Yalnız olduğunuz için iyi bir ilişki yaşayan, evli olan tüm arkadaşlarınız size can sıkıcı tavsiyelerde mi bulunuyorlar? Boşverin onları… Önce kalbinizi dinleyin ve kalbinize söz geçiremeyeceğinizi baştan kabul edin. 

Çünkü ruh ikizimizi biz seçmiyoruz, kalbimiz seçiyor. Kalbiniz bir kere seçtikten sonra da siz ne yaparsanız yapın o insanı oradan çıkaramıyorsunuz. Ya da şöyle diyelim, çok uzun zamandır bir sevgiliniz var ve bazen “bırakmak istiyorum ama olmuyor” diyorsunuz. Bırakmayı denemeyin, o çoktan seçilmiş… 


Tanımadan reddetmeyin
Birini seviyorsanız, kalbinizi onu sevmekten vazgeçmeye zorlamayın. Beyniniz bu aşamada kalbinize söz geçiremez. O zaman karşınızdaki insana şans verin. Yoksa kimse mi yok? O zaman sizinle iletişim kurmaya çalışan herkesi tanımadan reddetmeyin. Şans verin. Hiç ummadığınız bir şekilde harika bir ilişkinin içinde bulabilirsiniz kendinizi.

Önce siz adım atın
Alıcı değil, verici taraf olmayı deneyin. Siz bir adım atmıyorsanız, karşı taraftan da beklemeyin. Şimdi size “Aman canım bırak yapsın”, “Aaa aramadı mı bugün hiç” diyenler oluyordur. Kulaklarınızı kapatın. Siz arayın, siz girişimde bulunun. Her şeyi karşıdan beklemeyin. Göreceksiniz, siz adım attıkça o da başlayacak. 

Virajlar sizi bekliyor
“Bu ilişki beni üzüyor” mü diyorsunuz? Unutmayın, arada bir kötü giden şeyler olmazsa o ilişki zaten gerçek değildir. Ve siz asla büyümezsiniz. Dışarıda sizi asla üzmeyecek biri yok. En iyisi bu masalı aklınızdan çıkarın. İlişkide zorluklar olacak ve siz bunları aşmaya çalışacaksınız. Birlikte. Tabii eğer gerçekten seviyorsanız. Kendinize karşı dürüst olun. Çok mu seviyorsunuz? O zaman bunun bir nedeni var ve mücadele edebilirsiniz. Üzüldüğünüz zaman “neden onu seviyorum” diye kendinizle kavga etmek yerine, çözüm bulmaya çalışın birlikte. Ruh ikizinizi bulduğunuz zaman sevgiyi ve kızgınlığı aynı anda yaşayacak, keskin virajlardan geçeceksiniz. Sizi ve ilişkinizi ayakta tutan da bu olacak zaten.