Türkiye’deki kemik iliği bankalarına kayıtlı gönüllü verici sayısı 37 bin civarında. Avrupa ülkelerinde akraba dışı vericilerden yapılan ilik nakli oranı yüzde 50’nin üzerinde. Türkiye’de ise oran sadece yüzde 5. Tablonun böyle olmasının en önemli nedeni ise akraba dışı uygun verici bulunamaması.

Ankara Onkoloji Eğitim ve Araştırma Hastanesi Kök Hücre Nakli Merkezi Direktörü Doç. Dr. Fevzi Altuntaş, Avrupa ülkelerindeki düzeyde akraba dışı vericiden nakil sayısına ulaşmak için Türkiye’de 200 ile 250 bin vericinin kayıtlı olması gerektiğini söyledi.

Kan kanseri hastaları başta olmak üzere pek çok insan için hayata tutunmanın tek yolu olan ilik naklinde verici ve alıcı için uygulanan işlem son derece basit. Kemik iliğinin maç veya film izlerken bile alınabildiğini söyleyen Doç. Altuntaş, alıcı ve vericiye uygulanan prosedürü şöyle özetledi:

“Akut lösemi hastası bir taraftan kemoterapi alırken, diğer taraftan doku grubu uyumlu vericisi olup olmadığı araştırılır. Hastalık ilaç tedavisine yanıt vermiş ve bu arada uygun verici de bulunmuşsa hasta allojenik kök hücre nakli işlemi için hazırlanır. Hastaya nakliyle ilişkili süreç anlatılır ve yazılı onay alınır. Verici olmasında bir sakınca olup olmadığı bakımından, donör önce hekim tarafından muayene edilir ve bazı testlerden geçirilir. Bunların sonucunda verici olması uygun ise işlemler anlatılarak ondan da yazılı onay alınır. Nakil kararı uzman hekimlerce verildikten sonra hasta steril özel odalara alınır. Burada kendisine yüksek doz ilaç veya ışın tedavisi verilerek nakil için hazırlanır.

TELEVİZYON KARŞISINDA İLİK NAKLİ
Alıcı için bu tedaviler sürerken diğer taraftan vericiye cilt altından bir aşı yapılır. 5 günlük bu aşı tedavisinden sonra kök hücre toplama işlemine başlanır. Bu işlem, aferez ünitesinde, aferez cihazı adı verilen tam otomatik makinelerle yapılır. İşlem yaklaşık 3-4 saat sürer. İşlem sonrası verici birkaç saat gözlemlenir. Daha sonra istirahat bile gerekmez. İşlem narkoz, ameliyat gerektirmeden hasta veya verici televizyon, film veya maç izlerken ya da yakınlarıyla sohbet ederken yapılır. Daha sonra toplanan ilik hastaya nakledilir.”

 

Altuntaş, ameliyat şartlarında yapılan nakillerin ise toplam ilik nakillerinin ancak yüzde 2’sini oluşturduğunu belirtti. Nakil sonrasında hastanın 3 veya 4 hafta özel koşullardaki kemik iliği nakli merkezlerinde takip edildiğini vurgulayan Doç. Altuntaş, kemik iliği bankalarının çalışma mekanizması hakkında ise şu bilgileri verdi:

GÖNÜLLÜ DONÖR SAYISI ARTMALI
“Ankara ve İstanbul'daki ilik bankalarının diğer illerde Kızılay, kan merkezleri ve hastaneler gibi uydu merkezleri vardır. 18-55 yaş arası herkes verici olabilir. Bu ön koşulu karşılayanlar, merkezlere başvurduğunda önce verici sorgulaması ve bazı testler yapılır. Uygun ise verici olarak kabul edilir. Daha sonra kemik iliği bankaları olası vericinin iletişim bilgilerini ve doku grubu sonuçlarını kaydeder. Sonraki süreçte doku grubu uyumlu bir hastanın ihtiyacı olursa verici aranır. O sırada kök hücre vermesinde bir sakınca yoksa bağışını yapar.”