Adın peygamberin adından gelir.

Bu aziz milletin o gül yüzlüye saygısından…

Gel istersen Malazgirt’ten başlayalım.

Sultan Alparslan olup Anadolu’yu Türk’e vatan eylediğinden…

Haçlı sürüsüne karşı Kılıçarslanlarla, aslanlar gibi dövüştüğünden…

Sen ne kutlu bir ersin ki, adın peygamberin adından gelir.

Yunus’tan, Hacı Bektaş’tan, Edebali’den dualı,

Ertuğrul’a âlp, Osman’a gazisin.

Adın bütün erdemleri taşır içinde,

Sen cesaret,

Sen vefa,

Sen garip,

Sen annesinin kuzusu,

Sen dosta merhamet, düşmana korkusun…

Var mı senin gibi dünyayı titreten…

Sen İstanbul’un burçlarında Ulubatlı Hasan

Sen Nene Hatun’un kucağında yavrusu,

Sen Plevne’de Gazi Osmansın…


 

Nasıl anlatsam seni nasıl?

Ey Yemen’e gidip de gelmeyen,

Ey bir çift potini kanlı bedeninden yadigâr,

Ey Yemen çöllerini mezar eyleyen…

Adın peygamberin adından gelir,

Adın dağ gibi yüce,

Adın güneş gibi sıcaktır.

Adındır söğüt serinliği,

Adındır yanmış dudaklara su.

Adındır mazlumun tutunduğu dal,

Adındır namerdin korkusu…

Adın Çanakkale’de destan,

Adın Seyit Onbaşı, adın Yahya Çavuş,

Sen ki tek gazisi kalmayan Elli Yedinci Alay’sın.

Nasıl ödenir ki senin hakkın, nasıl?..

Sina’da kavrulan da sen,

Süveyş’te boğulan da…

Enver Paşa’nın kara yazılı emriyle,

Sarıkamış Dağlarında taze fidanlar gibi,

Daha meyveye durmadan donansın.


 

Adın Peygamberin adından gelir,

Eylül 921’dir Sakarya’da, o ölüm kalım savaşında,

Mustafa Kemal Paşa’nın buyruğuyla şahlanan,

Deli seller gibi coşansın.

Dumlupınar’da şimşek gibi çakan,

Yıldırımlar gibi Akdeniz’e akansın…


 

Nasıl yazsak ki seni, nasıl?..

Kore’de Amerikalıyı kurtaran sen,

Kıbrıs’ta barış güvercini sen…

Afganistan’a, Bosna’ya, Somali’ye el uzatansın…


 

Bitmedi Mehmedim bitmedi,

Otuz yıldır bu yurdun dağlarında,

Ve sokaklarındaki kancık pusularında,

Vurulan kalkan, tekrar vurulan…

Annesinin gözyaşında, babasının bakışında,

Eşinin gönlünde, yavrusunun hayalinde,

Bir ömür adıyla, tadıyla, kokusuyla yaşayansın…


 

Adın peygamberin adından gelir, bilirim

Kahramanların şanında sen,

İş bilmezlerin ziyanında sen…

Hainlerin ensesinde sen, ecelinde sen…

Yine düşmüşsün yollara, yaban ellere,

Ayrılıp anne kucağından, baba ocağından

Suriye ülkesinde, El Bab’da…

Dedim ya kahramanların şanında da sen,

İş bilmezlerin ziyanında da…

MEHMETÇİK!..

CANIM MEHMETÇİK!..

Allaha emanet ol…


 

Sağlıcakla…