Nevsal Elevli Londra
 
Telekulak skandalıyla ilgili milletvekillerinin sorularını yanıtlayan Rupert Murdoch, oğlu James ve şirketin eski CEO’su Rebekah Brooks’un ardından, İngiliz parlamentosunun dünkü konuğu Başbakan David Cameron oldu. Cameron “Tabi ki pişmanım ve oluşturduğu öfke nedeniyle oldukça üzgünüm” dediği skandalın, halkın polise ve basına güvenini sarstığını söyleyerek, konuyla ilgili bağımsız bir soruşturma yürütüleceğini, polis, basın ve siyasetçiler arasındaki ilişkinin masaya yatıracağını vurguladı.
 
Bağımsız komisyon inceleyecek
Emniyet teşkilatının yeniden yapılandırılmaya ihtiyacı olduğunu söyleyen Cameron, yargıç Brian Leveson’ın başkanlığında yürütülecek soruşturmada, medya patronu Rupert Murdoch’ın sahibi olduğu News International şirketinin İngiltere’deki ilişkilerinin de inceleneceğini vurguladı. Komisyonda Financial Times, Daily Telegraph, Channel 4 gibi basın kuruluşlarından eski editörler, medya denetim kurumu Ofcom’un eski başkanı ve eski bir polis memuru da yer alacak. 
Avam Kamarası’nda gerçekleşen ve hayli gergin geçen oturumda, İşçi Partisi Lideri Ed Miliband Başbakan’ın, NoW’ün eski editörü Andy Coulson ile çalışma kararının hata olduğunu söyledi. Cameron bundan pişmanlık duyduğunu belirtse de, Coulson’ın yalan söylediğinin henüz kesinleşmediğini, bu kesinleştiği an kendisinin özür dileyeceği an olacağını belirtti.
 
Anlaşmalara karışmadım
Miliband’in yönelttiği sorulardan biri de Murdoch’ın yüzde 39’una sahip olduğu BSkyB ihalesinin, News Corporation şirketiyle yaptığı görüşmelerde gündeme gelip gelmediği oldu. Cameron bu soruya, BSkyB ihalesiyle ilgili bir sorumluluğunun ve rolünün olmadığını “Asla böyle uygunsuz bir konuşmanın içinde yer almadım” sözleriyle yanıtlarken, pazarlıklara dahil olduğu yolundaki suçlamaları açıkça reddetmekten kaçındı.
 
Bir İşçi Partili milletvekili Cameron’a News International grubunun yöneticileriyle  yaptığı 26 toplantının tümünde “uygun” konuşmalar yaptıklarını söylemek mi istediğini  sordu. Cameron bu soruyu yanıtlarken “Evet, benim bütün gürüşmelerim kurallara uygundur” dedi.
 
Gazeteleri Murdoch’a sahip çıktı
Medya devi Rupert Murdoch, dün sahibi olduğu The Times gazetesinin kendisiyle ilgili manşetini okurken görüntülendi. Murdoch’a ait gazetelerin patronlarına sadakatlerini tarafsız başlıklar atarak ya da açıkça onu savunarak göstermesi dikkat çekti. The Sun, Murdoch’ın skandal nedeniyle özür dilemesi ve halkın medya imparatorluğuna olan güvenini yerniden kazanmak için ‘bıkıp usanmadan’ çalışacağı sözlerine yer verdi. The Times ise, karısı Çin asıllı Wendi Deng’in, Murdoch’a saldırmaya çalışan adamı nasıl alaşağı ettiğini anlatarak, Türkçe’ye ‘Kaplan ve Ejderha’ olarak çevrilen dövüş sanatları filmi, ‘Crouching Tiger, Hidden Dragon’ filmine atıf yaptı. Wall Street Journal ise daha mesafeli davranarak “Murdoch’lar ızgara oldu” başlığını attı.
 
Murdoch Londra’dan ayrıldı
Rupert Murdoch da dün Londra’dan ayrıldı. Özel jetiyle Londra yakınlarındaki Luton Havaalanından ayrılan Murdoch, oğlu James Murdoch’la birlikte önceki gün İngiliz parlamentosunun Kültür, Medya ve Spor komisyonu üyelerinin skandala ilişkin sorularını yanıtlamıştı. Murdoch’ın İngiltere’de yürütülecek bağımsız soruşturma için tekrar Londra’ya çağrılabileceği belirtiliyor.
 
İngiltere Başbakanı David Cameron Brooks ile komşu olmaları nedeniyle kendisine yöneltilen eleştirilere “Hiç pijama partisi vermedim ve onu pijamalarıyla görmedim” yanıtını verdi. 
 
‘Benden herkes korkar’
News of the World’ün eski genel yayın yönetmeni Rebekah Brooks, milletvekillerinin sorularını yanıtlarken cinayet kurbanı bir genç kızın telefonunun dinlendiğinden haberi olup olmadığı yönündeki soruya şu yanıtı verdi: “Farkında değildim. Çünkü gazetenin genel yayın yönetmeni olarak, kimse bana böyle bir şeyi söylemeye cesaret edemezdi. Benden korkarlardı.”
 
İlk hukuk zaferi Grant’in oldu
News of the World gazetesi muhabirlerinin ünlü isimlerin telefonlarına gelen sesli mesajları hack’lediğini ortaya çıkaran ilk isimlerden olan aktör İngiliz Hugh Grant dün yargıda da zafer kazandı. Mahkeme polislerin Hugh Grant’in dinlenip dinlenmediğini ortaya koyacak belgeleri aktörün avukatına vermesi gerektiğine karar verdi. Böylece Grant yasal mücadelesine devam edebilecek.
 
Telekulağa artık ödeme yok
Rupert Murdoch’ın sahip olduğu News International bugüne kadar telefon dinleme skandalı dolayısıyla tutuklanan News of the World gazetesinin eski çalışanlarından Glenn Mulcaire’in adli masraflarının bir kısmını karşılıyordu. Dün, şirketin masrafları ödemeyi sonlandırdığı açıklandı.
 
Lachlan destek için Londra’da
Rupert Murdoch’ın en büyük oğlu Lachlan, yıllar önce “Artık dayanamıyorum” diyerek News Corp’taki görevinden ayrılmış ve Avustralya’ya yerleşmişti. Ancak Lachlan babası ve kardeşi James’in zor günler geçirmesi üzerine, apar topar Londra’ya gitti.
 
Rupert Murdoch ve Wendi Deng çiftinin 10 ve 6 yaşında iki kızları var. Bu çocuklar Murdoch’ın 7.6 milyar dolarlık servetinden pay alacak ancak şirketin yönetiminde söz hakları olmayacak. Murdoch’ın yetişkin çocuklarının Wendy’ye sıcak bakmadığı biliniyor.
 
Murdoch’ın genç eşi günün kahramanı oldu
Dünya önceki gün medya devinin hesap verişini izlerken, günün kahramanı kocasını “bir kaplan” gibi koruyan Wendi Deng oldu. Murdoch  mecliste milletvekillerinin sorularını yanıtlarken, genç bir adam aniden medya devine saldırınca hemen arkasında oturan Çinli eşi Wendi saniyeler içerisinde ayağa fırlayarak, saldırganı yumrukladı.
 
Kahraman ilan ettiler
Saldırganı deviren Wendi Çin’de de kahraman ilan edildi. Çin’in twitter’ı Sina Weibo “Wendi, artık benim idolümsün!”, “Bir inci gibi parlıyorsun” iletileri ile doldu ve Wendi’ye “kaplan kadın” lakabı takıldı. Hatta Amerikan yayın kuruluşu MSNBC, Wendi’nin eski bir voleybolcu olduğu için defansta bu kadar başarılı olduğunu yazdı.
 
‘Babasını’ ayartmıştı
1968 yılında Çin’de orta halli bir ailenin erkek beklerken, üçüncü kızları olarak dünyaya gelen Wendi, “kendi şansını kendi oluştu.” 1987 yılında ailenin yaşadığı bölgedeki bir fabrikaya Amerikalı bir mühendis çift geldi. Çifte dil konusunda yardımcı olan ve çocuklarına bakan Wendi, ailenin davetiyle ABD’ye geldi. Burada ailenin yanında kalan Wendi, kısa bir süre sonra evin babasını baştan çıkarttı, onunla evlenerek Los Angeles’a yerleşti. Guardian gazetesinin deyişiyle “Wendi ABD’de oturma izni almasına yetecek kadar” bu mühendisle evli kaldı.
 
Yale’de MBA yaptı
Genç kadın boşandıktan sonra ABD’nin en saygın üniversitelerinden Yale’in MBA programına kabul edildi.  Yaz tatilinde Hong Kong’da bulunan Star televizyonuna stajyer olarak giren Wendi’yi müdürleri “Hiçbir şeyden korkusu yoktu” diye tanımlıyordu. Vanity Fair Dergisi’ne konuşan kanal çalışanları yetenekli, Wendi’nin zeki, tuttuğunu koparan ve “flörtöz” bir kadın olduğunu söylüyordu.
 
37 yaş fark var
Wendi okulunu bitirip kanalda çalışmaya başladığı sırada, yeni yatırımlar için Hong Kong’a gelen Murdoch’a çevirmenlik yapması için görevlendirildi. 1997 yılında tanıştıklarında Wendy 29, Murdoch 66 yaşındaydı. Murdoch bir gün Wendi’nin patronunu arayarak “Wendi işten ayrıldı, artık benimle yaşayacak” dedi. Murdoch kısa süre sonra eşinden boşandı. Çift 17 gün sonra evlendi.
 
milliyet