CHP Genel Başkanı Deniz Baykal, Anayasa'ya göre yerel seçimlerin önümüzdeki yıl mart ayı sonunda yapılacağını belirterek, ''Ama daha erkene de gelebilir. Sadece yerel seçim mi olur, yanına başka seçimler de karışır mı belli değil. Bunu belirleyecek en önemli unsur tabii ki Anayasa Mahkemesi'nin kararı olacak'' dedi.

Baykal, Ankara'dan İstanbul'a gelişinde Atatürk Havalimanında partililer tarafından karşılandı. Havalimanından partisinin seçim otobüsüyle konvoy eşliğinde Tuzla'nın çeşitli semtlerini gezerek, halkı selamlayan Baykal, Tuzla'nın mahallelerinde kurulan seçim ofislerinin açılışını yaptı.

Baykal, Mimar Sinan Mahallesi'nde açtığı seçim ofisinin önünde kendisini bekleyen partililere seslendi.

Türkiye'nin yeni ve önemli bir siyaset dönemine girdiğini anlatan Baykal, ''Biz de CHP olarak, yerel seçimleri de düşünerek, seçim startını Tuzla'da verdik'' diye konuştu. Tuzla'nın son dönemde gazetelerin manşetlerinde ölümler ve kazalarla yer aldığını kaydeden Baykal, Tuzla'nın sorunlarını çözmek için seçim startını buradan verdiklerini dile getirdi.

Baykal, açılışa gelirken Tuzla Tersanelerinde bir işçinin daha hayatını kaybettiği haberini aldıklarını belirterek, hayatını kaybeden işçiye Allah'tan rahmet dilediğini söyledi. Baykal, ''Ama artık bunlar kaza olmaktan çıktı. Bunları bir kazadır diye geçiştiremeyiz. Bunun arkasındaki tüm anlayışları vurgulamak lazım'' diye konuştu.

Tuzla'daki imar uygulamalarını eleştiren Baykal, seçimlerden önce yapımına izin verilen bazı binaların, seçimin hemen ardından yıkıldığını kaydederek, ''Bunda hukuk, belediyecilik, dürüstlük, namus, din, iman ve adalet var mı?'' dedi.

Deniz Baykal, konuşmasında yerel seçimlere ilişkinde görüşlerini dile getirerek, şunları kaydetti:

''Biz, yerel seçim için start verdik ama yerel seçim derken bir bakarsınız çok daha geniş kapsamlı bir şeyler ortaya çıkabilir. Ne olacağı belli değil. Yerel seçim martta mı yapılacak, belli değil. Anayasaya göre yerel seçimler önümüzdeki yıl mart ayı sonunda yapılacak ama daha erkene de gelebilir. Sadece yerel seçim mi olur, yanına başka seçimler de karışır mı belli değil. Bunu belirleyecek en önemli unsur tabii ki Anayasa Mahkemesi'nin kararı olacak.''

Baykal, konuşmasında iktidarı eleştirerek, bir krizin ardından iktidara gelen hükümetin bir başka krizle iktidardan düşeceğini öne sürdü.


-PAKSÜT'ÜN ''TAKİP EDİLDİĞİ'' İDDİASI-


Deniz Baykal, Anayasa Mahkemesi Başkan Vekili Osman Paksüt'ün ''eşiyle yemeğe giderken takip edildiğini düşünerek, arkasındaki aracı sorguladığını, bu arabanın içinde dinleme cihazı var olup olmadığının kanıtlanamadığını, ancak arabanın Emniyete ait olduğunun ifade edildiği'' yönündeki haberleri anımsattı.

''Emniyetin yaptığı açıklamayla bu aracın bir başkasını dinlemek için orada bulunduğunu bildirdiğini'' ifade eden Baykal, sözlerine şöyle devam etti:

''Demek ki o araç dinleme yapan bir araçtır. Dinleme yapma kabiliyetine sahip bir araçtır. Sen bir başkasını dinliyorsan, Anayasa Mahkemesi Başkan Yardımcısını evinden çıkışından itibaren niçin arkasındasın? O zaman kimi dinliyorsun? Başkasını dinlemek için Anayasa Mahkemesi Başkan Yardımcısının arkasından mı gitmen gerekiyor? Devletin en tarafsız olması gereken kurumlarının açıklamaları bu kadar temelsiz. Anayasa Mahkemesinin Başkan Yardımcısına mahkeme kararı olmadan ne hakla dinliyorsunuz? Türkiye'de çok önemli bir karar alınmak üzereyken Anayasa Mahkemesi Başkan Yardımcısının hukuksuz dinlendiği görülüyor. Ne kadar acı bir tablo. İşte çürüme budur.''

''İktidarın inandırıcılığını yitirdiğini ve sağduyusunu kaybettiğini'' öne süren Baykal, ''Bunlara her türlü imkan verildi. Anayasayı değiştirdiler. Cumhurbaşkanını istedikleri gibi seçtiler ama şu Türkiye'nin haline bakın'' dedi.

Baykal, konuşması sırasında sık sık mikrofonunun arıza yapması üzerine de elindeki mikrofonu değiştirerek, ''Mikrofonlar değişir ama siyaset, ifade, toplanma hürriyeti devam eder'' diye konuştu.
AA