Uşak Üniversitesi’nde görevli öğretim görevlisi R.B.'nin öğrencilere yönelik sistematik cinsel tacizde bulunduğu iddiaları ve R.B. hakkındaki suç duyurusunun ardından üniversite yönetimi R.B.'yi açığa aldı.

Yaşanan skandala tepki göstermek amacıyla bugün SOL Feminist Hareket, SOL Genç ve eğitim sendikaları tarafından Uşak Üniversitesi önünde bir basın açıklaması gerçekleştirildi. 

R.B’nin üniversitedeki birden fazla kadını taciz ettiği ve bu durumun sistematik bir tacize dönüştüğü belirtilen açıklaamda, R.B’nin tacizine uğrayan bazı kadın öğrencilerin, Uşak Üniversitesi Rektörlüğüne giderek şikayette bulunduğuna vurgu yapıldı.

Rektörlüğe daha önce verilen şikayet dilekçeleir hakkında açıklama yapması çağrısı yapılan açıkalmada, "Rektörlüğümüzün daha önce verilen şikayet dilekçeler hakkında açıklama yapması hepimizin rahatlatacak ve kendimizi daha güvende hissetmemizi sağlayacaktır. Bizler, bu duruma sessiz kalmayı reddediyor ve cinsel tacizin her türlüsüne karşı sıfır tolerans gösterilmesi gerektiğini savunuyoruz" denildi. 

SOL Feminist Hareket adına Sıla Uludağ tarafından okunan açıklamanın tamamı şöyle:

"2.03.2024 tarihinde Uşak Üniversitesi’nde görevli bir öğretim elemanı tarafından bir kız öğrenciye cinsel tacizde bulunulduğu savcılığa yapılan suç duyurusu ile gündeme gelmiş, taciz olayının gündeme gelmesinin ardından, adı geçen öğretim elemanının başka öğrencileri de taciz ettiğine ilişkin iddialar gündeme gelmiştir.

Nihal Candan tahliye edildi Nihal Candan tahliye edildi

Hatta bazı öğrenciler bizzat gelerek söz konusu kişi tarafından cinsel tacize uğradıklarını ifade etmiş, bazıları Rektörlüğe şikayet dilekçesi verdiklerini söylemiştir. Yaşanan bu gelişmeler maalesef  taciz olayının münferit bir olay olmadığını, uzun süredir sistematik bir şekilde devam ettiğini gündeme getirmektedir.

Rektörlüğümüzün daha önce verilen şikayet dilekçeler hakkında açıklama yapması hepimizin rahatlatacak ve kendimizi daha güvende hissetmemizi sağlayacaktır. Bizler, bu duruma sessiz kalmayı reddediyor ve cinsel tacizin her türlüsüne karşı sıfır tolerans gösterilmesi gerektiğini savunuyoruz.  Susmak, cinsel tacizin devam etmesine göz yummak anlamına gelir. Bu yüzden, susmayacağız ve cinsel tacize karşı sessiz kalmayacağız.

"TACİZE UĞRAYANLARIN HAKLARININ KORUNMASI İÇİN ELZEMDİR"

Son yıllarda artan taciz ve istismar olayları karşısında sessiz kalmamız artık mümkün değildir. Taciz, insan haklarına ve kişisel özgürlüklere yönelik en ciddi saldırılardan biridir ve bu tür saldırılarla mücadele etmek toplum olarak en temel görevlerimizden biridir. Taciz ve istismar olaylarının üstünün örtülmemesi, adaletin sağlanması ve tacize uğrayanların haklarının korunması için elzemdir.

Tacizcilerin adalete teslim edilmesi, taciz mağdurlarına destek sağlanması ve tacize uğrayan herkesin güvende hissedebileceği bir ortamın oluşturulması için gereken her şeyi yapacağız.

Kadınların, taciz beyanında bulunması ve şikayetçi olması halinde, ilgili kuruluş yetkililerinin gereken hassasiyeti göstermesi gerekmektedir. Gerekliliğin de ötesinde bu yasal bir zorunluluktur. Ancak maalesef zaman zaman bu konuda gereken hassasiyet gösterilmemekte, sümen altı edilebilmektedir. Buradan tüm yetkililere sesleniyoruz, tacize uğrayan kişi sizin eşiniz, kızınız veya anneniz de olabilirdi.

"BU DAVANIN TAKİPÇİSİ OLACAĞIZ"

Ayrıca etkin bir şekilde uygulanması gereken feshedilen İstanbul Sözleşmesi’nin taciz, tecavüz, çocuk istismarı ve benzeri durumlara karşı etkin, caydırıcı bir koruma sağladığını, bu nedenle yeniden yürürlüğe girmesinin son derece önemli olduğunu da vurgulamak isteriz.

Bugün burada öğrenci arkadaşımızın uğradığı tacizi tüm kadınlara yapılmış olarak kabul ediyor ve adalet istiyoruz. Sesini çıkaramayan, tehdit edilen tüm arkadaşlarımızın da sonuna kadar yanındayız. Bu taciz davasının takipçisi olacağız."