Her bayramı bir arada" bayram gibi" kutlayan o koca aile, telefonda bayramlaşıyor kaç zamandır. Eski bayramlar " tatil "oldu. Herkesin bayram imgeleri vardır. Benimki taş zeminde sabun kokusudur uyanınca burnuma çalan… Bir de coşkulu fasıl sesi, kallavi ahşap radyoda, yayılan, Sabah namazıdır, babamın dizi dibinde, dizimde ağrılarla kılar gibi yaptığım. Bayram harçlığıdır, annemin elinden kaptığım... Kapıda ramazan davulcusudur; bakkalda Arap kızı sakızı, sokakta laklak ve Çata pat... Bilyeye de "müselles"lik " te tumba, tozlu tarlada tek kale maçtır." Oğlum daha yeni almadık mı papuçları" nakarat eşliğinde oynanan. Badem şekeridir bayram; kolalı beyaz mendil ve yanda ayrılmış saçta bir avuç kolonya kokusu... Sabah hepimizden önce kalkan annem, bayram kahvaltısını hazırlamaya koyulurdu, yukarıda yazdığım gibi babam ile camiye gider, cemaatle bayramlaşır, akabinde eve dönerek heyecanla... Sonra da kabristana gider, rahmetli büyüklerimizi ziyaret ederdik.
Her zaman NERDE O ESKİ BAYRAMLAR, Nerede denirde içimizde burkulur, Bu zamanda bayramı yaşamak, çok acı aşılması anlatılması zor bir durum. Eskiden sevilen bayramlar sizleri bilmem ama şimdilerde büyük bir uçurum, Eski bayramlarda din, dil, ırk ayırmaz, hepsiyle bir bütündü, benimde yurdum şimdi bayramları yel mi sel mi alıp götürdü bu gözler bu zor günlerde gördü. Artık bayramlarda sanal ortamda cep telefonlarınla büyüklerini aramayanları da gördüm utancımdan öldüm, Anladım bayramlar değil de insanlık bence çok büyük bir değerden yoksundu, Büyüklerimiz özlemle nerede o eski bayramlar demekle haklı bende üzüldüm. Karşılıklı bayram ziyaretleri de iyiden iyiye azaldı. Yapılan ziyaretlerin çoğu da içten geldiğinden değil ayıp olmasın diye yapılmaktadır. Evinde, iş yerinde internet olanlar adres defterinde kayıtlı olanlara aynı anda yüzlerce ileti göndererek, cep telefonuyla bu görevi yerine getirmek isteyenler ise mesaj atarak bir taraftan GSM operatörlerini zengin ederek diğer taraftan vicdanını rahatlatmaktadır. Yani elektronik ortamda bir bayram geçirmektedir. Çocuklar açısında baktığımızda değişen bir şey yok çünkü geçmiş bayramları bilmiyorlar ve kıyaslamıyorlar. Bayramda çocuk yine çocuk. Aslında bayramın tadını da daha çok çocuklar çıkartıyor. Çünkü çocuklar küçük şeylerle mutlu olabiliyor.
Kişisel olarak bayramlardan korkarım. Çünkü her bayram meydana gelen trafik kazalarında ne yazık ki çok sayıda insan ölmektedir. Bu sebeple bayramda yola çıkmaktan çekinirim, Yola çıkanlar içinde daha yoğun bir endişe taşırım. Nede olsa burası Türkiye, her an her şey olabilir demek gelmiyor benim içimden. Bunları hak ettiğimiz düşünmüyorum. AYDIN AVCI olarak diyorum ki Eski zamanın bayramlarında özlemler son bulurdu hasretler dinerdi hüzünler biterdi ne güzeldi o bayramlar. Küsmeler, dargınlıklar, olmazdı SEVGİ, vardı DUA, ederdik. "Çok şükür bu bayramı da gördük " diye Zamanla anlıyor insan: 3-4 güne sıkışmış kocaman mutluluktu Eski Bayramlar. Ya Şimdiki bayramlar… Artık Kapıların zilleri çalmıyor komşuların çocukları gelmiyor dört gözle beklediğimiz sevdiklerimiz neredeler? Bayramlarımız ellerimizden kayıp gidiyor. Artık yeni Dünya bayramlaşma şekli telefon açıp veya kısa mesajla bayramlar kutlanıyor. Bayram heyecanlarımız kalmamış bitmiş. Eski bayramları ARARKEN Kendimizi kaybetmişiz inşallah buluruz.
Sevgili Aydınpost okuyucuları ben Aydın AVCI ve Tuncallar Turizm camiası olarak bu mübarek Ramazan Bayramınızı en içten dileklerimizle kutlar küçüklerimizin gözlerinden, büyüklerimizin ellerinden öper şeker tadında bir bayram dileriz.
Mutlu Bayramlar…