“Onlardan önce bu beldeye yurt edinmiş ve imanı kalplerine yerleştirmiş olanlar, bir sığınak arayışı içinde kendilerine gelenlerin hepsini seven ve onlara verilmiş olanlara karşı kalplerinde hiçbir haset olmayan, aksine kendileri yoksulluk içinde bulunsalar bile diğerlerini kendilerine tercih edenler; işte böyleleri, açgözlülükten korunanlardır, onlardır mutluluğa ulaşacak olanlar!”

Haşr Süresi. Ayet: 9

 

Rabbimiz bize Kuran’da böyle öğüt veriyor.

Dileyen bu söze kulak verir, uymak için çaba gösterir, dileyen göstermez.

Uymak istemeyenler; tevil için yaşadıklarımızdan siyasi sonuçlar üretme, vicdanını susturma ve yaşananlara karşı yüreğini soğutacak mazeretlere sığınma yolunu tercih etsin.

Bu sınırlarımızdan ülkemize sığınma talebinin varlığını değiştirmiyor.

Çaresizlik içinde sınırlarımızı geçen, ülkemize sığınan insanları incitecek söz ve fiillerden uzak durmak bizim insanlıkla sınavımız.

Kim ister ki; evini, barkını, işini, aşını terk ederek alabildiklerini yanına alıp başka bir ülkeye sığınmacı olmak.

İnsanın yaşadığı ülkesiyle, tarihi ve duygusal bağı vardır ve yaşadığı vatanı terki kolay değildir.

Önce bunu kabul etmek lazım.

Ülkemize sığınan insanları dilenci diye aşağılama ve ötekileştirme ‘Vatanlarını savunsunlar, niye savaştan kaçıyorlar, biz bunlara bakmak zorunda mıyız?’ demek, insanlara yardımcı olmaktan kaçınmak için pireyi deve yapmak, sığınmacıları suç makinesi görmek veya her zaman bize minnet duygularını ifade etmelerini beklemek doğru değil.

Böyle davranmak bencilliktir, bencilliğimizi örtmek için siyasi mazeret aramak, ülkemizin işsizlik sorununun sebebi Suriyelilermiş gibi algı oluşturmak, işsiz insanlarımızı kışkırtacak eylem ve söylemlerde bulunmak en adi insanlık suçudur.

Bu bencilliği siyaset sanarak aldanan insanlarımıza sadece acıyor ve uyarıyorum.

Kışkırtanların ise gözümde hiç bir değerleri yok.

Onların vicdanından ve beyninden insanlık ve merhamet firar etmiş geriye canavarlıkları kalmış.

Böyleleriyle aynı hizada olma, aynı havayı soluma, aynı yerde yaşamanın utancını yaşıyorum.

Sakarya’da vuku bulan olay bize bir yerde durmamız gerektiğini öğretmeli artık.

Söylenenler doğruysa, Suriyeli kadın ve çocuklara tecavüz edip kafalarını taşla ezerek öldürenler.

Kadını kocasından istiyorlar, adam vermiyor ve kavga ediyorlar. Daha sonra Suriyeli adam işteyken evine gidiyorlar ve kadını kaçırıyorlar.

Sonrası hepimizin nefretine sebep olan olaylar.

Şimdi Suriyeli baba cenazelerini ülkemizden memleketi İdlib’e götürürken diyor ki;

‘Namuslarını korumak için onlarla buraya sığınmıştım, şimdi buna gerek kalmadı, artık buraya geri dönmek için sebebim yok.’

Soruyorum memnun musunuz?

‘Ne işi var burada ülkesini savunacağına, niye kaçıp buraya sığınıyorlar?’ diyenler!

işte baba burada yanlarında olduğu halde namusunu ve canlarını koruyamadı.

Savaştan değil, bizim içimizden çıkan cani ve sapıklardan.

Elbette bu değildi istediğiniz, istediğimiz değil mi?

Her olaydan siyasi sonuç çıkarmak, iktidar eleştirisi yapmak ne büyük acizlik ve zavallılık!

Altı yıldır savaş sebebiyle komşuda yaşananları insani değerler üzerinden yaklaşmak çok mu zordu da siyaset malzemesi yaptık?

Canlarını ve nesillerini korumak için yurtlarını, evlerini ve işlerini terk etmek zorunda kalan bu insanları anlamaya çalışmak, empati yapmak.

Gerçekten çok mu zordu?

Girişe koyduğum ayet meali zorda kalmış ve bize sığınan insanlara karşı nasıl davranacağımızı öğütlemiyor mu?

Nedir bize sığınanlardan kıskandığımız? Mallarımızın eksilmesi mi?

Sürekli burada kalma ihtimalinin olması mı?

Bu insanlardan neyi kıskanıyoruz da incitici sözler söylüyoruz?

Onları ve bizi yaratan aynı Allah değil mi?

O Allah bütün mülkün ve biz insanların gerçek ve mutlak sahibi değil mi?

Bize ‘Paylaşın!’ diye verdiklerini kıskanarak mı emrine uyacağız?

Bencilliğimiz nereye kadar?

Daha kaç sığınmacı Suriyelinin ırzına ve canına kastedeceğiz, kast edilmesi için, insanları yoksullukla, açlıkla kışkırtacağız.

Bu mu insanlığımız?

Biz böyle mi büyük milletiz ve mağdurdan yanayız?

Ne oluyor bize ve biz hangi ara bu kadar merhametsiz olduk?

 

 

 

 

Aydınpost ANDROID'de TIKLA İNDİR!   Aydınpost APPSTORE'da TIKLA