Bankacılar, yerli yatırımcının piyasaya girmesi ile dengelerin değiştiğini söylüyor.

Merkez'den IMF'ye rest

Piyasada sabahki görünüm ikinci yarıda terse döndü. Yurtdışında satışların sürmesine ve doların euro karşısında son 2.5 yılın zirvesine ulaşmasına rağmen içeride borsa ve dolar farklı şeyler söylüyor.

İlk seansı yüzde 2.6 düşüşle 23 bin 549 puandan tamamlayan borsa ikinci seansta cuma kapanış seviyelerine yükseldi. Dolar da sabahki 1.73 YTL'den 1.67 sınırına kadar indi.

Piyasadaki hareketi değerlendiren uzmanlar, özellikle yerli satışlarına dikkat çekiyor. Dolardaki yükselişi fırsat bilen yerli yatırımcı satışının yabancı talebini geçtiğini kaydeden uzmanlar, özellikle 1.70 YTL üzerinden satışlar geldiğini ifade ediyor.

Turkish Yatırım Finansal Strateji Direktörü Gökhan Uskuay, yabancıların yılbaşında 107 milyar dolar olan sıcak para stoğunun 50 milyar dolara kadar gerilediğini, buna karşılık yerli yatırımcıların döviz mevduat hesaplarının 115 milyar dolardan sadece 111 milyar dolara indiğini kaydetti. Yabancının parası erirken, döviz mevduatlarda önemli bir bozulma olmadığını vurgulayan Uskuay şöyle devam etti:

"Dövizdeki hareket yerlilerin satışlarıyla karşılanıyor. Zaten faizdeki yükselişin nedeni de halkın döviz satışı. Döviz satıp YTL talebi yaratıyorlar ve faizler yükseliyor."

Yerlilerin 1.70'i satış fırsatı olarak gördüğü sürece kurun bu bölgeyi geçmesinin çok zor olduğunu belirten Uskuay, "Yabancının satıp satabileceği 50 milyar dolar. Karşısında ise 114 milyar dolarlık küçük yatırımcı portföyü var. Hâla yerli satışları devam ediyor. Yerliler 2006 yılında kur 1.70 olduğunda yükselir diye satmamıştı, ama bu kez tecrübe kazandı ve satışa geçti" diye konuştu.

Uskuay, dolardan çıkan ve YTL'ye dönen paranın borsaya da girdiğini ve bu nedenle İMKB'nin yurtdışı borsalara göre daha dirençli göründüğünü kaydediyor.

Asya'da tarihi düşüş

YURTDIŞI YİNE ÇÖKTÜ

Yurtdışı borsalarda yaşanan kabus yeni haftaya da taşındı. Cuma günü ABD ile tekrar alevlenen düşüş dalgası bugün tüm borsalarda etkili oluyor.

Bugünkü düşüş dalgası, cumaya benzer bir şekilde yine Asya ile başladı. Global ekonomi ile ilgili endişeler, ihracatla ayakta duran Asya borsalarını çok kötü bir şekilde vurdu.

Dünyanın ikinci büyük borsası olan Japon Nikkei Endeksi, günü yüzde 6.36'lık düşüşle tamamlarken, 1982 yılından bu yana en düşük seviyesine geriledi. Hong Kong'da Hang Seng endeksinin düşüşü yüzde 12'yi geçerken, Filipinler Borsası yüzde 12, MSCI Asya Pasifik endeksi de yüzde 6 düştü.

Avrupa borsaları da güne sert bir süşüşle başladı. Açılışta yüzde 5'e varan düşüşler ilerleyen saatlerde biraz azaldı. İngiltere'de FTSE 100 endeksi öğle saatlerinin hemen ardından yüzde 3, Almanya'da Dax yüzde 3.4, Fransa'da da CAC 40 yüzde 5.5 değer yitirdi.

Piyasadaki düşüşü değerlendiren analistler, piyasaya yeni bir koordineli müdahale gelebileceğini, ancak bu müdahalenin de işleri düzeltmeye yetmeyeceği beklentisi ile tüm borsaların domino taşı gibi yıkıldığını kaydediyor.

Öte yandan carry trade pozisyonlarının bozulması ile Japon Yeni'ne olan talep ve Yen'deki yükseliş de piyasanın dengesini bozuyor. Özellikle Asya'daki yoğun satışlarda kuvvetli Yen'in etkili olduğunu hatırlatan uzmanlar, Japon hisse senetlerinin yaklaşık son 30 yılın en düşük seviyelerine geldiğini belirtiyor.

ROMANYA'DA BORSA KAPANDI

Piyasadaki satışlar geçtiğimiz aylara kadar yıldız olarak gösterilen gelişmekte olan ülke borsalarını da vuruyor. Gelişmekte olan ülke piyasaları 2004'ten bu yana en düşük seviyelerine inerken, sadece ekim ayında yüzde 40 değer yitirdi. İMKB'deki kayıp ise aynı dönemde yüzde 34 olarak gerçekleşti.

Bugün Prag Borsası ile Budapeşte borsaları yüzde 7.5 değer yitirirken, İsrail Borsası yüzde 3.5, İrlanda Borsası yüzde 5.5, Polonya Borsası da yüzde 3.5 düştü.

Romanya'da ise yaşanan sert düşüş nedeniyle borsa geçici olarak işleme kapatıldı. Bükreş Borsası'nda yüzde 8.92luk düşüşün ardından işlemler yaklaşık 90 dakika süreyle kapandı, daha sonra tekrar başladı.

BGC Partners stratejisti Howard Wheeldon, piyasaların bir bilinmezler denizi etrafında yüzdüğünü söyledi. Wheeldon, "Sermaye piyasaları yatışana ve paralar hükümetlerden sisteme gelene kadar hiçbir şey değişmeyecek. Resesyon sözcüğü herkesin ağzında ve şu anda en önemli konumuz" dedi.
HÜRRİYET