Adından son günlerde ABD’deki Türkiye turizm kampanyası ile söz ettiren ünlü grafik tasarımcısı Emrah Yücel, "Türkiye, 1960'lardaki gibi artık sadece iş gücü ihraç eden bir ülke değil, dünyanın her yerine entellektüel beyinler gönderen bir kültür ülkesi" dedi.

New York merkezli Yeni Hayat gazetesinin haberine göre, ABD’de başlattığı Türkiye kampanyasıyla Türk turizmi tanıtımına yeni bir bakış açısı kazandıran Emrah Yücel, yurtdışında fark yaratan işler ortaya koyan Türk isimlerin giderek arttığını belirterek, Türkiye’nin yetenek ihraç eden bir ülke haline geldiğini söyledi. Yücel şöyle devam etti:

"1960'lardaki gibi artık sadece iş gücü ihraç eden bir ülke değil, dünyanın her yerine entellektüel beyinler gönderen bir kültür ülkesi. Bizlerin 'beyin göçü' olarak değil 'kültür elçileri' olarak algılanmamız lazım. Türkiye'nin yurtdışına yetenek ihraç etmesinde en önemli engelin güçlü aile bağları olduğunu düşünüyorum. Aileler her ne kadar eğitim konusunda yurtdışını destekleseler de çocuklarının kendilerinden uzakta yaşamasını istemiyorlar. Duygusal bağların yanısıra çocuklarının kendilerine gelecekte destek olacağı hissi de önem taşıyor sanırım. Bunun hem iyi hem de kötü tarafları var. Zaman içerisinde bu değişecektir. Hayallerinin peşinden koşan gençleri durdurmak zor olur."

Hayal gücü ihraç etmenin yanında turizm adına taşıdığı potansiyeli giderek yükselten Türkiye için ABD’de uyguladıkları tanıtım kampanyasını değerlendiren Emrah Yücel, uyguladıkları kampanyada duyguları ön plana çıkardıklarını belirterek, "Geçmiş yıllarda, Türkiye'nin tanıtım kampanyalarındaki reklamlar kartpostal izlenimi uyandırıyordu. Bu sene ise, bizlerin sinema pazarlamacılığındaki insan unsurunu öne alan tecrübemiz yeni kampanyada gerçek bir farklılık yarattı. Örneğin biz, tarihi eser ve doğal güzellikleri göstermenin yanı sıra, bir çocuğun tarihi eserin önünde kendini tıpkı bir gladyatör gibi hissetmesi duygusunu da öne çıkarmaya çalıştık. Boynuna plaj havlusunu pelerin gibi bağlayan çocuğun tıpkı bir süper kahraman gibi oynadığı oyunu kullandık. Böylece hem farklılık yaratmış olduk hem de potansiyel turistlerin Türkiye'ye duygusal bir yaklaşımla bakmalarını sağladık" dedi.

-"TURİZM KAMPANYALARI TEK BAŞINA YETERLI DEĞİL"-

Amerika’da ve Avrupa'da Türkiye markasının algısının aslında düşünülenden daha yüksek olduğunu belirten Emrah Yücel, Türkiye’nin turizm destinasyonu olarak dünyada 7. Sırada olduğunun da altını çizdi. Yücel, "7. sırada olmak büyük bir başarı. 2050 yılında amaç ilk 5 içerisinde olmak. Ayrıca, bu sadece bir sıralama başarısı da değil. Turizm gelirleri sıralamasında da Türkiye 9. sırada. Bu da yine olumlu bir pozisyon" dedi. Bu başarının yanında turizm madalyonunun bir diğer yüzü olduğunu da sözlerine ekleyen Emrah Yücel şöyle devam etti:

"Ülkemiz dünya marka listesinde 35. sırada. Yani Türkiye, bir turizm destinasyonu olarak dünyada iyi bilinmesine karşın, ülke olarak marka değeri çok düşük. Turizmde önde olmamıza rağmen kültürel mirasımıza sahip çıkmamamız, çağdaş kültür üretiminde geride kalmamız, adalet ve insan hakları konularında kötü notlarımız, monumental mimaride yeni yapılar ortaya koyamayışımız, sinema silahını doğru kullanmayışımız, uluslararası arenada yarışacak ihracat markalarımızın olmayışı gibi eklenebilecek pek çok etken var. Türkiye markasının 35. sıradan hakettiği yerlere yükselmesi sadece turizm kampanyaları ile ilgili bir çalışma ile olamaz. İhracat, eğitim, insan, devlet, yatırım, göç gibi alanlarda yürütülecek stratejilerin aynı dili konuşması lazım. Şu anda tüm bu alanlarda birbirlerinden farklı iyileştirme çabaları yürütülüyor. Bunların aynı strateji altında yönlendirilmesi lazım."