Türkiye’de bu ölçekte ilk defa yaptırılan Doğa Çocuk İlişkisi Araştırması’na göre okul öncesi çocukların yüzde 91’i yaşadığı yerlerde hayvanlar ve bitkiler daha fazla olsaydı daha mutlu olacağını belirtilirken, 7-17 yaş grubunun yüzde 76’sı doğaya ve doğada yaşayan canlılara karşı sorumluluk hissediyor.

TEMA Vakfı tarafından Milli Eğitim Bakanlığı ve Türkiye Okul Öncesi Eğitimini Geliştirme Derneği işbirliğinde yürütülen Minik TEMA Eğitim Programıyla Türkiye genelinde binlerce çocuğa ulaşıldığını belirten TEMA Vakfı Aydın İl Temsilcisi Mehmet Özdemir, programın çıkış noktasını “Kutulanmış Çocuklar” olarak tanımlanan ve “Doğa Yoksunluğu” çeken büyükşehir çocuklarının, doğayla temas eden çocuklar haline gelmesi oluşturduğunu söyledi. Program kapsamında hedeflenen 15 kazanımın programın etki ve verimliliğinin ölçülebilmesi ve çocuklardaki gelişmelerin takip edilebilmesi için eğitim öncesi ve de eğitim sonrası olmak üzere öğretmenler tarafından değerlendirildiğini kaydeden Özdemir, “Eğitimden sonra her bir kazanım bazında öğrencilerin çevreyle ilgili farkındalık oranlarının en az yüzde 90’a çıktığı görüldü. Bazı kazanımlarda bu oran yüzde 98’e yükseldi. Öğretmenler; Minik TEMA Programı’na katılan öğrencilerin yaratıcılıklarının geliştiğini, neden-sonuç ilişkisi kurduğunu, farkındalıklarının arttığını, heyecan duyduğunu, nesnelere karşı daha dikkatli olduğunu, eğlendiğini, merak ettiğini, ilgilendiğini, doğaya karşı duyarlı olduğunu, ilgilendiğini, doğaya karşı duyarlı olduğunu, empati kurma becerisinin geliştiğini belirtiyor” dedi.

“DOĞA ÇOCUKLAR İÇİN BİR İHTİYAÇ”

Doğanın çocuklar için önemli bir ihtiyaç olduğuna değinen Özdemir, “TEMA Vakfı’nın İSTKA desteğiyle 2 bin 500 çocukla gerçekleştirdiği Doğa Çocuk İlişkisi Araştırması okul öncesi ve ilkokul- ortaokul- lise yaş grupları olmak üzere iki ayrı araştırma olarak yapıldı. Araştırma; doğanın çocuklar için bir ihtiyaç ve çok iyi bir öğrenme ve gelişme ortamı olduğunu ortaya koydu. Çocuklar boş zamanlarında en çok televizyon izliyor, alışveriş merkezlerine gidiyor. Parkta oynayan, doğayla ilişkisi olan çocukların çoğu ise bilgisayar oynamıyor, internete girmiyor.

Erken yaşta doğa eğitimi almış çocuklar büyüdüklerinde doğa dostu, çözüm odaklı ve kendine güvenen bireyler oluyor. Çocuklar en çok parkta mutlu oluyor ve okullarında en çok bahçe görmek istiyor. Çocuklar yaşam tarzları ile doğa sorunları arasındaki ilişkiyi kuramıyor. Annenin ilgisi ve eğitim düzeyi arttıkça çocukların doğayı koruma isteği ve farkındalığı artıyor. Hem evinin bahçesi hem de evinin yakınlarında park bulunan çocukların yüzde 73’ü parkta oyun oynuyor, yüzde 53’ü alışveriş merkezlerine gitmiyor. Evlerine yakın bahçe ya da park bulunmayan çocukların yüzde 57’si parkta oynamıyor, yüzde 40’ı doğa yürüyüşü yapmıyor. Parkta oyun oynayanların yüzde 81’i boş zamanlarında internete girmiyor. Annenin ilgisi ve eğitim düzeyi arttıkça çocukların doğaya olan ilgisi artıyor. Bilgisayar başında oynayan öğrenciler parklardan, doğadan uzaklaşıyor” diye konuştu.