SAAT 12. 21: Müdahil avukatlar Evren ve Şahinkaya'nın tutuklanmasını talep etti

SAAT 12. 01: Avukatlar, salonda yedek hakimin bulunmamasına ve adli tıop'tan gelecek raporun beklenmeden duruşma günü verilmesine itiraz etti.

SAAT 12.10: Avukatlar sanıkların hazır edilmesi ve iddianamenin yüzlerine okunmasını talep etti.

SAAT 12.02 - Müdahil avukatlarının "Usül gereği sanıklar gelmeden yargılama olmaz" itirazına mahkeme heyeti, "Sanıklar olmadan da iddianamenin okunabileceğini" cevabını verdi.

SAAT 11.34 - Sanıkların en önemli itirazı, 12 Eylül Davası'na Kenan Evren ve Tahsin Şanhinkaya'nın katılmamasıydı. Kenan Evren ve Tahsin Şahinkaya'nın sağlık durumunun Adli Tıp Kurumu'na sorulmasına karar verildi.

Ankara Adli Tıp Kurumu Grup Başkanlığı, Ankara 12. Ağır Ceza Mahkemesi'nin, 12 Eylül davası sanıkları Kenan Evren ve Tahsin Şahinkaya'nın sağlık durumlarının duruşmalara katılmalarına elverişli olup olmadığının, ''İstanbul Adli Tıp Kurumu'ndan sorulması gerektiğini'' bildirdiği açıklandı.


Sanıkların avukatı Bülent Acar, müvekkillerinin sağlık durumlarının duruşmaya katılmalarına engel olduğu gerekçesiyle Ankara 12. Ağır Ceza Mahkemesi'ne başvuruda bulunarak, savunmalarının telekonferans yöntemiyle alınmasını talep etmişti. Acar, başvurusunda, müvekkillerinin sağlık durumlarına ilişkin belgeleri de iletmişti.

Ankara 12. Ağır Ceza Mahkemesi, talep üzerine Ankara Adli Tıp Kurumu Grup Başkanlığı'na, Evren ve Şahinkaya'nın sağlık raporlarını göndererek, durumlarının duruşmaya katılmalarına ve beklemelerine engel teşkil edip etmediğini sormuştu.

Duruşmada, Ankara Adli Tıp Kurumu Grup Başkanlığı'nın gönderdiği zarf açıldı. Grup Başkanlığı'nın, cevabında, sanıkların duruşmaya katılıp katılmayacaklarına ilişkin değerlendirmenin Ankara Adli Tıp Kurumu Grup Başkanlığı'nda yapılmasının mümkün olmadığı, bunun, İstanbul Adli Tıp Kurumu'ndan sorulması gerektiği cevabını verdiği bildirildi.
SAAT 11.11 - 12 Eylül davasında duruşmaya 5 dakika ara verildi.

SAAT 11. 09: Müdahil avukatlar savunmaya itiraz etti: AİHM kararları dikkate alındığında sanıkların yargılanması önünde hiçbir engel yoktur. Suç işleyenin kendi kendini af yetkisi yoktur. Mahkemenin yetkisine yapılan itirazlar yersizdir. 82 Anayasası'nın geçici 15. maddesinin kalkması ile yargılamanın önündeki engel de kalkmıştır.

SAAT 11. 09 - Müdahil avukatları, katliamlarla darbeye zemin hazırlandığını belirterek, darbe hazırlığının 1977'de başladığını belirttiler.

12 Eylül darbesine ilişkin davada sanıklar Kenan Evren ve Tahsin Şahinkaya'nın avukatı Bülent Acar, savcılığın dava konusuyla ilgili soruşturma yapma, mahkemenin de davaya bakma yetkisi olmadığını savunarak, ''iddianamenin yok hükmünde olduğuna karar verilmesini'' ve ''iddianamenin kabul kararının okunmamasını'' istedi.

Mahkeme, bu talebin reddine karar vererek, duruşmaya devam etti.

Ankara 12. Ağır Ceza Mahkemesi'ndeki duruşmada salondakilerin tespitinin ardından sanıkların avukatı Bülent Acar söz aldı.

Acar, ''Beğenilsin ya da beğenilmesin, 1982 Anayasası'nın yürürlükte olduğunu'' ifade ederek, bu Anayasa'nın dikkate alınmaması durumunda, Türkiye'nin 11 Eylül 1980'e dönmesi gerektiğini kaydetti.

Acar, ''O zaman bu devletin hukuku 11 Eylül 1980'de kalmıştır. O tarihten bu yana kurulan bütün hükümetler de gayrimeşrudur. Eğer böyleyse, TBMM adına başvuruda bulunanlar da Cumhuriyet Senatosu'nu kurmalıdır. 1982 Anayasası'nın hala yürürlükte tutulan maddeleri, sayın iddia makamını ve mahkemenizi bağlar. Hiç kimse Anayasa'nın bu hükümlerini yok sayamaz'' dedi.

Mahkemenin de 1961 Anayasası'na göre değil, 1982 Anayasası'na göre karar vereceğini belirten Acar, ''Cumhuriyet savcısının böyle bir soruşturma yapma yetkisi yoktur. Soruşturmasız dava olamaz. Dolayısıyla yüksek mahkemenizin de hukuken yok olan böyle bir davaya bakma yetkisi yoktur. Her türlü mahkeme işlemi erksizlik nedeniyle yok hükmündedir. İddianamenin yok hükmünde olduğuna karar verilmesini istiyoruz. İddianamenin kabul kararının da yok hükmünde olduğunu düşünüyoruz. İddianame kabul kararının okunmamasını ve belirttiğimiz hususlarda karar verilmesini talep ediyoruz.''

Bu arada, Acar'ın konuşması sırasında bazı müştekiler ile katılma talebinde bulunanların avukatları itirazda bulundu.

Avukat Fikret Babaoğlu, ''Darbeciler hastanelerde kuyruk olmaya başladılar. Haklarında dava açıldı mı- Ergenekon'da, Balyoz'da da böyle oldu, ya Pinochet gibi tekerlekli sandalyeyle ya da Mübarek gibi kafeste gelecek. Yüz yüze olmadan duruşmayı yapamayız'' dedi.

Avukat Aydın Erdoğan da savcılığın ve mahkemenin yetkilerine yönelik itirazların yersiz olduğunu ifade etti.

-Talep reddedildi-

Mahkeme heyeti, ara karar için müzakereye çekildi.

Müzakerenin ardından mahkeme heyeti, ''sanıklara isnat edilen suçun mahkemenin görev alanında düzenlenen suçlardan olması karşısında, sanıkların avukatının talebinin reddine oybirliğiyle'' karar verildiğini belirterek, duruşmaya devam etti.

Duruşmada daha sonra iddianamenin kabul kararı okundu.

Duruşma, dosyaya giren belgelerin tutanağa geçirilmesiyle devam ediyor.

Bu arada iddianameyi hazırlayan Cumhuriyet Savcısı Kemal Çetin, duruşmada da görev aldı.
SAAT: 11. 01 - Mahkeme salonundan ilk fotoğraf twitter'dan geldi. Taraf yazarı Melih Altınok, duruşma salonunu az da olsa gösteren bir fotoğrafı twitter üzerinden paylaştı.

1.20120404122436.jpg SAAT 10. 59 - Müdahil avukat savunmaya itiraz etti: Bu dava tüm uluslararası sözleşmelere uygundur, insanlık sunçunu tanımalayan yasalar mevcuttur.

SAAT: 10.53 - Sanık avukatı Acar: Mahkemenin yapacağı her türlü işlemin yok hükmünde olduğunun tespitini istiyoruz.

SAAT 10.48 - Sanık avukatı Acar, " 12 Eylül darbedir ama bu mahkeme yetkisizdir" dedi ve davanın yok hükmünde sayılması yönünde karar verilmesini talep etti.

SAAT: 10. 44 - Sanık avukatı Acar: Yapılanların anayasal dayanağı var. Cumhuriyet savcısının böyle bir soruşturma yapma yetkisi yoktur.

SAAT 10. 39 - Evren'in avukatı savunma yapmaya başladı

SAAT 10.36 - Evren'in avukatı Acar: Düzeni sağlayamayacaksanız savunma yapmam

SAAT 10.35 - Mahkeme Adalet Bakanlığı'ndan daha büyük bir salon istedi

SAAT 10.33 - Evren'in avukatıyla mahkeme başkanı arasında tartışma çıktı. Sanık avukatı Acar, 82 anayasasını gösterdi ve "12 Eylül yargılanamaz" dedi.Müdahil avukatları, mahkeme başkanına neden daha büyük bir salonda davanın yapılmadığını sordu

SAAT 10.30 - Genç siviller hareketi twitter sayfasından duruşmayla ilgili şu açıklamayı yaptı:"Bugün 4 Nisan. Kenan Evren yargılanıyor. Hayırcı ve Boykotcular mahkemeyi doldurdu, Yetmez Ama Evetçiler adliyeye giremedi. Ama sorun değil."

SAAT 10.26 - Müdahil avukatlar sanıklar olmadan davanın başlamasına itiraz etti.

SAAT 10.20 - Dev-Yol, Kurtuluş ve Ülkü Ocakları davasında yargılananlar; Sivas, Maraş ve Çorum katliamı mağdurları da salona girdi.

SAAT 10.15 - Salonda AK Parti, CHP, MHP,ve BDP'den milletvekilleri de var. Avukatlar boş sanık sandalyelerine oturmayı reddetti.

SAAT 10.10 - Mahkeme salonu doldu. Mahkeme Başkanı ayakta kalanlara sanık koltuğuna oturmalarını teklif etti.

SAAT 10.05 - İLGİNÇ ANLAR- Ankara Adalet Sarayı 12. Ağır Ceza Mahkemesi salonunda manidar bir an yaşandı. Salondaki kalabalık nedeniyle oturacak yer kalmadı. Boş bulunan bazı sandalyelere oturulması tavsiyesinde bulunuldu. Tavsiye hep bir ağızdan, sert ifadelerle reddedildi. Çünkü gösterilen yer, boş sanık sandalyeleriydi.
 
SAAT 09.50 - DURUŞMA BAŞLADI

LEYLA ZANA: BU ZİHNİYETİN YARGILANMASI LAZIM
Duruşmaya izleyici olarak katılan Diyarbakır Milletvekili Leyla Zana, gazetecilere yaptığı açıklamada, kendisinin de bu sürecin mağduru olduğunu belirterek, ''Sadece 12 Eylül'ü yargılamak yetmiyor, bir zihniyetin yargılanması lazım. Bu zihniyet toplumun neredeyse yüz yılını aldı. Türkiye'de bütün toplumun geleceğini kararttı'' dedi.
''Bugün bu zihniyetin yenilgisidir'' ifadesini kullanan Zana, Türküyle, Kürdüyle bütün toplumun bu davada birleştiğini söyledi.
Bu arada, davayı takip etmek isteyen çok sayıda vatandaş, dernek, sivil toplum örgütü ve siyasi parti temsilcisi Ankara Adliyesi önünde toplandı.

Evren ve Şahinkaya'nın ''Türkiye Cumhuriyeti Anayasasının Tamamını veya Bir Kısmını Değiştirmeye veya Ortadan Kaldırmaya ve Anayasa İle Teşekkül Etmiş Olan Türkiye Büyük Millet Meclisini Ortadan Kaldırmaya veya Görevini Yapmasına Engel Olmaya Cebren Teşebbüs Etmek'' suçlamasından'' ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası'' istemiyle yargılandıkları davanın ilk duruşması başladı..

Duruşma gergin başladı. İzdiham nedeniyle BDP milletvekili Ertuğrul Kürkçü ve mahkeme başkanı tartıştı.

2 sanıklı davanın ilk duruşmasına 60 müdahil avukatı ve 3 sanık avukatı katılıyor.

SAAT 09.30 - DURUŞMA ÖNCESİ

12 Eylül askeri darbesine ilişkin dava öncesinde, Ankara Adalet Sarayı önünde çeşitli gruplar toplanırken, geniş güvenlik önlemleri alındı.12 Eylül askeri darbesine ilişkin, dönemin Genelkurmay Başkanı, 7. Cumhurbaşkanı Kenan Evren ile emekli Hava Kuvvetleri Komutanı Orgeneral Tahsin Şahinkaya'nın yargılanmasına Ankara 12. Ağır Ceza Mahkemesi'nde başlandı.
 
Evren ve Şahinkaya, duruşmaya sağlık durumlarını gerekçe göstererek katılmazken, avukatları hazır bulundu.
 
Duruşma salonuna iddianamede ismi geçenler, müştekiler, izleyiciler, basın mensupları ve taraf avukatları alındı.
 
Duruşmaya müdahil olarak Başbakanlık adına Başbakanlık Hukuk Hizmetleri Başkanı Sami Arslan Aşkın, TBMM adına İnsan Haklarını İnceleme Komisyonu Başkanı Ayhan Sefer Üstün ile komisyon üyesi Hamza Dağ ve davaya müdahil olan siyasi partilerin temsilcileri katıldı.
 
Öte yandan, davaya müdahil olarak katılmak isteyenler ile mahkeme görevlileri arasında, duruşma salonuna giriş sırasında kısa süreli bir tartışma yaşandı.
 
Duruşmaya izleyici olarak katılan Diyarbakır Milletvekili Leyla Zana, gazetecilere yaptığı açıklamada, kendisinin de bu sürecin mağduru olduğunu belirterek, ''Sadece 12 Eylül'ü yargılamak yetmiyor, bir zihniyetin yargılanması lazım. Bu zihniyet toplumun neredeyse yüz yılını aldı. Türkiye'de bütün toplumun geleceğini kararttı'' dedi.
 
''Bugün bu zihniyetin yenilgisidir'' ifadesini kullanan Zana, Türküyle, Kürdüyle bütün toplumun bu davada birleştiğini söyledi.
 
Ankara Cumhuriyet Başsavcılığınca hazırlanan iddianamede, Ahmet Kenan Evren ve Ali Tahsin Şahinkaya, ''Türkiye Cumhuriyeti Anayasası'nın tamamını veya bir kısmını değiştirmeye veya ortadan kaldırmaya ve anayasa ile teşekkül etmiş olan Türkiye Büyük Millet Meclisi'ni ortadan kaldırmaya veya görevini yapmasına engel olmaya cebren teşebbüs etmek'' ile suçlanıyor.
 
Suç yerinin Ankara, tarihinin ise 2 Ocak 1980 ile 12 Eylül 1980-6 Aralık 1983 arası gösterildiği iddianamede, Evren ve Şahinkaya'nın, 765 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun ''devlet kuvvetleri aleyhinde cürümler''e ilişkin 146. maddesi ile 80. maddesi uyarınca ''ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasına'' çarptırılmaları isteniyor.
 
Bu arada, davayı takip etmek isteyen çok sayıda vatandaş, dernek, sivil toplum örgütü ve siyasi parti temsilcisi Ankara Adliyesi önünde toplandı.