Suriye’nin kuzeyinde Kürtlerin kontrolü ele geçirmesiyle oluşan fiili özerk duruma karşı müdahale uyarısı yapan Ankara tutumundaki tonu düşürdü. Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu , Erbil’e ziyareti öncesinde Suriye’de demokratik seçimlerle belirlenmiş bir parlamentonun tanıyacağı haklar konusunda Türkiye ’nin kırmızı çizgisi olmayacağını söyledi.
Pazar gün iftarda gazetecilerle buluşan Davutoğlu ‘Suriye’de PKK ve Kaide gibi oluşumlara meşru müdafa hakkı çerçevesinde göz yummayacaklarını belirtti. Kamışlı’dan Lazkiye’ye uzanan hayali bir Kürt haritası çıkarmanın yanlış olduğunu belirten Davutoğlu, otorite kaybolunca nüfuz etmek isteyenler çıktığını kaydedip önlem alırken dikkate alacakları 3 denklemi şöyle sıraladı:

‘Kürt ve Nusayrilerin haklarını da biz savunuruz’

İster PKK ister Kaide olsun sınır boyunda terör oluşumuna müsaade etmeyiz, her türlü güvenlik tedbirimizi alırız. Bu meşru müdafaa hakkı doğurur. Bunun dışında zinhar Kürt kardeşlerimize karşı bir politikamız olmaz. Kürt kardeşlerimiz tehdit değildir. Hiçbir tedbirimiz Kürt ve Nusayri kardeşlerimize dönük değildir. Onların haklarını da biz savunuruz. Burada Kandilvari bir yer söz konusu olmaz. Suriye’deki unsurlar da buna izin vermez.

Bu kaostan de fakto otoriteler oluşursa, bu suriye’nin birlik beraberliğini tehdit eder. Kürtler, Nüsayriler, Dürziler, Hristiyanlar bir yerde de fakto oluşuma giderse bu Suriye’yi Lübnanlaştırır biz bunu kabul etmeyiz. Suriye’nin bütünlüğünü korumak için çaba sarfederiz. Emrivaki oluşumlar değil demokratik bir seçimle gelmiş bir parlamentoda birbirlerine ne haklar verirlerse, kendi kaderlerini kendileri belirlerler. Biz ‘o kırmızı çizgimizdir’ demeyiz.

PKK -PYD varlığı açık bir oportünizm. PYD eskiden beri var. Esad ile işbirliği yapması, pozisyon değiştirmesi sözkonusu. Sayıları bizim için malum olan PKK unsurları da PYD’ye sızmış durumda. Yakınlıkları felsefi yakınlığın ötesinde. Suriye muhalefetiyle gerilim yaşamaları da hayırlı sonuçlar doğurmaz.

Türkiye , Kürt sorununu çözer

Türkiye ’deki Kürtlerin devletle entegrasyonu, aidiyet duyguları, toplumun geneliyle iç içe geçmişliğinin Suriye’dekiyle kıyaslanamaz olduğunu ifade eden Davutoğlu şöyle konuştu: “ Türkiye kendi Kürt meselesini çözer. Suriye’deki gelişmelerin Türkiye ’nin kaderini etkileyeceğini düşünenler Türkiye ’ye güvenmeyenlerdir. Türkiye o ölçekte etkilenmez.”.

‘Yeni bir Halepçe’ye göz yummayız’

Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu , Suriye konusunda 2 büyük riski ve olası önlemleri şöyle sıraladı:
Yüzbinlerce insan aynı anda Türkiye ’ye gelebilir. Bu durumda gelenleri Suriye içinde karşılamak sözkonusu olabilir. Kaçan siviller ordunun hedefi olabilir. Ürdün’e gidenlere ateş açılmıştı. Aynısı Türkiye sınırında yaşanırsa koruma gerekebilir. Keşke bugünkü gibi olsaydı da Halepçe’yi de önleyebilseydik. Bize doğru kaçanların arkasından kimyasal silah kullanılırsa buna seyirci kalmamız beklenmemeli.

‘BM’nin itibarı bozuluyor’

Davutoğlu pazar günü görüştüğü BM Genel Sekreteri Ban Ki-mun’a mesajı vermiş: “Halep’te büyük tahribat var. Artık bir şeyler yapılmalı. BM’nin itibarı da tahrip ediliyor. 3 Milyon insan tehdit altında. Halep’i tank top ateşine tutmak, ülkenin tarihini tank top ateşine tutmaktır. UNESCO’yu harekete geçirmeliyiz.”