Maliye Bakanlığı"nın Doğan Yayın Grubu"na yazdığı astronomik düzeydeki ceza, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan"ın bir süredir gerek AKP grup toplantılarında gerek parti mitinglerinde isim vermeden Doğan Grubu"na karşı yürüttüğü gerilimi tırmandırma politikası ve boykot çağrılarının hemen ertesinde gündeme geldi


Bu arada, Başbakan"ın 15 Şubat"ta “bazı suistimalleri açıklayacağını” belirterek, Maliye Bakanlığı"nın cezasıyla ilgili işaret verdiği de ortaya çıktı. Başbakan Erdoğan"ın son dönemde yaptığı konuşmalarda medya ile ilgili sarf ettiği dikkat çekici sözlerinin bir bölümü şöyle:

1- AKP GRUP TOPLANTISI/27 OCAK
"Almayın, boşuna para veriyorsunuz"
“Özellikle bazı medya grupları, bizim bu takındığımız tavrı dış politika acemiliği olarak görüyor veya göstermeye çalışıyor. Gerçek başka, bunların yazdıkları, söyledikleri başka. Brüksel"de yapılan toplantılarda söylediler. "Siz basına yasaklar getiriyorsunuz" dediler. Hayır, ben basına yasak getirmiyorum.
Ama ben burada sivil inisiyatif kullanıyorum. Yalan yanlış haber yapan medyaya karşı, gelin almama kampanyasını yapalım. Boşuna paranızı niye veriyorsunuz? Zaten yalan, yanlış haber.”

2- KASTAMONU MİTİNGİ/11 ŞUBAT
"Tavır koyun, onu yokluğa mahkûm edin"
“Bazı medya kuruluşları rahatsız oluyorsa biliniz ki bunun tek sebebi, hortumlar kesiliyor da onun için. "Yalan, yanlış haber yapan, haber yazan, uyduran, iftira atan medyaya ilginizi kesin" diyorum. Çünkü basının görevi, doğru haberdir. Eğer yalan, yanlış haber yazıyorsa, yapıyorsa onu yokluğa mahkûm etmelisiniz.
Bu kadar açık konuşuyorum. Bakın isim vermiyorum ama "Yalan, yanlış haber" diyorum, "İftira atanlar" diyorum, "Düzmece, uydurma haber yapanlar" diyorum. Bunlara karşı millet olarak sizler de "Sivil inisiyatifinizi kullanın, tavrınızı koyun" diyorum.”

3- SİVAS MİTİNGİ /13 ŞUBAT
"Yandaş medyada köpekleriyle yatanlar var"
“... Ama, bunların şu anda yandaş medyaları var. Yandaş medyaların oralarda yandaş köşe yazarları da var. Oralarda benim vatandaşıma, "AKP"ye oy vermişse bunlar göbeğini kaşıyanlar" diye-mez. Bu, bu ülkede bu tür tiplerin nerede bulunduğunu gösteriyor. Bunların sevgili köpekleri vardır, onlarla yatarlar onlarla kalkarlar. Benim milletime bunu yakıştır-maya, kimsenin hakkı yoktur.”

4- SİNOP MİTİNGİ/14 ŞUBAT
"Yanlış haber yazan medyayı eve sokmayın"
“Yalanı, iftirayı, karalamayı bunlar özgürlük sanıyorlar. Biraz eleştir, biraz bam teline dokun, feryat figan, özgürlüklerden dem vururlar. Yalan yanlış haber yapan medyayı evinize sokmayın.Ana muhalefet lideri, hâlâ bizi yandaş medya üretmekle suçlamaya kalkıyor. Önce sen yandaş medyalardan bir arın da ondan sonra ne konuşulacağını senle oturup konuşalım. Yandaş medyanın ne olduğunu, nasıl olduğunu, nasıl üretildiğini biz sizlerden öğreni-yoruz. Yıllarca yandaş medya ile ayakta kalmaya, iktidara gele-bilmeye, rakiplerini ekarte etmeye çalıştınız yıllarca. Ama olmadı.”

5- AMASYA MİTİNGİ/14 ŞUBAT
"Evinize sokmayın..."
“Bu yandaş medyalarıyla bir şey yapamazlar. Benim milletim bunların ne olduğunu biliyor, o yalan yanlış haberleri yapan medyanın da ne olduğunu iyi biliyor. Bak isim de vermiyorum. Hangi medya yalan yanlış haber yapıyorsa evinize sokmayın diyorum. Niye? çünkü basın ahlakı diye bir şey var, doğru habercilik diye birşey var. (CHP"yi kastederek) Bunlar muhalefeti taşeronlara vermişler. Bu taşeronlar kim? Yandaş medyaları. Bunlar yazıyor, çiziyor. Bunlar da medyanın arkasına takılmış yola devam edi-yorlar. Kargadan kılavuz olmaz.”

6- SAMSUN MİTİNGİ/15 ŞUBAT
"Sonunda suistimallerini de açıklarım..."
“Kusura bakmasınlar, bu çamurlar, bu iftiralar AKP"nin üzerine yapışmaz. Zira, güneş balçıkla sıvanmaz. Bunu böyle bilsinler. 29 Mart"ta bunun hesabını onlardan sorun. Demokratik tepkinizi ortaya koyun. Hem bunlara hem de bunların yandaş medyasına gereken cevabı verin.
Bunların yandaş medyası niye rahatsız oluyor biliyor musunuz? Hortumları kesildi onun için. Bunlarda her tür suistimal var. En sonunda bana onları da açıklattıracaklar. Tamam da beni o noktaya doğru sevk edersen bunu da söyleyeceğim, söylerim ve bundan da rahatsız olmam. Biz siyaseti gazete sayfalarından, televizyon ekranlarından, Babıali"den, İkitelli"den yapmayız. Biz siyaseti, milletimizle birlikte milletin içinde yaparız.”

7- KIRIKKALE MİTİNGİ/17 ŞUBAT
"Onlar iftiracı medya partisi"
“Bunlar Türkiye"yi, eski Türkiye zannediyorlar. Bunlar medya yalanları ile oy toplamaya alışmışlar.O eski dönemler geçti. Eski çamlar bardak oldu. Öyle artık medya kılavuzluğu ile seçim kazanılmıyor.Muhalefet partileri ülke hayrına bir proje üretmiyor. Onların halkla işi olmaz, onlar medya plazalarında dolaşır. Sadece bu yüzden onlara "iftiracı medya partisi" diyeceğim. Biz, bazı medyanın, yandaş medyanın köşe yazarlarının düşünceleri ile hareket eden bir parti değiliz, olmayacağız, zaten çoğunu da okuma gereği hissetmiyorum.”

Milliyet