Zonguldak’ta 5.5 yıldır yerin metrelerce altında kömür kazan Yakup Muzaffer, arkadaşlarının kendisine ’Hocam’ dediklerini belirterek, “Bu sözü duyunca hep eziklik hissediyorum” dedi. 
 
Evli ve bir çocuk babası Yakup Muzaffer, 2001’de Ondokuz Mayıs Üniversitesi Biyoloji Öğretmenliği bölümünden mezun oldu. Kamu Personeli Seçme Sınavı’nda (KPSS) aldığı 78 puan ataması için yeterli olmayınca vekil öğretmenlik başvurusunda bulundu. Bartın’da üç yıl vekil öğretmenlik yapan Yakup Muzaffer, bu sürede de ataması yapılmayınca 2006’da TTK’ya alınacak 1120 işçi için aday listesine yazıldı. 
 
Kuruma başvuran binlerce kişinin, 4 metrelik direk taşıyıp kazma, kürek ve balta salladığı beden gücü sınavını geçen Yakup Muzaffer, kura çekilişi sonucu işe girmeye hak kazandı. Üzülmez Müessese Müdürlüğü’nde kazmacı olarak işbaşı yapan Yakup Muzaffer, yerin metrelerce altında kömür kazıyor. Madende çalışırken üniversite sınavına girerek Zonguldak Karaelmas Üniversitesi Meslek Yüksekokulu Maden Bölümü’nü kazanan Yakup Muzaffer, bir taraftan yeraltında çalışırken, iki yılda bu bölümü de bitirdi. Sınıfta öğrencilerine ders anlatma hayalini gerçekleştiremeyen Muzaffer’in burukluğu, her 24 Kasım’da artıyor. Maden ocağında çalışma arkadaşlarının ’Hocam’ diye hitap ettiği Yakup Muzaffer, “Bu sözü duyunca bir eziklik hissediyorum. Öğretmen olmak için onca çaba harcadıktan sonra başka işte çalışmak burukluk yaratıyor” diyor. 
 
Başbakanlık’a 5 bin dilekçe: Kara haber istemiyoruz 
Türk Eğitim-Sen üyesi öğretmenler, hükümetin kamudaki ücret dengesizliğini ortadan kaldırmak için çıkardığı Kanun Hükmündeki Kararname’de öğretmenler ve akademisyenlerin yok sayıldığı gerekçesiyle, topladıkları 5 bin dilekçeyi Başbakanlık’a gönderdi. Öğretmenler, “24 Kasım’da kara haber değil müjde bekliyoruz” pankartı taşırken “Düzenlemede kamu personelinin yüzde 60’ına hiçbir artış yapılmamıştır. Buların başında da öğretmenler geliyor” denildi.
 
Öğretmenlerin yüzde 75’i borç içinde yaşıyor 
Demokrat Eğitimciler Sendikası (DES) Stratejik Araştırmalar Merkezi’nce Öğretmenler Günü dolayısıyla hazırlanan ankete göre, öğretmenlerin yüzde 75’inin kredi, eş dost, akraba ya da esnafa borcu bulunuyor. 1045 öğretmenle yapılan anketten, öğretmenlerin yüzde 15’inin ev, yüzde 14’ünün otomobil, yüzde 31’inin tüketici kredisi, yüzde 40’ının ise eş dost, akraba ve esnafa borcu olduğu sonucu çıktı. Anketin diğer sonuçları şöyle: 
 
“Tekrar dünyaya gelseniz yine öğretmen olmak ister miydiniz?” sorusuna, 79’u “Evet” dedi. 
Öğretmenlerin yüzde 65’i çocuğunun da öğretmen olmasını istiyor. 
Yüzde 52’si bu yıl sinema, tiyatro, opera, konser ve bale gibi etkinliklere hiç katılmadığını, yüzde 41’i konferans, panel, sempozyum gibi faaliyetlere gitmediğini söylerken yüzde 85’i günlük gazete okuyamadığını belirtiyor. 
Yüzde 69’u ayda en az bir kitap okuduğunu ifade ediyor. 
Yüzde 94’ü bilgisayarı olduğunu söylerken, internet ve e-posta adresini düzenli olarak sıklıkla kullananların oranı ise yüzde 62.
Yüzde 81’i televizyonlardaki öğretmen ve okul odaklı dizileri onaylamazken, bunların öğretmenliğin imajını zedelediği görüşünde. 
Öğretmenlerin yüzde 54’ü kirada otururken, “Bugüne kadar hiç lojmanda oturmadım” diyenlerin oranı yüzde 94. 
Yüzde 67’si Milli Eğitim Bakanı Ömer Dinçer’in eğitim sisteminde gerçekleştirmeye başladığı reformlardan ümitli. 
Öğretmenlerin yüzde 79’u ise Milli Eğitim Bakanlığı’nı ‘eskimiş, hantal ve bürokratik’ buluyor. 
 
‘Maaş 2 bin 500’e çıkmalı’ 
Anket sonuçlarını değerlendiren DES Genel Başkanı Gürkan Avcı, “Öğrencilerine sosyalleşmelerini, tiyatroya, sinemaya gitmelerini, spor yapmalarını, kitap, dergi ve gazete okumalarını, kaliteli yaşam kültürünü öğütleyen öğretmenlerimizin önerdiklerinin çoğunu kendilerinin yapamadığı ortadadır. Öğretmenlerimizin maaşı en az 2 bin 500 TL’ye çıkarılmalıdır” dedi. (Ajanslar)