Endişeler azalır

Sarılmak ile ilgili en önemli detay bir hormonda gizli. Bu hormon sarıldığımızda ortaya çıkan oksitosin hormonudur. Sevgi, güven ve bağlılık gibi anne kucağı hissiyatı veren oksitosin, pek tabii ki endişe duygularını da uzaklara götürmekte yardımcı olabilir.

Mutluluk artar

Stres, yorgunluk ve yalnızlık hissi biz anlamadan hayatımızdan bazı duyguları sessizliğe gömebilir. Bunların başında mutluluk duruyor. Bu duyguda azalma varsa çözüm kollarınızı açıp, sevdiceğinize sarılmaktan geçiyor.

Sosyalleştirir

Tuttuğunuz takım gol attığında hiç tanımadığınız birine, ya da güzel bir haberin ardından en yakın arkadaşınızla kollarınızı birleştirip sıkı sıkı sarılırsınız. Uzun bir konuşmadan çok daha etkili bir iletişim için sarılmaktan çekinmeyin.

Gerginliği alır

Bilmediğimiz bir sürü nedenden dolayı gergin ve tahammülsüz adımlarla gün içinde sürekli hareket halinde oluruz. Sonunda kendimizi eve atarız ve son enerjimizle üzerimizdeki negatifliği atmak için uğraşırız. Bunun en kolay yollarından biri sevdiğiniz birini kollarınız arasına almak olabilir. Günden kalan stresin uçup gittiğini hissedeceksiniz.

Depresyonu engeller

Sarılmanın bu kadar pozitif etkisi olup da depresyona iyi gelmemesi düşünülemez. Sizi anne kucağındaki gibi huzurlu ve güvende hissettirebiliyorsa zihninizdeki karanlık bulutları da dağıtıp, aydınlığı içeri alması kolay olsa gerek. Sarıldıkça hayatınızın renklendiğini göreceksiniz.

Rahatlatır

Bir kendimizi rahatlatmak için harcadığımız zamana ve paraya bakalım, bir de sevdiğimiz birine sarılmanın bize getirdiği rahatlık hissinin kolaylığına. Bedenimizin bütün zorluklar için bir çözümü olduğunu aklımızda çıkarmamakta fayda var. Kendimizi keşfetmek sarılmak ile başlar.