Tanış “Yapımcılar risk almak istemedikleri için bir şey üzerinize yapışıp kalıyor. 10 yıldır sakal tıraşı olamadım. Yeğenlerim benden korkuyor” diyor

Elinde tespih, gözünde güneş gözlüğü, yancısı Müfit ile bütün gün en büyük düşmanı Cevahir için “Ne yapsam da bu adamı sevdiğim kadın Şukufe'den uzaklaştırsam” diye sürekli plan yapan bir karakter, Koyu Bilal. Ekranların sevilen dizisi Geniş Aile'de koyu, katran, zifir, kazandibi, gavur olarak pek çok sıfatı olan Bilal olarak izlediğimiz Fırat Tanış'a sokakta herkes “Bilal” diye sesleniyor. Daha önce Aşka Sürgün, Sır Çocukları, Beyaz Melek, Dilber'in Sekiz Günü adlı film ve dizilerde izlediğimiz Tanış'ın, Altın Portakal ve İsmail Dümbüllü ödülü var. Pek çok izleyiciye göre girdiği yapımları farklılaştıran bir oyuncu. Beyaz Melek'te Musa adlı küçük bir roldeydi ama herkesi ağlatmıştı. Dilber'in Sekiz Günü'nde Mehmet adlı fiziksel özürlü bir genci oynamış, herkesi kendisine hayran bırakmıştı. Ama televizyonda hep arıza ve psikopat rollerinde... Tanış “Telefon geldi, projeyi anlattılar. Hikayenin dili çok etkileyiciydi. Bugüne kadar yaptığım o psikopat tipleri ve ağır abi rollerini ti'ye alma şansı verdi” diyerek diziye nasıl dahil olduğunu anlatıyor.

ABİ GEL, KÖTÜ ADAM ROLÜ VAR!

Star Gazetesi'nin haberine göre, Tanış, dizideki Bilal karakteriyle de yine arıza rolünde. “Aşka Sürgün'de başladım psikopatı oynamaya, maalesef devam ediyor. Yaklaşık 10 yıldır sakal tıraşı olamadım. Yeğenlerim benden korkuyor. Bizim memlekette yapımcılar risk almak istemedikleri için üzerinize bir şey yapışıp kalıyor” diyen Tanış, bunu para kazanmak için kabul ettiğini söylüyor: “Sonuçta işimi yapıyorum, bu mutluluk verici bir şey ama bunun yapışıp kalması da can sıkıcı. Aç mı kalayım? Belki başka türlü oluyordur ama bugüne kadar kötü kahramanların ekmeklerini yedim. Potansiyelimin yüzde 5'ini bile kullanamıyorum. Sonuçta yaptığım işin hakkını vererek yaptığım biliniyor. Yeşilçam'da adamcağız kahvenin önünde aşçı elbisesiyle otururmuş, ben de bir süre sonra elimde tespih ve sakalımla oturup 'Abi gel, kötü adam rolü var' diyen biri olacağım.”

Fırat Tanış, oyuncu olmaya lisede karar verdiğini söylüyor: “Mikrobu lisede kaptım, Denizcilik ve Su Ürünleri Meslek Lisesi'ni iyi bir puanla kazanmıştım ama 1975 yılından tiyatronun bir gelenek olduğu Fikirtepe'deki Mehmet Beyazıt Lisesi'ni tercih ettim. Sonra konservatuara girdim.” Oyuncu olmasına ailesi hiç de sıcak bakmamış. Annesi denizci olmasını istiyormuş: “Ailem, oyunculuk bir süre öncesine kadar aç kalınabilecek meslekler grubuna girdiği için, yanaşmadı. Ama ben bildiğimi okudum, kıyametler koptu evde. Bunu hala düşünüyorum, oyunculuk bir meslek midir diye. Bence değil. Aslında işsizim. İnsanlar bana olmadığım kişileri olma, giymediğim şeyleri giyme ve gitmediğim yerlere gitme şansını veriyor. Denizci olup işimin olmasındansa oyuncu olup denizciyi oynamayı tercih ettim.”

Müzik oyunculuğu döver albümüm 2010'un sonunda

İnternette, Emre Altuğ'un da seslendirdiği Fırat Tanış'ın Yani adlı şarkısı tıklanma rekorları kırıyor. Tüm dinleyenler onun en kısa zamanda bir albüm yapmasını istiyor. Tanış ise sevenlerine “2010'un sonunda yapabilirim” diyerek biraz daha sabretmelerini istiyor. Bağlamadan klarnete, kabak kemaniden neye pek çok müzik aletini, eşlik edebilecek kadar çalabildiğini anlatan Tanış “Müzik oyunculuğu döver. Hayatımın hiçbir döneminde müzikten kopmadım. Konservatuarda okurken yaptığım besteleri sanatçılara verdim. Harçlığımı çıkarmak için barlarda çalıştım. Emre Altuğ, Gülay, Levent Yüksel'e beste verdim” diye konuşuyor./yeni şafak