Nazan Öncel'in yazdığı hikâyenin görüntülerini karikatürist Ergün Gündüz çizdi. Hayatın sertliğini bir çocuğun gözünden anlatan kısa hikâye tıpkı kısa bir film senaryosu gibi temel olarak insan umudunu diri tutarsa bazen hayat iyi sürprizler de yapabiliri anlatıyor. Neredeyse yeryüzünün bütün gözyaşlarını döken bir ana kalbinin karşısında tabiat ana bile pes ederek karakışı bahara çeviriyor, bütün duvarlar yıkılarak engeller aşılıyor. Üç dakikalık kısa film anlayışıyla çizilen video dün vizyona girdi.

Nazan Öncel konuyla ilgili olarak görüşlerini bir lokma ekmek, bir hırka felsefesine dayanarak açıklıyor.

"Bulunduğumuz dünyanın sert yaşam koşulları ayakta kalabilmek, mutlu olabilmek için oldukça zor. Mutluluk formülleri arayamayacak kadar dünya ve insanımız acı çekiyor. Evine ekmek götüremeyen, elektriği suyu kesilen, kirasını ödeyemediğinde kapının önüne koyulan insan ne sağlıklı ne de mutlu olabilir. Elektriğim kesilmiyorsa bir işim var demektir. Bir müziğe eşlik edebiliyorsam işitiyorum, çatımı onarabiliyorsam başımı sokacak bir evim vardır. Bulaşığım varsa karnım doyuyordur, üst baş değiştirebiliyorsam çıplak değilimdir. Sokakta günü, güneşi görebiliyor ve yürüyebiliyorsam bacaklarım sağlıklıdır. Telefonum çalıyorsa, dostlarım yanımdadır ve evlatlarımız gittiği yerden sağ salim evine dönebiliyorsa mutluyumdur. Bir ana kalbi böyledir."

H2