Süper lig ve PTT 1. Lig'de milli maç arası sebebiyle maçların ertelendiği boşlukta sizlere yine futbol üzerine yeni yazımı yazayım diye bilgisayarıma oturdum. Yazımı yazmadan önce, Katar-Türkiye milli maçımızı izledim. İlk yarısı oldukça sıkıcı olan maçın, ikinci devresinde mağlup durumdaki milli takımımızın dönüşüne şahit oldum. Maçın dönmesinde Arda TURAN için ayrı bir sayfa açmak lazım. Fatih TERİM hocamızın bu maçı, önümüzdeki yıllarda takıma monte edeceği futbolcuları görmek için bir fırsat olarak değerlendirdiğini gördük. Atınç, Yunus, Emre önümüzdeki yıllarda ülke futbolumuza önemli katkılar koyacak gençlerden olacaklar.

Milli takımımızdaki sıkıntılar ile yarışmacı takımlarımızdaki sıkıntıların örtüştüğünü belirtmek isterim. Ülke futbolumuzun bir ekolü yok. Takım oyunu oynayamıyoruz. Basit, hızlı ve dikine oynamada sıkıntılar devam ediyor. Üzgünüm ama hala kademe, duruş hataları yapan bir milli takımımız var. En önemli sıkıntımız ise 3. bölgeye gol pasları göndermekte çok zorlanıyoruz. Bir futbol takımı savunma özelliklerini geliştirmeden başarılar elde edemez. Futbol takımlarında forvet oyuncuları gol atabilirler. Ancak; takımı şampiyon yapan savunma oyuncularıdır. Kademe anlayışı sağlam, düzenli, disiplinli her Avrupa takımı bizi zorlar. Ülke futbolumuzda ofansif eksikler kadar defansif eksikler de oldukça fazla… Sebebi çok açık. Biz alt yapıya önem veren bir futbol ülkesi değiliz. Üretmeyi değil, tüketmeyi tercih eden bir futbol ülkesiyiz. Bu konuyla ilgili paradigma değişikliğine ihtiyaç var.

Süper Ligle ilgili kısa değerlendirmelerde bulunmak isterim… Ligimizde 18 futbol kulübü var. Lige kulüp veren il sayısı ise sadece 13… Ligimizde temsilci il sayısı artarsa lig kalitemiz de artabilir. İzmir, Adana, Elazığ, Malatya, Diyarbakır ve Erzurum illerimizin lige tat katacağına inanıyorum. Bir futbol takımının süper ligde olmasının o şehrin sosyal, kültürel ve ekonomik değerlerine de artılar kattığı malumunuzdur.

Bu arada 2015-2016 sezonu 3 büyük takımın kıyasıya mücadelesine sahne oluyor… Ben bir Beşiktaş taraftarı olmama rağmen, sezonu Fenerbahçe’nin lider bitireceğine inanıyorum. Çünkü; Beşiktaş futbol takımının lojistikle ilgili sıkıntıları var… Savunmayla ilgili sorunları devam ediyor… Galatasaray takımı yeni transferlerle desteklenmezse lige havlu atabilir. Trabzonspor ise bu haliyle ligde çok büyük sıkıntılar yaşayabilir. Akhisarspor, Kasımpaşaspor, Başakşehir, Konyaspor ve Bursaspor lige renk katıyorlar. Eskişehirspor futbol takımı ligden düşmeye en yakın aday gibi gözüküyor… Bu sezon sonunda süper lige Adana ilimizden bir takımın, çıkacağını tahmin ediyorum. Elazığspor ve Samsunspor da ligimizi renklendirebilir…

Aydınspor 1923 takımımıza gelirsek…

Takımımız yeni hocasıyla Eyüp deplasmanından 3 puanla döndü. Puan sıralamasında yükselerek 11. sıraya yerleşti. Takımımızın sıkıntılarını daha önceki yazılarımda belirtmiştim.

Takımımızdaki gri bulutların ak bulutlara dönüşmesi hepimizin ortak temennisi. Pazar günü lig sonuncusu Tarsus İ.Y. takımıyla sahamızda karşılaşacağız. Bu karşılaşmadan mutlaka 3 puan alıp tırmanışa geçmeliyiz. Bugün yazabileceğim en büyük eksik takımdaki coşku eksikliğidir. Yönetim, teknik yönetim, sporcular ve taraftar bütünleşirse takımımız daha iyi yerlere gelebilir. Şehrimiz bunu hak ediyor. Takımımıza başarılar dilerken, taraftarlarımızın tribünleri doldurmalarını rica ediyorum. Sağlıkla kalın…