Efendim Ramazan Ayı geldiğinde insan bir hoş oluyor, düşünebiliyor musunuz? 17 saat aç kalmak, ama cenabı Allah sabır veriyor. İnanın ki Ramazan çok güzel geçiyor, Allah tekrarını nasip eylesin ve bu ramazanda, Erman Çetin bey kardeşime teşekkür ediyorum, sebebi çok güzel bir sevaba girdi. Beni Aymelek derneği ile tanıştırdı ve kendi payıma neden daha önce bu insanları tanımamışım dedim, demek ki vakti saati gelince her şey olur, hani derler ya su akar yolunu bulur.
Bu giriş yazımızdan sonra VEDA HUTBESİ yazmaya karar verdim. Hepiniz bilirsiniz, Yasin kitabının arkasında yazılıdır, Veda Hutbesi herkesin okumasını ve ders çıkartmasını istiyorum.
Ey insanlar! Dediklerimi iyi dinleyiniz! Bilmiyorum, bu seneden sonra sizinle burada ebedi olarak bir daha birleşemeyeceğim. Ey insanlar! Bugünleriniz nasıl mukaddes bir gün ise,bu aylarınız mukaddes bir ay ise bu şehrimiz(Mekke)nasıl mübarek bir şehir ise, canlarımız,mallarımız,namuslarınız da öyle mukaddestir. Her türlü tecavüzden korunmuştur.
Ey Ashabım! Yarın Rabbinize kavuşacaksınız ve bugünkü her hal ve hareketlerinizden muhakkak sorulacaksınız. Sakın benden sonra eski sapıklara dönüp de birbirimizin boynunu vurmayın! Bu vasiyetimi burada bulunanlar, bulunmayanlara bildirsin! Olabilir ki bildiren kimse, burada bulunup da işitenden daha iyi anlayarak muhafaza etmiş olur.
Ey Ashabım! Kimin yanında bir emanet varsa onu sahibine versin! Faizin her çeşidi kaldırılmıştır, ayağımın altındadır. Lakin borcunuzun aslını vermek gerektir. Ne zulmediniz,ne de zulme uğrayınız. Allah'ın emriyle faizcilik artık yasaktır. Cahiliyetten kalma bu çirkin adetin her türlüsü ayağımın altındadır, ilk kaldırdığım faiz de Abdulmuttalib'in oğlu Abbas'ın faizidir.
Ey Ashabım! Cahiliyet devrinde güdülen kan davaları da tamamen kaldırılmıştır. Kaldırdığım ilk kan davası Abdulmuttalib'in torunu Rebia'nın kan davasıdır. Ey İnsanlar! Bugün şeytan sizin şu topraklarınızda yeniden tesir ve hakimiyetini kurmak gücünü ebedi surette kaybetmiştir. Fakat siz, bu kaldırdığım şeyler dışında, küçük gördüğünüz işlerde ona uyarsanız, bu da onu memnun edecektir. Dininizi korumak için bunlardan da sakınınız! Ey İnsanlar! Kadınların haklarını gözetmenizi ve bu hususta Allah'tan korkmanızı tavsiye ederim. Siz kadınları, Allah emaneti olarak aldınız; onların namusları ve iffetlerini Allah adına söz vererek helal ediniz. Sizin kadınlar üzerinde hakkınız, onların da sizin üzerindeki hakları vardır. Sizin kadınlar üzerindeki hakkınız, onların, aile yuvasını, sizin hoşlanmadığınız hiç bir kimseye çiğnetmemeleridir. Eğer razı olmadığınız herhangi bir kimseyi aile yuvanıza alırlarsa onları hafifçe dövüp sakındırabilirsiniz. Kadınların da sizin üzerinizdeki hakları, meşru bir şekilde, her türlü yiyim ve giyimlerini temin etmenizdir.
Ey Mü'minler! Size bir emanet bırakıyorum ki, ona sımsıkı sarıldıkça yolunuzu hiç şaşırmasınız. O emanet Allah'ın kitabı Kur'an-ı Kerim'dir. Ey Müminler! Sözümü iyi dinleyiniz ve iyi belleyiniz! Müslüman, müslümanın kardeşidir; Böylece bütün müslümanlar kardeştir. Din kardeşinize ait olan herhangi bir hakka tecavüz etmek helal değildir. Meğer ki gönül hoşluğu ile kendisi vermiş olsun. Ey Ashabım! Nefsinize de zulmetmeyiniz. Nefsinizin de üzerinizde hakkı vardır. Ey İnsanlar! Cenab-ı Hakk her hak sahibine hakkını(Kuran'da) vermiştir. Varise vasiyet etmeye lüzum yoktur. Çocuk kimin döşeğinde doğmuşsa ona aittir. Zina eden için mahrumiyet vardır. Babasından başkasına ait soy iddia eden soysuz nankör, Allah'ın gazabına, meleklerin lanetine ve bütün Müslümanların ilencine uğrasın! Cenab-ı Hakk, bu gibi insanların ve tövbelerini, ne de adalet ve şehadetlerini kabul eder.
Ey İnsanlar! Rabbiniz birdir. Babanız da birdir; hepiniz Hazret-i Adem'in çocuklarınısınız. Adem ise topraktandır. Allah yanında en kıymetli olanınız O'na en çok saygı göstereninizdir. Arabın arap olmayana Allah saygısı ölçüsünde başka bir üstülüğü yoktur. Ey İnsanlar ! Yarın beni sizden soracaktır, ne diyeceksiniz? Allah'ın elçiliğini ifa ettin, vazifeni yerine getirdin, bize vasiyet ve öğütte bulundun" diye şehadet ederiz. Bunun üzerine Rasul-i ekrem mübarek şehadet parmağını göğe doğru kaldırarak, sonra da cemaat üzerine çevirip indirerek şöyle buyurdu. Şahid ol ya Rabb! Şahid ol ya Rabb! Şahid ol ya Rabb!"
Değerli AydınPost okuyucuları ben Aydın AVCI’dan bu haftalıkta bu kadar. Umarım yazımı beğenmişsinizdir. Değerli yorumlarınızı bekliyorum. Herkese hayırlı işler ve hayırlı haftalar diliyorum. Bir sonra ki yazımda buluşana dek Hoşça Kalın…