Başbakan Erdoğan, muhalefetin “Anayasa değişikliği referandumda ayrı ayrı oylansın” önerisine, “Milletin vekili zaten bunu tek tek oyluyor” diye karşı çıktı

Erdoğan muhalefete “Kardeşim sen benimle beraber çalışmazsan ne yapacağım, senin keyfini mi bekleyeceğim” diye seslendi.

Başbakan Erdoğan, partisinin düzenlediği Yerel Yönetim Sempozyumu"nda yaptığı konuşmada demokratik açılım ve Anayasa değişikliği konusunda önemli mesajlar verdi. Erdoğan"ın sözleri özetle şöyle:

PSİKOLOJİK EŞİK: Türkiye"de gerçekten güzel gelişmeler var. Türkiye birbirini anlama çabası gösteriyor. Birbirinin dertlerini anlamaya çalışıyor. Birbirinin sorunlarını görmek için daha fazla gayret gösteriyor. Ama birileri de çomak sokmaya gayret ediyor. Onların görevi bu. Bizim görevimiz de işte bu sokulan çomakları çekip çıkarıp, arı kovanından arzuladığımız balı elde edebilmektir. Milletçe. Şimdi biz psikolojik eşiği aşıyoruz. Çoğu gitti, azı kaldı. Biz buna inanıyoruz. Yeni bir dönemin perdelerini aralıyoruz.

BAĞIMSIZLARLA GÖRÜŞME: Tüm arkadaşlarımı seferber ettim, partiler, sivil toplum örgütleri, yerli, yabancı medya kuruluşları dolaşıldı. Bugün de bağımsız milletvekilleriyle görüşmeler yapılacak. Yani bugün bu görüşmeler sebebiyle bir gün daha bunu erteleyelim istedik. Ay sonuna kadar bitirme ve Meclis"e verme kararımız var biliyorsunuz. Arkadaşlarımız çalışmayı da yoğun bir şekilde sürdürüyorlar.


İNŞALLAH BUGÜN: Dün (Pazar günü) 7 saat çalışma yaptık, yapılan ziyaretlerin sonuçlarını aralarında tekrar değerlendirdik. Değerlendirmeler neticesinde son gelinen noktayı gördük ve arkadaşlarımız bugün de yine çalışmalarını sürdürecekler. Temenni ediyorum ki yarın inşallah bunu Meclis Başkanlığına takdim ederler. Çünkü Türkiye"nin buna ihtiyaç duyduğunu biliyorum. Beklentilerin, arzuların bu yönde olduğunu gördüğümüz için bunu yapıyoruz.

ÖZÜRLÜ MÜSÜNÜZ?: Biz bugüne kadar çok anlattık. Anlama özürlüysen ben ne yapayım. Türkiye"de tüm sorun alanlarını minimize etmek için adım attığımız bir süreç bu. Ne dedik? Bunun için tüm etnik unsurların sorunları var. Benim bütün vatandaşlarımın kendine has sorunları var.

HAP GİBİ SUNUYOR: Birisi diyor ki, "Getirin görelim, ama bugün yapmayalım, seçimden sonra yapalım" veya "Meclise seçimden sonra getirelim" diyor, bir diğeri, "Hayır bunları tek tek oylayalım" diyor. Bir defa referandum mantığına ters, böyle bir şey olmaz. Milletin vekilleri zaten bunu tek tek oyluyor, Parlamento"da bütün değerlendirmesini yapıyor, milletin huzuruna bunu hazır olarak getiriyor, ön çalışma bu Parlamento"da bitiyor, bittikten sonra da bunu adeta bir hap gibi, tablet gibi sunuyor. Yani, "Biz bunu görüştük, bitirdik, size sunuyoruz ey milletim" diyor.

BEDENİMİZİ TAŞIN ALTINA KOYDUK: Türkiye"nin ağırlığına, itibarına yakışan anayasal değişiklikleri artık hiç vakit kaybetmeden hayata geçirmek zorundayız. Biz bu sorumluluğu taşıyoruz. Bu taşın altına elimizi koymadık, bedenimizi koyduk.

ELİTLER DEĞİL MİLLET: Bu ülkenin, bu toprağın sahibi nasıl milletse, bu rejimin, Cumhuriyet"in de yegane sahibi millettir. Kimse bunu sahiplenmesin. Bu ülkenin rotasını elitler değil, millet çizer. Bu ülkeyi sırça köşklerinde, milletten kopuk efendiler değil, bizzat millet idare eder. Altını çiziyorum, bu ülkeye ve millete, çeteler, mafya, hukuk dışı örgütlenmeler değil, bizzat ve bizzat millet yön verir, millet istikamet verir.

Vatan