Partisinin grup toplantısında konuşan CHP lideri Deniz Baykal, Deniz Feneri soruşturması ve Kanal7'nin sahibi hakkında ilginç bir iddiayı gündeme getirdi. İŞTE BAYKAL'IN GRUP KONUŞMASININ SATIRBAŞLARI

SARKOZY VE MERKEL"İN SÖZLERİ

Türkiye AB ile müzakere süreci götürüyor. Başladı yürüyor.

Ortada karşılıklı taahhütler var, işleyen bir süreç var. Bu sürecin ortasında böyle bir değerlendirmenin yapılmasına nasıl göz yumabilirsin. Dış politikamızın son zamanlarda nasıl ciddi sıkıntılarla karşı karşıya kaldığını, nasıl başarısızlıklara sürüklendiğini biliyoruz.

Avrupa değerleri çağdaş uygarlık anlayışı, Roma döneminden günümüze kadar gelen ahde vefa ilkesi, karşısında bu kadar rahatça umursamazca tavır takınılmaması, Türkiye"nin ciddiye alınmaması anlamına gelir.

EKONOMİK KRİZ

Bankalar reel sektöre sanayiye finansman sağlamıyor. Ama hükümete finans sağlıyor. Hükümet kredi borç istiyor. Hem de çok kolay kredi. Ekonominin, sanayinin küçülmeye başladığı, azaldığı bir belirsizlik ortamında ne görüyoruz? Hazine piyasaya çok ciddi bir borç talebiyle çıkıyor, bankalarda bu borcu veriyor kar ediyor.


Geride bıraktığımız dönemde 2008"in Ocak – Mart aylarında. 4.3 milyar katrilyon bütçe açığı vardı. 2009"un Ocak – Mart ayında 19 katrilyona çıktı. Nerden bunu finanse edeceksin, bu bütçe açığı, devletin açığı. Yapmışsın bütçe hayali gerçek değil, kıyameti koparmıştık. Şimdi ne oldu, bütçe açıkları ortaya çıkmaya başladı ve neredeyse 4 katına yakın siz daha çok bütçe açığı verdiniz. Yani tüketen, bankaları kurutan senin yanlış maliye politikan, kaynakları almışsın, ondan sonrada TOBB başkanı"na diyorsun, sen bankalara neden bağırmıyorsun kredi versinler diye. Kaynakları sen kurutuyorsun.

Bankalarla ilgili olarak Başbakan"ın şikayet etmeye hakkı yok. Bankaların çoğunu yabancılara satan sensin. Şimdi kime şikayet ediyorsun yabancılara.

Ayrıca Başbakan başkalarına şikayet ediyor. 7 yıldır iktidarda devletin tüm kademelerine yakınlarını atadı. Oligarşiyi kuran AKP"nin kendisidir.

Bu önemli bir tablodur. Türkiye"de ekonomik sıkıntı dikkatle izlenmelidir. CHP önerisiyle gündeme gelen vergi indirimleri, imalat ve otomotivde hareketlilik getirmiştir.

EĞİTİM

Türkiye"de eğitim giderek paralı hale geliyor. Demokrasi yoksul bir ailenin çocuğunu okutup devletin zirvesine çıkarmasıdır. Türkiye"de halka yönelik eğitim sisteminin, devlet eğitim sisteminin, devlet liselerimizin en kaliteli öğretmenlerle geliştirilmesine şiddetle ihtiyaç vardır. Bu bir sosyal adalet ve demokrasi sorunudur. Türkiye cumhuriyet"in ilk yıllarından beri bu meseleleri çok önemli saydı.

DENİZ FENERİ

Geride bıraktığımız günlerde dikkati çeken değerlendirmelerden birisi, bu hükümete yeni atanan ve belki de hükümetin şu ana kadarki yolsuzluklarla ilgili uygulamaları konusunda toplumun talepleri doğrultusunda bir olumlu açılımı gerçekleştirebilir umdunu veren bakanlar geldi. Bunlardan bir tanesi toplumun büyük bir ilgiyle beklediği Deniz Feneri konusunda, bu çok açık bir mesele. Bu bakanlar bu konuya sahip çıkarlar mı diye umutla insanlar beklerken birden bire büyük bir hayal kırıklığına sürüklendik.

Yetkili bir bakanımız dedi ki, Almanya"daki Deniz Feneri olayına karışanlar birkaç edepsizdir.

Hepimiz biliyoruz ki bu, birkaç terbiye zafiyeti içindeki insanların uygulaması değildir. Bu sistematik bir düzenlemedir ve onlar böyle bir suçlama

Bir parçası oldukları sistemin çıkarları için belki de kendilerini feda etmişlerdir. Yapılan yolsuzlukların paraları, kendi çıkarları için değil, Ankara"da başka hesaplar için harcanmıştır. Bunun böyle olduğu açık bir biçimde açıktır. Bu organize bilinçli bir olaydır. Böyle bir şeyi onların tek başına yapmaları nasıl mümkün olabilir.

Bu büyük bir şebeke, şebekenin Ankara, Türkiye, Almanya ayağı var. Toplanan paralar kuryelerle gönderiliyor, televizyonlar kuruluyor.

Bütün bunlara birkaç edepsizin işi, yok sayın bakan yok..

Almanya bu konuyu yeniden ele almaya başladı. Türkiye"de 16 kişi hakkında ek bilgi istenmiştir. 12 şirketin hesaplarını bize bildirin denilmiştir. Bir liste verilmiştir, Türkiye"deki sorumlular burada denilmiştir, isimlerde verilmiştir. Hala bir şey yapılmamıştır. İfadeleri yapılmamış, kasaları açılmamıştır, bağlantıları sorgulanmamıştır. Onlar himaye

O 12 şirketi gazeteciler aradılar. Şirketler kayıp. Kim olduğunu kimsenin bilmediği kişiler çıkıyor o adreslerde. Adalet felç. Siyaset felç. Siyaset bizi uyutmaya çalışıyor.

Son 10 yılda 9 milyon euroluk bir kaynak toplandığı ifade ediliyor. YİMPAŞ KOMBASAN, Kanal 7 ve Deniz Feneri iç içe gözükmektedir.

Yani birkaç edepsizin, yaramazın, huysuzun, birkaç kişinin olayı olmasının ötesinde bir tablodur. Bağış makbuzları aynı imzaları taşımaktadır. Almanya"daki Deniz Feneri ile Türkiye"deki Deniz Feneri"nin birlikte çalıştığına dair belgeler var Almanya"da.

Almanya"da YİMPAŞ dosyası, Deniz Feneri dosyasıyla birleştirilmiştir.

Buradaki belgeler çok açıkça görülüyor ki, Almanya"daki Deniz Feneri paralarıyla Kanal 7 finanse edilmiştir.

Bu Kanal 7"nin kurucusu meşhur kişiye elden paralar verilmiştir.

Gemi olayı var birde hatırlarsınız. Gemiyle ilgili vize başvurusunu Kanal 7 yapmış, mühürse Deniz Feneri"nindir.

Kanal 7"nin kurucusu, Almanya"daki soruşturmayı yürüten savcıyı çağırdığı da belgeyle tespit edilmiştir.

ERGENEKON

Bu soruşturma giderek artık hem Türkiye"de hem de dünyada daha kaygıyla izlenir hale gelmiştir ve bu soruşturmanın iç yüzü daha iyi anlaşılmaktadır.

Bir süre önce Anayasa Mahkemesi Başkanı dahi uyarılarını yapmıştı. Danıştay, Yargıtay başkanı bu konuda çok ciddi uyarılar dile getirmişti.

En son Reuters ajansının, Ergenekon soruşturması, AKP"ye karşı açılan kapatma davasına karşı açılmıştır tespitini yapmıştır.

Yine yargıyı ele geçirerek siyasi muhalifleri cezalandırmaya çalıştıkları, Reuters haberinin değerlendirmeleri. Uluslar arası kuruluşlar giderek daha iyi anlıyorlar ki, siyasi muhalifleri cezalandırma davasıdır.

Reuters"in dünyaya servis edilen haberinde, haklarında hiçbir suçlama olmayan bir çok kişinin, sabaha karşı gözaltına alındıkları belirtilmektedir.

Ben burada Başbakan bu davanın altından çekil demiştim. Başbakan daha sonra yaptığı açıklamada, ben davanın altında da değilim, üstünde de değilim dedi. Bunu hiç olmazsa Başbakan"ın, altında gözükmekten kaçınma ihtiyacını hissettiğini anlıyorum. Ben davanın savcısı değilim demişti. Halbuki bir süre önce ben bu davanın savcısıyım demişti. Ama savcılıktan istifa etti, altında olmaktan da çekildi bunları memnuniyetle karşılıyorum.

Türkiye"nin kronik on yıllar boyunca yaşadığı çok ciddi sorunlar var. Bunların bir kısmı Türkiye"nin içinden kaynaklanıyor. Hayat böyle ülkeler böyle siyaset böyle. Önemli sorunlarla karşı karşıya kalıyorsunuz.

Böyle mutlak bir rahatlama, her sorunu çözdük, hiçbir sıkıntı kalmadı bu bir özlem. Türkiye"de Kıbrıs"ta sorunumuz var, Ermenistan Azerbaycan arasında sorunu var o bize yansıyor. Türkiye"nin Güneydoğu"sunda yaşanan bir terör sorunumuz var. Bunun yüzünden komşularımızla sorunlarımız var.

Size büyük bir heyecan ve coşkuyla tamam tarihi bir fırsat yakaladık bu işleri çözüyoruz mesajını veriyorlarsa bir dakika ne oluyor diye sormamız gerekir.

Bir süredir Türkiye"nin tarihi fırsat lafları duyuyoruz.

Hani hükümet değişince petrol bulunur ya, şimdi durduk yerden bize tamam gün bugün siz bakmayın on yıllardır yaşadığımız sıkıntılara derhal çözülüyor.

Kıbrıs"ta, Kafkasya"da, terörü ortadan kaldırmak için tarihi bir fırsat. Bu müjdeleri aldık. Hepimiz tabiî ki bu sorunların çözülmesi isteriz. Yapabileceğimiz ne varsa katkı vermekten de mutluluk duyarız. Durum nedir acaba?

Sayın cumhurbaşkanı Kürt sorunuyla ilgili tarihi bir fırsattan söz ediyor. Bu tarihi fırsat nedir?

Yani PKK, terörü bir mücadele yöntemi olarak görme kararından vaz mı geçti?

Mücadelenin hedefli konusunda, terörle sürdürülen mücadelenin amacı hedefi konusunda, bizim için kabul edilebilir, herkesi mutlu edecek bir noktada yeni bir tavır içine mi girmiştir?
vatan