Lafı nerden başlamalı bilmiyorum.
Ortada o kadar çok bilgi kirliliği var ki, kafamız hayli karışık.
Ama, madem geçtik klavyenin başına bir yerden başlayacağız.
Öncelikle şu Menderes nehrinin kirliliğinden başlayalım.
Geçen hafta bir yazarımız bu konuyu yazısında değindi.
Efendim, Çerçioğlu Menderesi temizlemek için harekete geçmiş(!)
“Bu günahı temizlemek Çerçioğlu’na kalmış(!)”
Ben değil, yazarımız öyle diyor.
Bizim bildiğimize göre;
Özlem hanım değil miydi Efeleri Büyükşehirden evvel 5 yıl idare(!) eden Belediye başkanı?
Bu görev süresince konuyla ilgili bir çalışması oldu da biz mi bilmiyoruz?
Şimdi vaktiyle idare(!) ettiği Efeler ilçesiyle ilgili hiçbir şey yapmadan.
Muhalif partilere ait Belediyelerin arıtma tesisinin yapılması için;
“Aydın ASKİ Genel Müdürlüğünün talebi üzerine, Germencik- Buharkent ve Köşk ilçesi arıtma tesisi yapılması hususunda İTÜ’den atık su arıtma tesisi maliyeti, Çed raporlarının alınması, işletme giderleri ve yapım maliyetleri istenmiş.” olması sizce manidar değil mi?
Yazarımızın bu bilgileri paylaştığı ve Çerçioğlu’ndan umudunu beyan ettiği yazısının daha mürekkebi kurumadan Efeler İlçesinin atıklarının Menderese döküldüğü haberi, görsellerle destekli açıklamayla kamuoyuna duyurulmasının ardından, aklımıza hemen “Algı yönetme” çabasına maruz kaldığımız geldi.
Öyle ya, bizim en çok maruz kaldığımız şey “Algı yönetimleriydi.”
Büyükşehrin öne çıkan en büyük özelliği de buydu.
“Algı Yönetmek”
Mesela;
Astim Köprülü Kavşağı’nda yaşananlar üzerine yazılanlar ve sorulan sorulara cevap vermek yerine Başkandan “Patates Dağıtarak” dikkatlerimiz başka alana çekiliyor.
Bozdoğanlı patates üreticisinden alınan patatesler, muhtemelen CHP’li Belediye Başkanı Tümer Apaydın’ın isteği üzerine alınıyor ve il genelinde dağıtılıyor.
Böylece Bozdoğanlı Patetes üreticilerinin sorunu(!) çözülüyor.
Bu arada kaç ton patates alındı bilen var mı?Onu da bilmiyoruz.
Yine;
Köşk ilçemizde eski köy, yeni mahalleye yapılan “Meydan Çeşmesi” törenle hizmete açılıyor “Asırlık su ihtiyacı karşılandı. Yakında bu su evlerinize kadar verilecek” propogandası ulusal bir gazeteden yapılıyordu.
Haber üzerine ilçe Belediye Başkanını arıyorum.
“Başkanım bizim Köşk ilçemizde evlerine su verilmeyen mahallelerimiz mi var?” Diye soruyorum.
Aldığım cevap “Hayır, O mahallelerimizin suyu var. mahallelerimize verilen su mahallenin içinden geçen iyi su kaynağından gelen sudur. Yapılan iş, mahallenin içinden geçen dağıtım borularından suyu yapılan çeşmeye vermektir.”
Yani olay bu kadar basit.
Yansıtılması ve sunumu “Mahalle asırlık su hasretini Çerçioğlu’yla kavuştu(!)”
Büyükşehir bütçesine, ilçe belediye gelirlerinden 608 milyon lira aktarıldı.
Alınan hizmet nedir?
Göze batan yatırıma yönelik hizmet var mı?Yok.
Dahası var;
Hafta içinde Kuşadası ilçesinde çarşıda caddelerden foseptik akıyordu.
İnsanlar ayaklarına golaş geçirmiş halde dolaşarak akan pislikten korunma çabası içindeydi.
Turizm kentinde, turistlere rezil olduk.
Hem de “Dalış Turizmi” için uçak batırdığımız günlerde.
Acarlar mahalle sakinleri, “Pis koku ve dumandan” yorgun ve bizar düşmüş vaziyette.
Astim köprülü kavşağı için yeniden ihale veya artan maliyet sebebiyle “Yeni bütçe” talebi gündemde.
Bütün bu olaylar kısacık zaman diliminde yaşanırken;
Çerçioğlu “Patates dağıtarak” kusur örtme telaşında, yahut yaşananlardan bihaber.
Nerden baksan aymazlık ve tam bir vurdumduymazlık.
Gelelim iktidar cephesine;
Abdurrahman Öz’ün Astimle başlayan muhalefeti, Mustafa Savaş’ın partisinin “İl Danışma Meclisi toplantısında” Çerçioğlu’na meydan okumasının ardından, Mehmet Erdem’de ilçelerden Büyükşehir bütçesine gelen paraların hesabını sordu.
Bunlar olumlu gelişmeler.
Bizde buradan iktidar vekillere soruyoruz.
Büyükşehir olmakla ilçe belediyelerinin yaşadığı mağduriyetler ortada.
Bunu sizde kabul ediyorsunuz.
Peki, bu adaletsizliğe ne zaman ve nasıl çözüm üreteceksiniz?
Yoksa sadece şikayet mi edeceksiniz?
Bildiğimize göre ülkenin her yerinde bu sorundan şikayet var.
İlçe belediyelerinin eli kolu bağlanmış durumda.
1 Kasım seçimlerinde AK Parti’nin vaadi var.
Bu vaad ne zaman yerine getirilecek?
Böyle daha ne kadar devam edilecek?
Büyükşehir veya Bütünşehir yasasını ne zaman düzelteceksiniz?
İktidarı ve muhalefetiyle;
Herkes rakibinin “Günah galerisiyle” meşgul.
Başkasının günahını dile dolamakla kişinin günahı ortadan kalkmıyor.
Her iki tarafta kendi galerilerinde biriken günahlarına da bir baksın ve kurtulmak için çaba ortaya koysun.
Bunca nimete, zenginliğe rağmen ilimizi kötü yönetme vebali sorumluların üzerindedir.
Kimse bu sorumluluktan kaçamaz.
Burada “Keçi, koyun kuyruk, atlamak ve ayıp yerlerle” ilgili fıkra anlatılırdı ama biz bunu yapmayalım.
