İkinci “Ergenekon” davası savcısı Mehmet Ali Pekgüzel, Mustafa Balbay’ın “Ergenekon diye bir örgüt var mı yok mu Meclis’te araştırılsın” talebine “Susurluk kazasından sonra kurulan komisyona ‘Ergenekon’ örgütü konusunda ihbar gitmiştir” cevabını verdi. İkinci “Ergenekon” davasında taleplere ilişkin mütalaasını açıklayan Cumhuriyet Savcısı Mehmet Ali Pekgüzel, “1996’daki Susurluk kazası sonrasındaTBMMbünyesinde oluşturulan komisyona ‘Ergenekon’ örgütü konusunda ihbar gitmiştir. ‘Ergenekon örgütü’ bir ihbar telefaksı olsa dahi TBMM’nin bilgisi dahilindedir.Ozaman yapılamayan araştırmanın bugünkü TBMM’ce yapılıp yapılmayacağı kuşkusuz ki yüceMeclis’in takdirinde bulunmaktadır” dedi. İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi’nce, Silivri Ceza İnfaz Kurumları Yerleşkesinde’ki salonda görülen duruşmada, sanık ve avukatların taleplerine ilişkinmütalaasını açıklayan Savcı Pekgüzel, milletvekili olan sanıkMustafa Balbay’ın, konuşması sırasındaTBMMbünyesinde kurulacak bir komisyon ile “Ergenekon” diye bir örgütün var olup olmadığının araştırılması konusunu dile getirdiğini hatırlattı. 
 
ÜMİT OĞUZTAN’IN İHBARI
 
Sanık Balbay’ın talebindeki, “Ergenekon” örgütünün araştırılması için TBMMtarafından araştırma komisyonu kurulması konusunun yeni olmadığını açıklayan Savcı Pekgüzel, buna örnek olarak, birinci “Ergenekon” davası sanığı Ümit Oğuztan’ın 14 yıl önce ‘Dikkat, bu bir ihbar değildir. Bir gerçeğin tespitidir’ ifadesiyle başlayan ihbarını hatırlatarak, Oğuztan’ın, “Ergenekon” adını da verip, bazı Avrupa ülkelerinde “gladyo” olarak adlandırılan örgütlenmenin uzantıları hakkında bilgiler verdiğini söyledi. Pekgüzel, şunları kaydetti: “1996’daki Susurluk kazası sonrasındaTBMMbünyesinde oluşturulan komisyona ‘Ergenekon’ örgütü konusunda ihbar gitmiştir. Görüldüğü gibi ‘Ergenekon’ örgütü, bundan 14 yıl önce bir ihbar telefaksı olsa dahi TBMM’nin bilgisi dahilindedir.Ozaman yapılamayan araştırmanın bugünkü TBMM’ce yapılıp yapılmayacağı kuşkusuz ki yüceMeclis’in takdirlerinde bulunmaktadır.”
 
DURUŞMADA UYGUNSUZ DAVRANIŞA 4 GÜN HAPİS
 
Savcı Mehmet Ali Pekgüzel, mütalaasında, duruşma salonundaki bazı söylemlerin, yargılama yetkisini kullanan, bu nedenle hiçbir şekilde saygınlığının zedelenmemesi gereken mahkemeyi hedef aldığının altını çizerek, dinleyicilerle ilgili olarak bazı tedbirlerin alınmasını talep etti. “Bazı dinleyiciler, mahkemede asla yapılmaması gereken alkışlama, gülme, yüksek sesle konuşma gibi davranışlar sergileyerek duruşma seyrini bozmaktadır” ifadesini kullanan Pekgüzel, “Bundan sonraki talep günlerinde konuşmaların yargılama adabına uygun olması, dinleyicilerin duruşma disiplinine uygun davranmalarının sağlanması, aksi halde salondan çıkartılacaklarının, direnmeleri halinde ise 4 güne kadar disiplin hapsine konulabileceklerinin bildirilmesini talep ediyoruz” dedi.
 
Rektörlükteki yemeğe kimler katıldı?
 
Yapılan taleplerle ilgili olarak da Pekgüzel, Prof. Dr. Fatih Hilmioğlu’nun talebini yerinde bularak, Jandarma Genel Komutanlığı’na yazı yazılıp, 19 Ekim 2003’te Jandarma Genel Komutanlığı Sosyal Tesisleri’nde rektörler ile görüşen ve düzenlenen yemeğe katılan generallerin kimlik ve adreslerinin tespit edilerek mahkemeye bildirilmesini talep etti.