Yasamaya danışmanlık işlevi gören ve büyük nüfuza sahip Ulema Konseyi, kadınların haklarını büyük ölçüde kısıtlayacak önerilerde bulundu. Yaklaşık üç bin üyeli Ulema Konseyi’nin Devlet Başkanı Hamid Karzai’ye sunduğu öneriler kadını ortak toplum yaşamından dışlayıcı ögeler içeriyor.
“Kadınlar yaradılışın yan ürünüdür.” Afganistan Ulema Konseyi’nin Devlet Başkanı Hamid Karzai’ye sunduğu talepler listesinde kadın bu şekilde tanımlanıyor. Ve kadınların bu nedenden dolayı yaşamın tüm alanlarında erkeğin öncü rolünü direnç göstermeden kabullenmesi gerektiği belirtiliyor. Ayrıca İslamî yükümlülükleri uyarınca kadınların özel ya da mesleki alanda yabancı erkeklerle muhatap olamayacağı savunuluyor.

"Erkeğin çokeşlilik hakkına saygı"
Ulema Konseyi’nin geçtiğimiz Cumartesi günü Karzai’ye ilettiği yazıda ayrıca kadınların erkeklerin çok eşlilik hakkına saygı duyması gerektiği, yanlarında yakın bir erkek akrabaları olmadan seyahat etmemeleri gerektiği belirtiliyor.
Devlet Başkanı Karzai ise konuyla ilgili ilk açıklamasında Ulema Konseyi’nin taleplerini eleştirilere karşı savundu ve şunları söyledi:
“Ulema Konseyi’nin önerileri hiçbir şekilde kadın haklarının kısıtlanması anlamına gelmiyor. Ulema Konseyi her zaman kadın haklarından yana olmuştur. Konsey’in talep ettiği, İslam hukukudur ve Müslüman olarak hepimiz için bağlayıcıdır.”

Taliban dönemi anıları
Karzai’nin bu sözleri ülkedeki kadın hakları savunucuları ve demokratik-liberal çevrelerde büyük öfke uyandırdı, kadınların tamamen kamusal yaşamın dışına itildiği Taliban dönemi ile ilgili anıları canlandırdı. Milletvekili Aryan Yun, Ulema Konseyi’nin bu girişiminin Afgan Anayasası’na aykırı olduğunu belirtiyor:
“Kadın ve erkeğin kanunlar önünde eşit olduğu, Anayasamızda açıkça yazılı. Ulema Konseyi niye yürürlükteki Anayasamızla çelişen düzenlemeler öneriyor, anlamıyorum.”
Aryan Yun, Devlet Başkanı Karzai’yi yasalarla belirlenmiş ve kökleşmiş vatandaşlık haklarını korumaya çağırdı. Afgan milletvekili, Ulema Konseyi’nin taleplerini kabul ettirmesi durumunda kadınların dört duvar arasına hapsolacağı uyarısında bulundu.
“Şu an tüm devlet dairelerinde kadınlarla erkekler bir arada çalışıyor. Hükümet Ulema’nın tavsiyelerine uyarsa tüm kadınların işyerlerini terk etmesi gerekecek. Bölgemizdeki hiçbir Müslüman ülkede İslam bu şekilde yorumlanmıyor. Ulema’nın bu adımının arkasında siyasî gerekçeler olduğunu tahmin ediyorum. Kadın hakları siyasi amaçlar için feda ediliyor.”

"Karzai İslamcılara kur yapıyor"
Pek çok Afgan uzman, sadece üyeleri Karzai tarafından atanan Ulema arasında değil, Afgan hükümeti içinde de siyasi hesapların ağır bastığı görüşünde. Yayıncı, üniversite doçenti Ziya Rafaht, Afgan hükümetinin, en büyük silahlı gruplar olan Taliban ve Gülbeddin Hikmetyar liderliğindeki Hizb-i İslamî örgütü ile diyalog için her şeyi yapmaya hazır olduğu suçlamasında bulunuyor. Karzai bir süredir hükümette pek çok kilit önemdeki konuma eski Hikmetyar yandaşlarını getiriyor. Örneğin Karzai'nin özel kalem müdürü Abdülkerim Huram, Kültür ve Enformasyon Bakanı olarak basın özgürlüğünü kısıtlayıcı uygulamalarıyla dikkat çekmişti. Ziya Rafaht hükümetin tehlikeli bir oyun oynadığını belirtiyor:
“Hükümet Ulema Konseyi’nin taleplerine destek vererek hem kendi ülkesinin insanlarının, hem de uluslararası toplumun desteğini kaybedecek. Kaldı ki, kadınların haklarını kısıtlayarak Taliban’ın işbirliğine yanaşmasını sağlayabilecekler mi, bu da garanti değil.”
Rafaht, Ulema Konseyi’nin tavsiyelerinin bağlayıcı bir yasa olmadığını, ancak meclisteki nüfuzları göz önüne alındığında bu durumun hızla değişebileceğini belirtiyor. Pek çok Afganın gözünde Karzai’nin hedefi, yabancı birliklerin ülkeden çekileceği 2014 yılı sonrası için kendine başta İslamcılar olmak üzere yeni müttefikler bulmak. Rafaht gibi pekçok gözlemci, bu yeni rotanın bedelinin demokratik Anayasayı terk etmek olduğunu ve Karzai’nin bunu göze aldığını belirtiyor.