Değerli okurlarım, ayrı kaldığımız iki haftayı çok yoğun geçirdim. Geçtiğimiz hafta içerisinde İSAG,İş Sağlığı ve Güvenliği Profesyonelleri Derneği olarak ülkemiz üniversiteleri ile ortaklaşa gerçekleştirdiğimiz İSG toplantılarımız, başkanımız Sayın Levent KAVLAK yönetiminde UŞAK Üniversitesi ile devam etti.Bilginin kaynağı üniversitelerimizde ilerleyen süreçte İş Sağlığı ve Güvenliği alanında bilimsel çalışma yapacak olan üniversiteli kardeşlerimizin motivasyonlarını arttırmak ve farkındalık oluşturmak içinyaptığımız İSG toplantılarımızın bir durağınıda ilerleyen tarihte İnşallah Adnan Menderes Üniversite’mizde yapmayı planlıyoruz. Çünkü biliyoruz ki bilgi paylaştıkça çoğalır.Yeni nesillerimizde iş güvenliği kültürü temellerinin artık eğitim sürecinde atıldığını görmek de bir o kadar sevindirici.

Yine geçen hafta içerisinde Aydın Marangozlar Odası başkanı Sayın Süleyman ALGÜN başkanlığında yapılan ‘Sorunlar Var; Çözeceğiz’ konulu toplantıya misafir olarak katıldım. Bu toplantıda misafirlerimize ‘6331 Sayılı İş Sağlığı ve Güvenliği Kanunumuz ve getirdikleri yükümlülükler’ hakkında kısaca bilgi verip sorularını cevaplamaya çalıştım.

2015‘e ramak kala, katıldığım toplantılardan elde ettiğim izlenimlere göre hala vatandaşlarımızdan kanun ile ilgili yanlış bilgi sahibi olan ya da hiç bilgi sahibi olmayanlar var. Vatandaşlarımızın kanun ile ilgili acilen bilgi sahibi olmaları gerektiğini düşünmekteyim ki önümüzdeki süreçte yükümlülüklerini yerine getirmedikleri için,idari para cezası ile karşı karşıya kalabilirler.

Geçen hafta gerçekleşen bir önemli gelişme de İSG profesyonelleri olarak sabırsızlıkla beklediğimiz yönetmelik değişikliklerinden ikisinin resmi gazetede yayımlanması oldu. Bu yönetmelikler ile 01.01.2016 tarihinden itibaren geçerli olmak üzere,çalışan başına düşen İşyeri Hekimi ve Diğer Sağlık Personeli çalışma süreleri artmış oldu. Değişmesini beklediğimiz bir diğer yönetmelik ise ‘ İş Güvenliği Uzmanlarının Görev, Yetki, Sorumluluk ve Eğitimleri Hakkında Yönetmelik’ olup, bu yönetmelik ile de uzman çalışma sürelerinin ortalama 2 - 3 kat artacağını tahmin etmekteyim.

İş güvenliği hakkında bilgi sahibi olmak için illa başımızdan kötü bir anı geçmesi mi lazım?

Aydın-Denizli karayolunu kullanmayanımız yoktur. İşlerimiz yoğun, yol kalabalık, zaten onlarca ışık var, birde üstüne üstlük karayolu birçok ilçemizi bıçak gibi ikiye ayırmakta, bazı büyükşehirlerimizde örneklerine rastladığımız battı çıktılar maalesef bizde yok, anayola bağlanan onlarca tali yolda cabası. Bir seyahatim esnasında ticari bir kamyonet, kasası üzerinde firmaya ait montaj ekibi olduğunu düşündüğüm birkaç personel ve malzeme ile birlikte son sürat seyir etmekte. Bir de ne göreyim, ticari araç, diğer bir binek araç ile yarış yapıyor. İnanılır gibi değil. Malzemeler ve çalışanlar resmen yaprak misali kasa üzerinde savruluyorlar. Kasa üzerindeki personelin tepkileri ise daha ilginç, solladıkları araçlara bakıp gülüyorlar. Kendi kendime ‘Bu nasıl mantıktır?’ dedim. Kamyonet sürücüsü resmen cellatları olmuş, onlar ise içinde bulundukları durumun vahametinden bihaberler... Ne kadar üzücü, üzücü olduğu kadar da düşündürücü değil mi? Oysa direksiyondaki sürücünün arkadaşlarını düşünüp, yasal sınırdan çok çok daha az bir süratle ve tehlikeye mahal vermeyecek şekilde seyir etmesi gerekmiyor mu? Ayrıca Allah korusun ki yapacakları bir kaza hem kendilerine hem de kazaya karışabilecek suçsuz kişilere zarar verecek. Bu arada yaptıkları, sadece trafik kazası olmakla kalmayıp, 5510 Sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu’nun 13.Maddesi’ne göre de iş kazası olacaktır.

Her hafta Cumartesi günleri Aydınpost yazar kadromuzla gerçekleştirdiğimiz mahalle ziyaretlerinin 11.durağını Umurlu mahallemize gerçekleştirdik. Vatandaşlarımız yaşadıkları sorunlardan bahsettiler. ‘Üst geçit sıkıntısı’ bunlardan sadece bir tanesi. Mevcut üstgeçitte meydana gelen asansör arızalarından ötürü yaşlı ve engelli vatandaşlarımızın üst geçidi kullanamadıklarını, üstgeçit yetersizliğinden dolayı da okula giden çocuklarımızın maalesef karşıdan karşıya geçmeleri için,akış yoğunluğu çok fazla olan Aydın-Denizli karayolunu kullandıklarını öğrendim. Sayın yetkililerimizin sorunun çözümünde hassas davranacaklarına eminim.

Artık eski alışkanlıklarımızı bir kenara bırakalım, kara düzen yaşamanın kimseye faydası yok, bilinçli davranalım, ailemize karşı nasıl sorumluluklarımız varsa topluma karşı da sorumluluklarımızın olduğunu unutmayalım….

Unutmayalım ‘’ Önlemek, Ödemekten Ucuzdur ‘’

Yeni Somalar yaşanmasın….

Saygılarımla

Sosyal medyada bu konuyla ilgili düşüncelerinizi #aydınpost etiketiyle paylaşın, yayınlayalım! 

facebook.png twitter.png

appstoreee.jpg     googleplay.jpg