Ankara, İstanbul'da CSI teknikleriyle hemen çözülen cinayetler sık sık basında boy gösterirken bu cinayette 63 günde tek bir ilerleme olmaması tartışma başlattı.

Erciş te 9 Kasım 2010 da bir anne ve 4 çocuğu öldürüldü. Baba Burhan Aslan ve çocukları Murat ile Emre cinayetin çözülmesini istiyor.

Van"ın Erciş ilçesine bağlı Çelebibağı"nda bir evde aynı aileden 5 kişinin vahşice katledildiği cinayetten 63 gündür ses seda yok. Öldürülen anne ve çocukların mensup olduğu Celoi Aşireti isyanlarda. Cinayetin ardından ailenin damatları dahil pek çok kişi gözaltına alındı ancak soruşturmada hiçbir ilerleme kaydedilemedi. Bu durum şimdiye kadar “Adalete güveniyoruz” açıklamaları yapan aşireti isyan noktasına getirdi. Aşiret üyelerinden Yusuf Kurum, “Batıda bir çocuk kayboluyor; peşine köpekli adamlar takılıyor. Kameralar canlı canlı çekiyor. Çocuğu buluyor. Burada 63 gündür bir karış ilerleme olmadı. Biz şüphelendiğimiz isimleri bildirdik. Akşam aldıklarını sabah bırakıyorlar” dedi.

"Komplo teorisine gerek yok ama..."
Çelebibağı Belediye Başkanı Veysel Keser de sokakta, devletin katili bulmayı istemediği yönünde bir kanaat oluştuğunu vurguladı. Keser"e göre ortada kötü niyet olmasa da bir tür yetersizlik var: “Komplo teorisine gerek yok. Eminim güvenlik güçleri de bulmak istiyor. Bir yetersizlik olduğunu düşünüyorum. Eğer bu cinayet Ankara"da işlense 1 haftayı geçmez çözülürdü.”

"1.5 aydır DNA bekleniyor"
Peki soruşturma nerede tıkandı? Vali Hüseyin Karaloğlu 30 Aralık"ta AA"ya yaptığı açıklamada emniyetteki ekipman eksikliğine dikkat çekmişti. Vali, “Emniyette gerekli araç, gereç, teknik imkân yoksa nasıl bulacağım bu caniyi? Erciş"teki cinayeti çözemiyoruz. Niye? 1.5 aydır Ankara"dan DNA testi sonucunu bekliyoruz. Ancak öyle çözülüyor. Adamın kılından, derisinden, kanından çözmeye çalışıyoruz” demişti.

Prof. Dr. Sevil Atasoy da aynı eksikliklere dikkat çekti. Bölgede korku, merak ve büyük üzüntü oluşturan Erciş cinayetinin aslında 1 haftada çözülebileceğini söyledi. Atasoy şöyle konuştu:

"1 haftada çözülebilirdi"
“DNA analizi yapabilecek kriminal laboratuvarların her ilde olması lazım; ama yok. Eğer böyle bir laboratuvar Van"da olsa, örnek sayısına bağlı olarak 1 haftadan az sürede bile sonuçlar elde edilebilirdi. Çünkü Van gibi bir yerde olay sayısı daha az olur.” Sevil Atasoy"a göre bu koşullar altında Van"daki olayla ilgili sonuçlar elde etmek için değil 1.5 ay 6 ay bile iyi bir süre sayılabilir.

İddia bol, delil yok
Çelebibağı"nda 63 gün önce 9 Kasım 2010"da Saide Aslan ve dört çocuğu evlerinde vahşice katledildi. Cinayetler hakkında sağlıklı bir bilgi yok. Ancak artık şehir efsanesine dönüşen bazı iddialar şöyle: Cinayetin işlendiği evde kapı kilidi zorlanmamıştı. Bu da cinayetin tanıdık biri ya da birilerince işlendiğini gösteriyordu. Ailenin büyük oğlu Sinan kafası ezilerek öldürülmeden kısa süre önce babasını aradı ve eve misafir geleceğini söyledi. Sinan"ın para biriktirdiği biliniyordu. Bu paranın akıbeti hakkında bilgi yok. Bugüne dek 50 kişi gözaltına alınıp serbest bırakıldı. Önce evin 2 kızına tecavüz de edildiği söylendi. Sonra Malatya Adli Tıp Kurumu"nun tecavüz bulgusuna rastlanmadığı söylendi. Resmi rapor açıklanmadı. Annenin 45 günlük hamile olduğu söylendi.

Adaletle tanışamayanlar
BDP Van Milletvekili Fatma Kurtulan"a göre güvenlik güçleri bu olayda ciddi bir ihmal içinde: “Küçücük bir yerde 5 insan doğranarak öldürüldü. Üzerinde durulsa sorumlular rahat bulunur. Oranın vekili olarak soruşturmanın ne durumda olduğunu öğrenemiyoruz. Bölge halkı adaletle tanışmış değil.”