Van merkeze bağlı 30 kilometre uzaklıktaki Hamurkesen köyüne hakim bir noktada, sarp kayalıklar üzerine kurulu Zernek Kalesi, yöre halkı tarafından hastalıkları iyileştiren kutsal bir mekan olarak biliniyor.
Kaleyi ziyaret eden hastalar, kalenin ibadet yeri olarak kullanılan bölümünde şifa arıyor. Kimi hastalar, kalenin halılarla döşeli bu bölümünde, özellikle yaz aylarında, birkaç gün bekletiliyor. Ziyaretin ardından hasta kişinin üzerinde bulunan bir giysi parçası da kaleye bırakılıyor.

Köy Muhtarı Etem Akın, kalenin yapıldığı döneme ait kesin bilginin bulunmadığını ifade ederek, tarihi eser olarak bildikleri bu kalenin, bazı vatandaşlar tarafından kutsal mekan olarak kabul edildiğini anlattı.

Kaledeki beylerin ibadet yeri olarak kullandıkları bölümün, hastalar tarafından ziyaret edildiğini bildiren Akın, kimi vatandaşların da zihinsel engelli olan hastaların ellerini ve ayaklarını bağlayarak birkaç gün bu odada beklettiğini söyledi.

Muhtar Akın, kalenin sadece yöre halkı tarafından değil, Türkiye'nin çeşitli illerinden gelen vatandaşlarca da ziyaret edildiğini belirterek, bu ziyaretçilerin şifayı kalede aradıklarını vurguladı.

Ziyarete gelen vatandaşların buraya bir giysi parçasını bıraktığını da anlatan Akın, ''giysiler imam kararıyla toplatılıyor. Fakirlere dağıtılıyor'' dedi.

Kalenin büyük bölümünün yıkıldığını, kopan taşların kale eteğindeki evler açısından tehlike oluşturduğunu bildiren Akın, güçlendirme ve onarım çalışması için ilgili yerlere müracaat ettiğini ancak herhangi bir sonuç alamadığını anlattı.

Yörede geçen yıl araştırma yapan Atatürk Üniversitesi Fen Edebiyat Fakültesi Bilgi ve Belge Yönetimi Bölümü Öğretim Üyesi Yrd. Doç. Dr. Dündar Ali Kılıç ise Zernek Kalesi'nin, Hakkari ve Van çevresinde yaşayan Abbasi beylerinden İbrahim Han Bey'in oğlu Beşaret Bey tarafından 16. yüzyılda yaptırıldığını belirtti.

''Zernek'' kelimesinin, Farsça'da ''altın'' anlamına geldiğini anlatan Kılıç, kalede daha sonra yaşayan Beşaret Bey'in oğullarından Beyazıt Han ve eşi Hanımzade'nin adının evliyalar arasında yer aldığını, bu nedenle yöre halkının kaleyi kutsal olarak kabul ettiğini vurguladı.

Özellikle Hanımzade'nin ibadet ettiği bölümün yöre halkı tarafından ziyaret edildiğini bildiren Kılıç, kalenin büyük bölümünün yıkıldığını sadece burç kısmının ayakta kaldığını kaydetti./sabah