Recep İvedik'in senaristlerinden Serkan Altuniğne: "Ne yapsak yaranamıyoruz. Bu eleştirenlerin Recep'le derdi ne, ben anlayamadım"

Recep İvedik 2 dün vizyona girdi. Ülkemizde eleştirecek film bulamayan entelektüellere müjde! İlki kadar eleştirileceğe benzeyen Recep İvedik 2 filminin senaristlerinden biri de ünlü karikatürist Serkan Altuniğne'ydi. Yeni Şafak'tan Aysel Yaşa, hazır herkes Şahan Gökbakar'a hücum etmişken işi bir de başka ağızdan dinleyelim dedi ve İvedik'in babalarından Altuniğne'yle bir röportaj gerçekleştirdi.

İlk olarak bu işe nasıl başladığınızdan da bahseder misiniz?

Ben karikatürist olmaya ortaokula başladığım yıllarda karar vermiştim. Çünkü ne matematiğe, ne fiziğe kafam çalışıyordu. Okuldan hoşlanmıyordum.Karikatür dergilerini çok okuyan biriydim. 2000 yılında Erdil Yaşaroğlu'yla tanıştım. O komikaze.net'te bana ufak bir yer verdi. Disipline oldum, her hafta çizmeye alıştım. Sonra da Penguen açıldı ve onuncu sayıdan sonra bana köşe verdiler. Hala çizmeye devam ediyorum.

Peki Recep İvedik'in senaristleri arasına girişiniz nasıl oldu?

NTV'ye Kime Diyorum Ben programını yapacağı zaman tanıştık Şahan'la. O zaman ekibe dahil oldum. Ekip dediğim Şahan, ben, Volkan Can. O programı yaparken biz film yapalım diye konuşmaya başladık. Sabahladığımız birkaç gece sonunda da Şahan'ın karakterlerinden Recep'in filmini yapalım dedik. Böyle başladı senaristlik macerası.

Recep İvedik 2 vizyonda. İlk filmde aldığımız tepki yetmedi ikinciyi de eleştirilerin odağına sunalım mı dediniz? Bu sefer acaba olur mu bu iş diye düşünmediniz mi?

Filme başlarken Togan'ın ve benim acaba erken mi başladık diye tereddütlerimiz vardı. Hatta biz Şahan'ı işledik biraz erken oluyor ne yapacağız diye. Şahan da Faruk Aksoy'la görüştü. O da gayet iyi bir zaman, hemen yapmalıyız deyince biz de kolları sıvadık. Acaba izlenir mi diye endişemiz olmadı. Bu filmi de izleyecektir insanlar dedik ta en başından. Zannediyorum bu filmi izledikten sonra birinciyi beğenmeyenler ikincide hatalarının bir kısmını düzeltmişler diyeceklerdir.

Hangi açıdan erkendi? Daha espriler mi birikmemişti?

Filmin birincisi geçen sene izlendi. Geçen senenin etkisi daha devam ederken insanlar filmden ve karakterden sıkılmasın istedik. Böyle bir endişemiz vardı. Erken dememizdeki sebep oydu. Ama meğer insanlar bekliyormuş. Hadi hemen ikincisi olsun, izleyelim dedi herkes. Senaryo yazarken daha komik olması gerektiğinin farkındaydık. O yüzden daha komik olsun diye elimizden geleni yaptık. İlk filmde insanların daha çok nerelere güldüğünü belirledik. Filmi çözümledik ve defalarca izledik. Nerede ne hata yaptık diye sorguladık. Bu benim senaryosunu yazdığım ilk sinema filmiydi. Bizim de o filmde şikayetçi olduğumuz yerler vardı. Onları bu filmde yapmamaya çalıştık. Yine illa ki hatalarımız vardır.

BİZ YAZIYORUZ ŞAHAN CANLI CANLI OYNUYOR

Senaryoyu yazış süreciniz nasıldı?

Yaklaşık olarak dört aylık bir süreçti. Şahan'ın evinde sabahlara kadar oturup senaryo üzerine düşündük, fikir ürettik. Bulduğumuz esprileri Şahan çıkıp oynadı. O sırada kendi aklına gelenleri de oynuyor. Orada söyledikleri lafları not alıyoruz. Derken senaryo çıktı ortaya.

Ama daha çok doğaçlama olmuş bu film..

Bütün sahneleri yazdık tüm detayıyla. Biz Recep filmlerini yazarken sahneleri yazıyoruz adım adım. Diğer oyuncuların diyaloglarını da yazıyoruz. Ama Şahan'ın cümlelerinde doğaçlama var. O cümleleri evde yazıyoruz. Yine Şahan onları oynuyor. Ama sahne çekilirken Şahan onu daha komik hale getirebileceğini söylüyor ve onları da ekliyoruz. Dolayısıyla Şahan'ın cümlelerinin yüzde sekseni doğaçlama.

Mini skeçler gibiydi Recep İvedik 2. Yanılıyor muyum?

İlk film için evet… Ben çok da haksız bulmuyorum bu eleştiriyi. Aslında ikinci filmde mini skeçler gibiydi havası hiç yok bence. Birazcık toparladık yine de. Konu bütünlüğü olsun diye uğraştık.

AMACIMIZ ÖDÜL ALMAK DEĞİL

Öyle entelektüeller var ki Recep İvedik'i eleştirirken çaktırmadan filme gidip kıs kıs da güldü. Bunlara ne diyeceksiniz?

Ben eleştirilere bir şey demiyorum. Eleştirilerin olması güzel bir şey. Daha iyisini yapmaya zorluyor bizi. Daha iyisini yapmak için kendimizi zorluyoruz biz bu eleştiriler sayesinde. Ama şu ikiyüzlülüğe diyecek bir şey bulamıyorum. Salona gidip katıla katıla gülüyor çıkışta 'Ay çok basitti, hiç beğenmedim' diyorlar. İnsanlar böyleler işte, yapacak bir şey yok. Niye bu filme ekstra tavır aldıklarını da çözemedim. Zaten komedi filmi yapıyoruz, uzay filmi değil. Karmaşık değil basit olacak. Biz bu filmi yaptığımızda ortaya çıkıp ödüller alacağız festivallere gideceğiz demedik ki. Öyle bir film yapma derdimiz yok.

Derdiniz ne peki?

Komedi filmi yapmak. Güldürmek, eğlendirmek. Tek amacımız bu. Bu filmde de bunu başardığımızı düşünüyorum. Gelen insanların yüzde doksanı memnun ayrıldı. Çünkü vaat ettiğimiz şeyi karşıladık.

Recep İvedik her ne kadar çok eleştirilse de insanlar izlemeden edemiyor. Peki Türk halkı yerden yere vurduğu bu adamı nasıl oluyor da bu kadar seviyor? Kaba saba bir adam yolda görse kimse onun yaptıklarına gülmez..

Sokakta gördüğümüz adam bu değil aslında. O bunun görünüşünde zorba bir adam. Görünüşü o ama yansıttığı o değil. Kendisine ve etrafındaki insanlara haksızlık yapıldığı zaman karşı çıkıyor. En çok da bu yönü seviliyor. Sokakta gördüğümüz adama gülmüyoruz elbette. Biz onu olmaması gereken yerlere sokuyoruz. Komik gelen de bu.

Recep maganda değil

Şahan Gökbakar, Recep İvedik halkın adamı diyor. Bu tanımlama tepki topladı. Siz ne diyorsunuz bu konuda?

Herkesin kendi fikri. Ben bir şey diyemem. Recep İvedik fütursuz ve eyvallahı olmayan bir adam. Karşısındaki insanın konumu önemli değil onun için. Herkese aynı. Hoşuna gitmeyen bir tavır gördüğünde tepkisini koyan biri. O yüzden halk adamı diyoruz İvedik'e. Toplum içerisinde yazılı olmayan kurallar var. Biz hepimiz istesek de istemesek de o kurallara uyuyoruz. Ama Recep öyle değil. Aslında maganda tavrı yok Recep'te. O, kaba saba öküz diyebileceğimiz bir adam ama maganda başka bir şey.

İlk filmde küfürlü konuşmalar daha fazlaydı. İkincisinde ise bel altı espriler ağırlıkta. Bu konuda daha fazla hassasiyet gösterebilirdiniz sanki…

Küfürlü bir film olduğuna inanmıyorum. Oturur sayarız küfür sayısı 10'u bulmaz. Bu da küfürlü film kategorisine sokmaz o işi. Bizim insanımız küfürlü konuşuyor. Dolayısıyla oradaki adam da Türk. Bütün dünyada da zaten bel altı diye tabir edilen filmlere daha çok gülünür. Mizah zaten edepli bir şey değildir ki. Bence bizim insanlarımız hassas düşünüyorlar. Kemal Sunal'la kıyaslıyorlar. O filmlerin tamamında küfür vardı.

Bir dönem Kemal Sunal filmleri için de küfürlü, böyle film olmaz dendi ama daha sonra o filmler klasikler arasına girdi. Halk kahramanı olarak lanse edilen Recep İvedik de böyle olur mu?

Valla hiçbir fikrim yok. Bizim insanımızda kör ölür badem gözlü olur durumu hep var. Adamcağıza bir sürü laf söylediler öldükten sonra çok iyi adam dediler. Ama Kemal Sunal'a halk gereken ilgiyi gösterdi.

İlk filmle şimdikini değerlendirdiğinizde sizce hangisi daha iyiydi? Bir ısınma turuydu ikincisinde başarıyı yakaladık mı diyorsunuz?

Bence hiçbir zaman başarıyı tam yakaladık diye bir şey yok. İkinci film bence birinciden daha komik oldu. Bu da beni daha çok mutlu ediyor. Üçüncü filmde bunların üzerine biraz daha fazla bir şey koymalıyız. Bu bizim için güzel bir çıta oldu.

Recep İvedik Üç planlarınız başladı herhalde?

Şu anda üçüncüyle alakalı net bir şeyler yok. Üçüncüyü yapmayı ikinci filmin izlenme oranı belirleyecek. İki tane yapıldı tamam yeter diyenleri de anlamıyorum. Buna karar verecek olan insanlar bizler değiliz. Bu film izlendikçe devamı gelecektir. Ne zaman ki insanlar biz Recep'ten sıkıldık derlerse o zaman bitiririz Recep'i.