Menderes Park tesislerinde düzenlenen toplantıya sivil toplum örgütleri temsilcileri katıldı.
Toplantıda konuşan Ortak Akıl Sözcüsü Süleyman Alkoç, sivil toplum örgütlerinin Yeni Anayasa ve Demokrasi Platformunu” bir araya gelerek oluşturduğunu belirterek “ Platform ülkemizin daha katılımcı , sivil ve özgürlükçü bir anayasaya sahip olması için ve ülke yönetiminde oluşturulmaya çalışan egemenlik de meşruiyet krizini aşma yolunda ortak akıl projesini uygulamaya koymuştur. Bu kapsamda , Türkiye"nin 7 farklı bölgesinde merkezi illerde yapılması planlanan mitinglerin ilki 28 Haziran de Malatya da 5 Temmuz da Samsun ve Konya da devam etmiştir. Bizler de Aydınımızda sivil toplum kuruluşlarımız ile el ele vererek bu projenin temelini atmış bulunmaktayız” dedi.
Türkiye"nin küçük hesapların ve küçük hedeflerin ülkesi olmayacağını ifade eden Süleyman Alkoç “Türkiye için demokrasi sadece muasır medeniyete ulaşmanın yolu değil , aynı zamanda devletimizin beka şartı olarak da stratejik bir tercihtir. Hiçbir gerekçe bu tercihin önüne geçemez , aksi tutum ve uygulamalar bu kutsal vatanın geleceğine ipotek koymaktır Buradan bütün sorumluluk sahiplerine sesleniyoruz "Hakimiyet Kayıtsız Şartsız Milletindir" denmişse bu kabul duruma göre değiştirilemez. Ülke yönetimin de yetki kullanan herkes ve her kurum yetkisinin kaynağını bu meşruiyet prensibinden alır. Milletin egemenliğinin yanın da yada üstünde egemenlik tanımı yapmak veya o yönde bir yetki tanımında bulunmak , devletin varlık ve meşruiyet temellerine yapılmış açık bir saldırıdır. Bu sürecin sorumlularına seslenerek yapılanları hukuki , adil ,insani ve ahlaki bulmadığımızı buradan belirtiyoruz” diye konuştu.
Yaşanan süreç sonun da Türkiye"nin siyasi bir türbülansa girmesi durumunda bütün kazanımlarını yitirerek çağdaş dünyadan soyutlanacağının altını çizen Alkoç, şunları söyledi: “Bu olumsuzlukların gerçekleşmesi durumunda bu kötülüklerin hesabını kim verecek. Geçmiş de bu şekildeki olayları halk sineye çekti dişe düşünenler yanılıyorlar , bu sefer sineye çekmeyeceğiz. Bütün sorumluluk sahiplerine sesleniyoruz. Halkın eliyle ve halkın iradesi ile tarihe gömülmüş kirli ve kaotik bir siyaset tarzını yeniden ülkenin başına musallat etmeyiniz. Bu millete güvenin , demokrasimize güvenin , milletin engin devlet şuuruna güvenin. Bunlar bizim ortak değerlerimizdir. Değerler sistemimizin tahribi bu ülkenin başına gelebilecek en büyük kötülüktür”