FRANSA ile İtalya arasında Afrikalı mülteciler ile başlayan kriz, Avrupa Birliği’nin (AB) temelini oluşturan, “vizesiz Avrupa”yı da tehtid ediyor. Fransa’dan sonra Danimarka da ‘pasaportsuz seyahat’ anlamına gelen AB içinde serbest dolaşımı kaldırarak sınırlarında denetleme kararı alınca, 15 AB ülkesi, aynı yönde hareket edeceğini açıkladı. AB’nin lokomotifi Almanya, henüz kapalı kapılar ardındaki krizi kontrol altında tutmaya çalışarak Danimarka’dan sınır kontrolü kararını geri almasını istedi.
 
Kurallar gözden geçirilecek
 
AB’nin başkenti Brüksel’de önceki gün biraraya gelen AB İçişleri Bakanları, Schengen kurallarını gözden geçirmek ve gevşetme biçimini belirlemek için 9-10 haziran tarihlerinde toplanma kararı aldı. Bakanlar, sınırlarda kontrollerin yeniden başlatılması ve Schengen’in askıya alınmasının son çare olması konusunda uzlaşmaya vardı. Ancak bakanlar, bunun AB Komisyonu’nun kararıyla ve ortak hareket edilerek hayata geçirilebileceğini savundu. 15 ülke Fransa ve Danimarka’yı savunurken, aralarında Almanya’nın da bulunduğu 4 ülke karşı çıkıyor.
 
Diğer ülkeler ise şimdilik bu konuda sessizliğini koruyor. Ortak kararı beklemeden sınır kontrollerini başlatma kararı alan Danimarka’nın Uyum Bakanı Sören Pind, “Sınır ötesi suçların yaşattığı sorunlar büyüyor. Schengen Antlaşması çerçevesinde gümrük kontrollerini sıklaştırarak bu sorunların bir kısmını çözebileceğimize inanıyorum” dedi.
 
Endişe verici bir durum
 
Üye ülkelerin tek başına bu tür kararlar almalarının sakıncalı olduğunu belirten Almanya İçişleri Bakanı Hans Peter Friedrich, “Bu durum dış politika değil, iç politika amaçlı. Ortaya endişe verici bir durum çıkıyor. Olağanüstü durumlarda, Schengen Antlaşması’nın AB kararı ile gözden geçirilmesi gerek” dedi. Konuyla ilgili açıklama yapılması gerektiğinin altını çizen Almanya Dışişleri Bakanı Guido Westerwelle, “Danimarka hükümetinin acilen ve ayrıntılı bir açıklama yapmasını istiyoruz. Serbest dolaşım hakkı ve Schengen Antlaşması, Avrupa vatandaşları için tarihi kazanımlar. Bunlar iç politikaya alet edilerek sorgulanmamalı” diye konuştu.
 
Karar uzlaşarak alınmalı
 
Schengen uygulamasının sürmesi ve korunması konusunda üyeler arasında büyük oranda uzlaşıldığını dile getiren AB Komisyonu’nun İç İşlerinden Sorumlu Üyesi Cecilia Malmström, şöyle konuştu: “Üyeler tek taraflı ve uzlaşmadan kararlar alınmasını engellemek için Schengen bölgesindeki kontrollerin kapsamının netleştirilmesi gerek.”
 
Kavgaya neden olan Afrika’dan göç sürüyor
 
AB içinde sınır kontrollarıyla ilgili tartışmalar sürerken, İtalya’nın Afrika kıtasına en yakın toprak parçası olan Lampedusa adasına kaçak göçmenler gelmeye devam ediyor. Tunus’un 138 kilometre açığında bulunan Lampedusa adasına, dün sabah 166 göçmen taşıyan bir teknenin devriye görevini yapan polis botu eşliğinde adaya vardığı bildirildi. Teknedeki 166 göçmenden 9’unun kadın, 4’ünün çocuk olduğu ifade edildi. Kaçak göçmen taşıyan 5 teknenin daha polis ve sahil güvenlik birimlerince tespit edildiği kaydedildi. Yıl başından bu yana Kuzey Afrika’da başlayan isyan hareketleriyle göçmen akınına uğrayan Lampedusa için çözüm arayan İtalya, göçmenlerin çoğunun Tunuslu olması sebebiyle bu ülkeyle geri kabul anlaşması imzalamıştı.
 
Anlaşmaya göre İtalya, Tunus ile mutabakatın sağlandığı tarihten itibaren adaya gelen göçmenleri ülkelerine geri gönderecek.
 
AB, Danimarka’yı mektupla uyardı
 
 DANİMARKA Başbakanı Lars Lokke Rasmussen’e uyarı mektubu gönderen AB Komisyonu Başkanı Jose Manuel Barroso, şunlara dikkat çekti:
 
Suç ve vergi kaçakçılığıyla mücadele için başlatılacağı açıklanan sınır kontrollerinin daimi ve yoğun bir şekilde uygulanmasının kişilerin, malların, hizmetlerin ve sermayenin AB içinde serbest dolaşımını ve Schengen Anlaşması’nı ihlal anlamına gelir.
 
AB anlaşmalarına göre üye ülkeler iç sınırlarda kişileri ve malları sistematik olarak kontrol edemez.
 
Danimarka atacağı her adım öncesinde bizimle diyaloğa girmesi lazım.
 
Gerekirse AB hukukunu korumak için Danimarka’ya karşı her türlü tedbiri alacağız.
 
hürriyet