Samsun 2. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen davada, İlkadım ilçesi Fevzi Çakmak Mahallesi'nde yaklaşık 3.5 yıl önce karısıyla birlikte yakaladığını iddia ettiği arkadaşını evinde baltayla 10 parçaya bölerek 5 ayrı poşet içinde ırmağa attığı iddiasıyla tutuklanan Engin P. (39) ile cinayet delillerini sakladığı gerekçesiyle hakkında dava açılan 2 çocuk annesi Reyha P.'nin (32) yargılanmasına devam edildi.
Mahkeme heyeti, 531 gün tutuklu kalan Reyha P.'nin 15 ay önce tutuksuz yargılanmak üzere tahliyesine karar vermişti. Öldürülen evli ve 3 çocuk babası Sebahattin Yener'in (44) ırmağa atılan cesedinin 4 parçasına ulaşılırken, geçen zaman içinde 6 parçasının kayıp olduğu ve bulunamadığı belirtildi. Davanın bugünkü duruşmasına tutuksuz olarak yargılanan Reyha P., raporlu olduğu gerekçesiyle katılmadı.
Engin P. ise duruşmada hazır bulundu. Duruşmada tanık olarak dinlenen Engin P. ve Reyha P.'nin 11 yaşındaki kızları A.P., cinayetin planlı bir şekilde işlenme ihtimalini ortaya çıkardı.
Kendisinin, ölen Sebahattin Yener'i tanıdığını anlatan A.P., "Sebahattin Yener, babam evde olmadığı zaman bize gelip otururdu. Annem kendisine çay ikram ederdi, sigara içerlerdi. Sebahattin Yener'in öldüğü akşam babam dolaba girdi. Annem babama 'Sen dolapta dur, ben seni çağıracağım' dedi.m Annem neden babama böyle dedi, sebebini bilmiyorum. Sabah kalktığımda halının beyaz yerleri pembe pembe olmuştu. Annem de onları siliyordu. Babamı bir şey almak için gönderiyorlardı. Babam bir şey almaya gidince, annem ile Sebahattin, babamın içki bardağının içerisine beyaz hap gibi bir şey atıyorlardı. Ben o sırada minderlerle ev yapmıştım. Sandalyelerin üzerine tül koymuştum. Tülün arkasından bunlar görünüyordu. Bakıyordum.
Babam evden çıkıp markete içki almaya gittiğinde, yiyecek almaya gittiğinde, ağabeyim ile beni, ölen Sebahattin ve annem yanlarından uzaklaştırıyorlardı. Diğer odaya gönderiyorlardı. Ben hiç annem beni diğer odaya gönderdiğinde tekrar geri gelmedim. Çünkü böyle yaptığımda çok kızıyordu. 'Tekrar yanımıza gelmeyeceksiniz' diyordu. Sebahattin Yener'i öldüğü akşam annem telefonla eve davet etti. Daha sonra akşam Sebahattin Yener evin kapısına geldi. Bu sırada babam dolaba girdi. Annem 'ben seni çağırırım' diye babama söyledi. Annem bizi yatak odasına götürdü ve kapıyı kapattı. Sebahattin'in eve girdiğini o yüzden göremedim.
Sebahatin bize geldiğinde banyo yapardı. Annem bu kez odadan dışarı çıkmamamızı isterdi. Hemen her gün bize gelirdi. Annemle birlikte bir şeyler yiyorlardı. Daha sonra Sebahattin bizim evde banyoya girip banyo yapıyordu. Sebahattin Yener'in öldüğü akşam annem bize tencere verdi ve 'tuvaletiniz gelince buna yaparsınız. Tuvalete gitmeyin' dedi. Ben ve ağabeyim tuvalet ihtiyacımızı sabaha kadar bu tencereye yaptık. Annem sabah kapıyı açınca lavaboya gittim. Yüzümü yıkarken kan aktı. Çünkü lavabo borusu banyoya akıyordu. Boru açıkta idi. Ben 'kan' diye bağırdım. Ağabeyim de bana 'kan değil' diye söyledi. Ben de anneme bir şey söylemedim. Daha sonra annem ve babam 'Poşetler bizim köye giderse ne yaparız' diye konuşuyorlardı. Bizim köyün önünden dere geçiyordu. Böyle konuştuklarını duydum. Sabah kalktığımızda bizim evde güzel kokular kokuyordu. Annem durmadan halıyı siliyordu. Halıyı parça parça kesti. Sobaya atıp yaktı. Ben birkaç gün okula gitmedin. Daha sonra polisler eve gelip annem ve babam el ele tutuşup polis aracına bindiler.
Biz bir evde genellikle 10-15 gün kalıyorduk. Taşınırken Sebahattin Yener bize sebze ve meyve getiriyordu. Babam iş aramak için gittiğinde ve evde olmadığında, Sebahattin Yener bize gelirdi ve annem, babama söylememem konusunda bizi uyarırdı. Babama söylediğimizde de annem bizi dövüyordu. Babam Sebahattin'e bazen borcu olduğunu söylüyordu. Annem Sebahattin'i eve geldiği akşam normal davranış içindeydi, ancak sabah olduğunda düşünceliydi. Sebahatin'i daha önce annemi öperken gördüm. Hep öperken görüyordum. Babam bazen Ankara'da bazen de Denizli'de çalışıyordu. Çarşamba ilçesindeki evimizde dururken de Sebahattin bizim eve gelip giderdi. Ben daha önce bunları anlatamadım. Çünkü üzerimde korku çok fazla idi. O nedenle anlatamadım" dedi.
Duruşmada ifade verirken gözyaşı döken küçük tanık A.P., "Olay sabahı annem evden çıktı. Siyah büyük çöp poşetleri alıp eve geldi. Herhalde 4-5 tane vardı. Çuval getirmedi. Çünkü bizde odun koyduğumuz çuvallar vardı. Babam onların içersine yorganları koydu" diye konuştu.
Müdahil avukatı Ata Giritli, daha önceki beyanlarında olduğu gibi, Reyha P.'nin cinayete iştirak ettiğini belirterek, tutuklanmasını talep etti. Savcı, tanık anlatımı gereğince Reyha P. hakkında yakalama çıkartılmasını talep etti. Tutuklu sanık Engin P. ise bir diyeceğinin olmadığını söyledi. Mahkeme heyeti savcının Reyha P. hakkındaki yakalama emri talebinin şimdilik reddine karar verdiğini açıkladı. Duruşma ileri bir tarihe ertelendi.