tamam getirin. Yaptığınız iş insanla ilgiliyse o insanı tanıyan birilerini getirmeniz lazım. O insanında o ülke vatandaşı olması lazım. Futbol sadece uzmanlık değildir. Oğlum 4-4-2 oynuyoruz işte sen şurayı kapatacaksın demek değil futbol. Yabancıları biz Türk antrenörlerinden daha iyi olurlar daha iyi yönetirler diye getiriyoruz ama maalesef işin uzmanlık boyutunun ötesinde onların bizim insanımızla ilişki kuracak ne bilgileri var ne zamanları var ne de tanımışlıkları var. Beklerseniz 2-3 sene tamam. Profesyonel futbolda Del Bosque"yi beklemedik , Tigana"yı beklemedik, Löw"ü beklemedik Hiddink"i beklemedik, Aragones"i beklemedik bekleme diye bir şey yok çünkü. Dolayısıyla bu adamları getiriyorsanız 2-3- sene beklemeniz lazım. Gordon Milne gibi ama beklemeyecekseniz kısa vadede yabancı antrenörler size bir şey getirmez. Çok yabancı antrenör sevdaları varsa yöneticilerimiz getirsinler Anadolu takımların başına şampiyon yapsınlar göreyim onları. Büyük takımların başına da 3 tane Türk antrenör koysunlar Anadolu"dan 15 takımdan bir tanesi şampiyon olsun göreyim bende. Kıyaslama bu olmalı. Ondan sonra Türk antrenörlerini eleştiriyoruz neden enternasyonal seviyede antrenörümüz yok diye? E sen enternasyonal seviyeye çıkacak bana imkân tanımadıktan sonra nasıl göreceksin? Sen Türk antrenörünü içine kapanmaya zorlarsan dışa açılacak imkanları sunmazsan Türk antrenör nasıl çıksın? Sundukların çıktı Şenol Güneş Çıktı, Fatih Terim çıktı, Mustafa Denizli çıktı sundukların bunlardı. Fenerbahçe, Beşiktaş, Galatasaray, Milli takımın başında sunduklarınız bunlardı ve çıktılar. Türkiye"nin Avrupa"da bütün başarılarında bu Türk hocalar vardı. Yani iki bilinmeyen denklem değil bu iş. Adamlarınız varsa en kral takımı yönetirsiniz bu kadar basit bu iş.

-" BEN HIDDINK, LÖW DEĞİLİM ÇÜNKÜ ÜLKEM BANA BUNU SUNMADI "-

MİLLİ TAKIM İÇİN YABANCI TEKNİK DİREKTÖR DÜŞÜNÜLÜYOR BUNUN AÇIKLAMASI NEDİR, TÜRKİYE"DE MİLLİ TAKIMIN BAŞINA GEÇECEK FATİH TERİM"DEN BAŞKA BİR İSİM YOK MU?

YILMAZ VURAL: Antrenörlerden bir ses çıkmayınca ben çok tepki koydum ve gücendim. Ben varım burada dedim. Bir antrenörün seçilmesi için deneyimse 25 yıl, hayatımın yarısından çoğu antrenör olarak geçmiş. Ülkenin futboluna damga vurmuş birçok futbolcunun temelinde ben varım. Yabancı dil biliyorum, 2 üniversite bitirdim, profesyonel futboldan geliyorum, 25 yılda bu ülkede 20 takım çalıştırdım. Ülkenin her yerine gittim bazı şehirlere 2-3 kere gittim. Ülkeyi benden daha iyi tanıyan başka kim var bilmiyorum. Neden biz oraya layık görülmüyoruz? Nasıl yok var işte burada. Alman vatandaşıyım üstelik. Avrupa"yı biliyorum, mantalitesini biliyorum, yaşam tarzını biliyorum, insanını biliyorum nasıl oluyor bu iş neden biz yokuz ? Uzaydan mı adam getireceksiniz? Enternasyonal başarım yok ben Hiddink değilim Löw değilim çünkü ülkem bana bunu sunmadı. Ne yapayım yaratacak halim yok Tanrı mıyım ben? Bana da vereceksin ki çıkacağım bende.

-" BEN KABUL ETMEDİM FATİH HOCA KABUL ETTİ "-

1993"TE TEKLİF EDİLMİŞTİ KABUL ETMEMİŞTİNİZ..

YILMAZ VURAL: Etmedim, çünkü bana yabancı bir teknik direktörün yanında yardımcılık teklif edildi. Ben bu kadar konuştuktan sonra nasıl bir yabancı teknik direktörün yanında yardımcılık yaparım. Sonra bana, - e arkadaşım sen bu kadar konuştuktan sonra nasıl bir yabancının yanında yardımcılık yapıyorsun demezler mi? - . Gelen teklifi ben kabul etmedikten sonra Fatih Hoca kabul etti.

-" CEZADAN ÖDÜ KOPAR BİZİM MİLLETİMİZİN "-

HOCAM TRİBÜNLERDE YAŞANAN OLAYLARLA İLGİLİ NE DÜŞÜNÜYORSUNUZ? YENİ ÇIKAN YASALARLA BERABER BUNU SONLANDIRMAK MÜMKÜN MÜ?

YILMAZ VURAL: Türkiye"de maalesef insanlar medeni davranışlara medeni cevaplar veremiyor. Bizim insanımızı serbest bir ortama girdiği zaman kendini kaybediyor. Kendi kendini yönetecek becerisi yok Türk insanının. İnsanımız bu seviyeye gelmediyse ceza vereceksin. Cezadan ödü kopar bizim milletimizin. Meydan Larousse"da Türk İnsanının Tarihi var okudum ve gücendim. Türk insanı öfkelidir, hırslı başlar sonunu getiremez vs. bunun gibi birçok şey. İlk başta kızmıştım bunu duyunca ama sonra sakin sakin düşününce doğru olduğuna karar verdim. Hiç kurallara uymak istemeyen devamlı bozmak isteyen bir yapımız var. İnsanları düzeltmek ve eğitmek için çok uzun bir süre lazım. Bu konuda da uzmanların konuya ilgi göstermesi gerekiyor. Sosyologların, psikologların uğraşması lazım.

-" İLHAN CAVCAV AYIP ETMİŞ "-

İLHAN CAVCAV BUGÜN ANTALYASPOR"UN, GENÇLERBİRLİĞİ KULÜBÜ"NE 400.000 DOLAR ŞİKE TEKLİFİNDE BULUNDUĞUNU SÖYLEDİ. O DÖNEM SİZ DE ANTALYASPOR"UN BAŞINDAYDINIZ VE 3-1 KAYBETMİŞTİNİZ. SİZE BÖYLE BİR DUYUM GELDİ Mİ?

YILMAZ VURAL: Bunu zamanında neden söylemedi. O zaman İlhan Cavcav ayıp etmiş. Futbol aleminin içine girip de tertemiz olan kaç kişi var. İlhan Cavcav da buna dahil. Türkiye"de futbolun içine girip de temiz kalmak mümkün değil.

-" FUTBOLDA AVANTAJ SAHANIN İÇİNDEDİR "-


FENERBAHÇE-KASIMPAŞA KARŞILAŞMASI SEYİRCİSİZ OYNANACAK. BEKLENTİLERİNİZ NELER? KARŞILAŞMANIN SEYİRCİSİZ OYNANACAK OLMASI SİZİN İÇİN BİR AVANTAJ MI?


YILMAZ VURAL: Futbolda avantaj sahanın içindedir. Maçın öncesindeki her şart sizi aldatır. Onlarda eksik varsa bizde de var. Çok önemli oyuncularımız eksik. Koca Fenerbahçe takımı 3 oyuncusu yok diye ben eksiğim diyorsa, ayıptır. Mehmet Topuz"la, Özer"le oynamak eksiklik mi oluyor. Verilen paralar ortada. Seyirci bir takım için çok önemli bir güçtür. Antrenörler sesini oyuncularına ulaştıramıyor sahada ses varken. Bu seyircinin olup, olmaması konusunda bir avantaj sayılabilir. Avantaj şudur, bütün çalıştıklarınızı sahada doğru uyguluyorsanız avantajı elde etmişsiniz sayılır.

-" OYUNCU MUTLAKA BENİM HIRSIMI ALACAK "-

ZAMAN ZAMAN VERDİĞİNİZ DEMEÇLERDE VE SAHA İÇİNDEKİ NEŞELİ TAVIRLARINIZLA BAZI KİMSELER SİZİ "ŞOVMEN" OLARAK DEĞERLENDİRDİ. BUNU NASIL DEĞERLENDİRİYORSUNUZ?

YILMAZ VURAL: Baştan çok rahatsız ediyordu. Benim profesyonel işim teknik direktörlük. Futbolda seyirci yalnız futbolu seyretmiyor. Antrenörlere bakıyor, kulübeye bakıyor, bazen sizin verdiğiniz taktiklere bile bakıyor. Futbol o kadar da zor bir oyun değil. Adam baktığı zaman anlıyor sağ bekin aksadığını veya bir oyuncunun kötü oynadığını. Tribünden bağırıyorlar – yahu biz görüyoruz bu adam nasıl görmüyor- diye. Antrenörleri kör sanıyorlar. Ben gördüğüm eksiklikleri düzeltmek için yırtınıyorum saha kenarında. Maradona kendini çamurlara attı, şekilden şekle girdi ama kimse ona şovmen demedi. Herkesin bir meslek anlayışı ve vücut dili var. Herkesin mimikleri var. Mesela bakın Mustafa Hoca"ya sevincini fazla belli etmez. Ama ben öyle değilim. Sevincimi sonuna kadar belli ederim. Her insan farklıdır sonuçta. Şovmen falan değilim. Oyuncu mutlaka benim hırsımı alacak. Bu diyalogun kurulması gerek. Oyuncumun beni anlaması için canlı gözükmeliyim ve düşündüklerimi hissettirmeliyim. Bütün antrenörlerin en büyük derdi taktik anlamında disipline edememesidir. Oyuncu maç sonrası yaptığı demeçlerde de psikolojimiz bozuktu, kaybettik diyor. Atıyorum ben ona önde bas demişim o basmamış gol yemiş. Bununla psikolojinin ne alakası var.

-" GÖNDERİLMEM İÇİN İMZA TOPLADILAR "-

ÇALIŞTIĞINIZ KULÜPLER ARASINDA EN MUTLU OLDUĞUNUZ VE KEŞKE HİÇ BURADA OLMASAYDIM DEDİĞİNİZ KULÜPLER HANGİLERİYDİ?


YILMAZ VURAL: Hepsinde çok mutlu oldum, hepsinden çok keyif aldım yalnız Eskişehir taraftarıyla aramdaki bozukluğun ne olduğunu hala anlamış değilim. Ben onları Bank Asya"dan Süper Lig"e çıkardım. Çok mutluydum orada sonra ayrıldığımda Güvenç Kurtar geldi. Takım kaptanı Zafer Tüzün vardı eski Fenerbahçeli. Bu oyuncu ” paramı vermezseniz oynamam dedi”, ayrıca bu oyuncu Eskişehirliydi. Ben de bu açıklamasının üzerine onu kadrodan çıkardım. Sonra Zafer gidip Eskişehirli taraftar gruplarıyla anlaşmış ve takımdaki oyunculardan da silah zoruyla imza toplayarak benim gitmem konusunda Yönetim Kurulu"na dilekçe vermişler. Eski Yönetici vardı, Aydın bey bana söyledi bu durumu. İki oyuncum karşı durmuşlar. Benim gitmem için imza toplayan oyuncuların hepsinin sonu da kötü oldu zaten. Eskişehir taraftarı dışında oradan hiçbir taraftar gruplarıyla aramda kötü bir şey olmadı. Ben üzülüyorum Eskişehir"deki olaylara. Hak etmediğim tezahüratlarla karşılaşıyorum. Eskişehir taraftarından rica ediyorum bu işten vazgeçsinler. Ben ayrıldıktan sonra Eskişehir taraftarlarını dolduruşa getirmişler..

-" HERKESİ KIRARSANIZ PARA İÇİN YALNIZ YAŞARSINIZ "-

YERLİ TEKNİK DİREKTÖRLERİN ANADOLU KULÜPLERİNDEN ÇOĞU ZAMAN MAĞDUR OLARAK AYRILMALARININ ARKASINDA DAHA SONRA İŞ BULAMAMA KAYGISI BULUNUYOR. SİZ YERLİ TEKNİK DİREKTÖRLERİN YETERİNCE DEĞER GÖRDÜĞÜNÜ DÜŞÜNÜYOR MUSUNUZ? HAKKINIZI YETERİ KADAR SAVUNABİLİYOR MUSUNUZ?

YILMAZ VURAL: Bizim bir derneğimiz var. Ama hala bir meslek kuruluşu haline gelmedi. Dernek statüsünde bu iş olamaz. Bizim hakkımızı korumak için bir meslek kuruluşu olmamız lazım. Eski Bakanımız Murat Başeskioğlu bize bir teklif yaptı. Böyle bir işin faal olması için en az 100.000 müracaat olması lazım gerektiğini söyledi. Bizim üye sayımız 10.000 civarındaydı. Hepsini birleştirelim dedik, basketbol, voleybol vs. hepsi toplam 70.000 kadardı. O zaman sendikalaşalım dedik. Onun da bir riski var sendika grev yaptığı zaman siz maça çıkamazsınız. Fransa"da bir örneği var bunun. Biz de bu örneği alarak bir aşama kaydetmiştik ama sonra durduruldu tekrar. Antrenör hakkını savunmak mümkün değil şu anda. Sadece kınayabilirsiniz. Karşı durduğumuz insanlar da bize işveren insanlar. Yani ilerisini de düşünmek zorundayız. Antrenörler bu konuda tepki koyacaksa hep beraber koymalıdır. Tek başına olmaz bu işler. Sözleşme falan da bağlamıyor artık. Hikmet Karaman dünya kadar sözleşme yaptı ama ne olduğunu gördünüz işte. Burası Türkiye burada kurallar işlemiyor. Mantığımızın gelişmesi lazım. Benim Kocaelispor"dan alacağım var ama araya birçok kişi girdi kıramadım. Herkesi kırarsanız para için yalnız yaşarsınız.

-" ELİMDEN GELENİ YAPARDIM "-

YILMAZ VURAL MİLLİ TAKIMIN BAŞINDA OLSAYDI TÜRKİYE GRUPTAN ÇIKAR MIYDI?

YILMAZ VURAL: Çıkardı desek de yanlış olur, çıkamazdı desek de yanlış olur ama şunu söyleyebiliriz. Ben milli takımın başında olsaydım milli takımın gruptan çıkması için elimden geleni yapardım. Buraya gelen yabancı hocaların hiçbiri Türkçe konuşmuyorlar. Bozuk bir şekilde “ merhaba “ dedikleri zaman hoşumuza gidiyor. Bir teknik direktör yabancı bir ülkeye gittiği zaman o ülkeyle ilgili her şeyi bilecek. Dilini, sosyal yapısını, ekonomik şartlarını... Zaman geliyor biz sadece 4-4-2 ile motive etmiyoruz oyuncularımızı. Ülke şartlarını göz önünde bulunduruyoruz, farklı şekillerde maçlara hazırlıyoruz.

-" YALANDAN İSTİKLAL MARŞI OKUMAKLA BU İŞ OLMAZ "-

BİZDEN GİDEN BÜTÜN FUTBOLCULARIN HEPSİ GİTTİKLERİ ÜLKENİN DİLİNİ KONUŞUYORLAR AMA GELEN YABANCILAR TÜRKÇE KONUŞMUYORLAR…

YILMAZ VURAL: Çok doğru. Alex mesela 8 senedir Türkiye"de ama bir kelime bile Türkçe bilmiyor. Bence terbiyesizlik. Daum da öyle. Ne olur ki konuşsalar. Yalandan İstiklal Marşı okumakla bu iş olmaz. Türk insanını çok iyi tanıyorlar ona göre oynuyorlar.

-" TECRÜBE KOLAY KAZANILMIYOR "-

HOCAM ŞU ANDA 56 YAŞINDASINIZ. NE ZAMANA KADAR TEKNİK DİREKTÖRLÜĞE DEVAM ETMEYİ DÜŞÜNÜYORSUNUZ?

YILMAZ VURAL: Belki bir sene belki on sene sonra bırakırım. Heyecanımı kaybedene kadar bu işi yapmaya devam edeceğim. Tecrübe kolay kazanılmıyor. 30 sene olmuş ben bu işi yapalı. Bunlar öyle kolay işler değil. Aragones geldi 70 yaşında burada antrenörlük yaptı. Teknik adamlık gençlik işi değil, tecrübe işidir.

-" BÖYLE BİR KONUŞMA YAPMAYA HAKKIM YOK. "-

TÜRKİYE"DE BEĞENDİĞİNİZ GENÇ TEKNİK ADAM VAR MI?

YILMAZ VURAL: Bilemiyorum benim hiçbir antrenör hakkında böyle bir konuşma yapmaya hakkım yok. Bunu söylemem için o antrenörün çalışma stilini başından sonuna kadar görmem lazım. Ben yönetici olsam bir antrenör alacağım zaman onu 6 ay izletirim. Nasıl futbolcu alınırken izleniyor aynı şekilde antrenör de sadece yaptıklarıyla değil saha içindeki tavırlarıyla da önemlidir. Takımı teslim edeceğiniz insan çok önemlidir. Dedikoduyla bu işler yürüyor. Başkasının söylemesiyle değil de kendi gözlerinizle gördüğünüz şeye inanmalısınız. İnsanlar herkese farklı farklı davranabilir. Hepimiz hayatımızda ufak tefek farklılıklar yapıyoruz. Antrenörlerin insanüstü tavırları ve psikolojisi olması lazım.