Tanrıkulu, Meclis'te düzenlediği basın toplantısında, beraberinde partisinin 4 milletvekiliyle birlikte, olayı yerinde incelemek üzere Şanlıurfa'ya gittiklerini, Emniyet Müdürü, Cumhuriyet Başsavcısı, Cezaevi Müdürü, infaz koruma memurları ve bir tutukluyla görüştüklerini belirtti.

Şanlıurfa'daki olayın, Hükümet'in ikinci Uludere vakası olduğunu ileri süren Tanrıkulu, "Yurttaşlarımız artık normal bir ölüm yaşamıyorlar. Demokrasilerde bu tablo bile Bakan için istifa nedenidir" dedi.

Adalet Bakanı Sadullah Ergin'in, "Bir ihmal olursa üstü örtülmeyecek" dediğini anımsatan Tanrıkulu, burada bir ihmal ya da sorumluluk varsa bunun en başta Bakan Ergin'e ait olduğunu savundu.

Urfa Barosu'nun 13 Nisan 2011 tarihinde, Şanlıurfa Cezaevi ile ilgili 15 tespitin bulunduğu bir rapor hazırladığını ve bunu Bakan Ergin'e sunduğunu anlatan Tanrıkulu, "Dün yaşanan olaylara dikkati çeken tabloyu daha önce Bakan'a ulaştırmışlar. Adalet Bakanı, Şanlıurfa'da meydana gelen olayın sorumluluğunu hiçbir yerde arayamaz. Kendisine bildirilmesine rağmen tedbir almamıştır ve bu vahim olay meydana gelmiştir" diye konuştu.

Talep etmesine rağmen cezaevinde olayın meydana geldiği koğuşu incelemesine izin verilmediğini ifade eden Tanrıkulu, görüştüğü tutuklu kişinin de kendisiyle görüştürülmeden önce yönlendirildiğini kaydetti. Tanrıkulu, soruşturmanın şeffaf bir şekilde yürütülmediğini ileri sürdü.

Sezgin Tanrıkulu ayrıca, AK Parti Hükümet'i döneminde tutukluluğun infaza dönüştüğünü savundu.