Yerel seçimler sona erdi.

Yeni kurulan

Hem B.Şehir Belediyesi’nde hem de Efeler Belediyesi’nde kadrolaşmalar tüm hızıyla devam etmekte…

Elbette öncelikle kendi bünyelerindeki elemanları değerlendirip, bilahare yatay geçişle iş yeri değiştirmeyi düşünen elemanları dâhil edecekler kadrolarına.

Belediyeler daha önce; önemli mevkilerde görev verecekleri kariyer sahibi, konusunda birikimli kişileri sözleşmeli kadroya atayarak bu ihtiyaçlarını karşılayabiliyorlardı.

20 gün önce gelen tamim;

“Bundan böyle, ihtiyaç duyulan meslekteki elemanlar, ilgili bakanlıktan talep edilecek ve KPSS sonuç puanlarına göre belirlenen elemanlar tarafımızdan tespit edilip gönderilecektir’’.

İşte size AKP örgütlenmesine ortam hazırlayacak fırsat!

KPSS’ nin şaibeli sonuçları ve puanı düşük olmasına rağmen haksız memur atamaları haberleri hepinizin malumu!

AKP siyaseti ve zihniyeti bu düzeni size ısrarla kabul ettirirken…

Özlem Çerçioğlu ve Mesut Özakcan:

Acaba siz yatay geçiş yapmak isteyen veya bünyenizde zorunlu görev verme durumundaki elemanlar için siyasi görüş ve düşünce yapınıza uygun kararlar veriyor musunuz?

Biliyorum!

Tüm siyaset kurumlarına ve vatandaşlara eşit mesafede olacağınızı beyan ettiniz.

Ama AKP’nin sinsi ve bilinçli uygulamalarına karşı hala siyaset dışı davranışları mı tercih etmeyi düşünüyorsunuz yoksa?

*****

Gerek seçim tebrikleri kabullerinde ve gerekse bazı tören, toplantı ve düğünlerde, siyasi çıkar ve menfaatlerini ön planda tutan ve… bu zayıf karakterleri nedeni ile muhalefet adaylarını bile desteklemekten kaçınmayan şahsiyetten yoksun kişilerin yaptıklarını kamufle edip, tekrar ön plana çıkma telaşında olduklarını esef ve hayretle izlemekteyim.

Ne yazık ki; bu gerçeği bilmelerine rağmen Sayın Çerçioğlu’nun ve Sayın Özakcan’ın bu kişilere karşı hoşgörülü davranmalarını ve yanlarına yaklaşma izni vermelerini kabul edemiyor ve son derece endişe duyuyorum!

Öyle ki; seçimi kaybetme durumunda

davul-zurna çalmaya hazırlanan bu kişilerin yaptıkları yanlarına kar kalacak ve ödüllendirilmesi gerekenler tekrar kenara itilecek. Bu onur yoksunu kişilerde ön planlarda olacak öyle mi Sayın yöneticiler?

 

BİR BABANIN OĞLUNA ZARARI…

 

Baba devlet memuru…

Oğlu da babası ile aynı meslekten…

Yerel seçim öncesi oğul çalıştığı kurumda, kurum yöneticileri ile bir konuda anlaşmazlığa düşerek sorumluluğunu üstlendiği görevden alınıyor.

Tam sözleşmesi iptal edilecekken, sözleşmelilere kadro imkânı doğmasıyla kadroya geçiyor.

Baba, oğlunun sorumlu olduğu görevden alınmasını hazmedemediğinden, başlıyor kurum yöneticisinin aleyhinde çalışmaya…

Öyle ki, seçimlerde eldeki doneleri ve bilgileri muhalefet parti adaylarına servis ederek adeta seçimin sonucuna etki etmeye, basında çıkan yazılara olumsuz yorumlar ve açıklamalar yapmaya başlıyor.

Sonuç:

Oğlunun çalıştığı kurum yöneticisi seçimden tekrar başarı ile çıkınca hesaplar tutmamış ve başlamışlar kara kara düşünmeye!

Oğul da hani çok efendi, saygılı ve görevinin sorumluluğunun bilincinde bir kişiliğe haiz.

Bir babanın yanlışlarının ve hazımsızlığının cezasını oğlu çekmeye devam edecek ve geleceğini endişe ile bekleyecek!

Şimdi merak ediyorum.

Yöneticiler, bu gence karşı nasıl bir tutum takınacaklar?

Düşüncesiz ve kariyerinin adamı olmayan babanın cezasını oğlunun çekmesine devam mı diyecekler?

Yoksa devlet, olgunluk ve hoşgörüsünü gösterip ona bir şans daha mı verecek?

- - - - - - -