Erzurum’da eşinin şikayeti üzerine evine gelen polis memurunu bıçaklayarak öldüren sanığın yargılanmasına başlandı. Katil zanlısı ifadesinde, "Polisler, tırnaklarımı söker, elektriğe mi verirler korkusu ile saldırmışım” dedi. Zanlının İstanbul Adli Tıp Kurumu’ndan ‘cezai ehliyetinin olup olmadığı’ yönünden gelecek raporun beklenilmesi için duruşma ertelendi.

Erzurum’da geçtiğimiz 3 Ocak'ta merkez Aziziye ilçesindeki TOKİ konutlarında meydana gelen ve polis memuru Suat Orak’ı bıçaklayarak öldüren 36 yaşındaki Selim K.’nın yargılanmasına Erzurum Birinci Ağır Ceza Mahkemesi’nde başlandı. Hakkında ağırlaştırılmış müebbet ve 20 yıl hapis cezası istenen katil zanlısı Selim K., "Polisler, tırnaklarımı söker, elektriğe mi verirler korkusu ile saldırmışım” dedi. Katil zanlısı Selim K.'nın eşi Meral K. ise, 2010 yılından beri psikolojik rahatsızlık geçirdiğini ifade ederek, "Kendi kendine hayal görerek duvarları yumrukluyordu. Eşimin psikolojik rahatsızlığı var” dedi. Zanlının İstanbul Adli Tıp Kurumu’ndan ‘cezai ehliyetinin olup olmadığı’ yönünden gelecek raporun beklenilmesi için duruşma ertelendi.

Erzurum Birinci Ağır Ceza Mahkemesi’nde ilk kez hakim karşısına çıkarak çelişkili ifadeler veren katil zanlısı güvenlik görevlisi Selim K., “Ben hasta bir insanım” diyerek verdiği ifadesinde şunları konuştu:

“Ben hasta bir insanım. 10 yıla aşkın süredir psikolojik tedavi görüyorum. Geceleri sabaha kadar sesler duyuyorum. Beynim patlayacak gibi oluyor. Yoruluyorum. Her yerde insanlar beni izliyorlarmış gibi ne yaptığımı biliyorlarmış gibi geliyor. Tanımadığım insanlar beni sevdikleri için kendi şehirlerine gitmemi istiyorlar. Hatalarını düzelteyim benimle konuşacaklar diyorum. Sabah kahvaltı yapıyordum. İçimde korku vardı. Zile bastılar, kapının dürbününden baktım polis memurlarının olduğunu anladım. Polis memurlarının da beni gereksiz bir insan olduğumu düşündüklerini sandım. Beni götürüp, nezarete atacaklarını, işkence yapacaklarını düşündüm. Bıçağı elime ne zaman aldım tam olarak hatırlamıyorum. Kapıyı açtığımda bıçağın elimde olduğunu tahmin ediyorum. Polis memurlarının bana tahrik edici bir hareketi olmadı. Benim sadece içimde korku vardı. Bana ‘Bizimle beraber karakola geleceksin’ uyarısında bulundular. Bende kendilerine benim karakolda ne işim olabilir. Bana ‘İlla geleceksin’ dedikleri için çok korktum. Elimdeki bıçakla nasıl vurdum hatırlamıyorum. Bundan yarım saat sonra tekrar kapı çaldı. Kapıyı açtım. Beni götürüp tırnaklarımı sökerler, elektrik mi verirler diye düşünerek korku içinde gelen memura da saldırmışım. Neresine vurdum hatırlamıyorum. Ben yaşantım süresince bir çok çile çektim. Benim polis memurlarına zerre kadar kinim yok. Ben her namazımda polisimize, askerimize dua ediyorum. Ben bıçağı eşimin eve bıçak al demesi üzerine bıçağı almıştım. Polis memurlarının eve geleceğini bilmiyordum. Birilerini bıçaklamak için bu bıçağı almadım. Eşimin söylediği 'Ben sana demedim mi kapıma gelen polisleri öldürürüm, gebersinler’ böyle sözler söylediğimi hatırlamıyorum.”