25 Kasım Kadına yönelik şiddetle mücadele gününde Didimli kadınlar yaptıkları basın açıklamasıyla kadına yönelik şiddeti protesto ettiler. Bugün saat 12:30’da İş Bankası önündeki meydanda toplanan kadınlar açtıkları döviz ve pankartlarla kadına yönelik şiddeti kınadılar. Toplanan grup adına Didim Alevi Bektaşi ve Cem Evi Derneği Kadın Kolları üyesi Nurhan Karabıyıkoğlu basın açıklamasını okudu. Karabıyıkoğlu tarafından okunan basın açıklamasında şu ifadelere yer verildi; “Biz bugün “Şiddete son” derken, dünyanın birçok yerinde kadınlar dövülüyor, hakarete ve tacize uğruyor, öldürülüyor. Dünyada birçok şey değişiyor ama kadınlara yapılan fiziksel cinsel psikolojik ve ekonomik şiddet hiç değişmiyor. Dünya genelinde hala 3 kadından biri yaşamı boyunca şiddete maruz kalıyor. Her üç kadından en az biri hala hayatlarının bir noktasında şiddete maruz kalıyor seks yapmaya zorlanıyor farklı biçimlerde tacize uğruyor. Kadın cinayet kurbanlarının %70’i hala erkek partnerleri tarafından öldürülüyor. Bu oranlar yıllardır değişmiyor. İklim değişikliği, ekonomik kriz savaşlar hep kadınları vuruyor. Kadınlar niçin şiddet uğruyor. İşte hiç değişmeyen gerekçeler; Kadınlar hala yemeği yaktığı, eşine yada sevgilisine karşılık verdiği, kendine harcama yaptığı, çocuğu susturmadığı ve cinsel ilişki reddettiği için dövülüyor. Şiddet kadınlar için bu kadar sıradan gerekçelere sahip. Her bir gerekçe kadının temel insan haklarından mahrum kılındığını ve sadece kadın olduğu için ezildiğini ve ayrımcılığa uğradığını gösteriyor. BM 1981’de 25 Kasım’ı Kadına yönelik şiddeti son günü ilan etmiştir. Hükümetler birçok anlaşmaya imza atıyor. Politikacılar kadınlara dönük şiddeti hep birlikte kınıyor. Ancak bir insanlık utancı olarak erkeğin kadına şiddeti önlenmiyor. Kadına yönelik şiddet son verilebilir. Şiddet meşru ve kabul edilebilir olmaktan çıkarılmalıdır. Devletler ve hükümetler her bir kadını korumak şiddete maruz kalmasını önlemekten sorumludur. Bu sorumluluk etkin olarak kullanıldığında kadınların lehine gerçek reformlar yapılıp uygulandığında erkekleri üstün gören anlayışa taviz verilmediğinde hukuk ve adalet şiddete uğrayan kadınlardan yana olduğundan şiddeti önlenebilir olduğunu hep beraber göreceğiz. Kadınlara yönelik şiddetin başlıca nedeninin erkek egemen bakış açısının ve ekonomik sorunlar olduğunu herkes biliyor. Gelir dağılımdaki adaletsizliğe yoksulluğa sosyal güvenlikten yoksunluk hem şiddeti hazırlamakta var olan eşitsizliği beslemekte hem de kadınların hayatını çekilmez kılmaktadır. Kadınların sosyal politikalara ihtiyacı var. Devletler ve hükümetler alacakları her ekonomik kararda kadınları öncelikli olarak düşünmeli çalışma hayatına katılmalarına dönük yatırım ve projeleri acilen gerçekleştirmelidir. Kadına yönelik şiddet normal değildir, yasal değildir, kabul edilebilir değildir. Kadın yönelik Şiddete karşı Uluslar arası Mücadele ve dayanışma gününde bu utancın son bulması için çağrıda bulunuyoruz. 25 Kasım Kadın yönelik şiddete karşı uluslar arası mücadele ve dayanışma günü için bir araya gelen bizler dünyanın her yerinde farklı çeşitlerde şiddete maruz kadınlar için toplandık. Kadın yönelik her türlü şiddeti durdurun hemen şimdi.”ifadelerine yer verildi. Basın açıklamasında “Kadınız haklıyız kazanacağız”, “Yaşasın kadın dayanışması” sloganları atılırken, basın açıklaması sonunda toplanan kadınlar düdük çalarak protesto eylemini sonlandırdı. Eyleme az sayıda erkeğinde katılarak destek verdiği görüldü. Basın açıklaması sonunda konuşan Didim Alevi Bektaşi ve Cem Evi Derneği üyesi Av. Zekiye Baran Didim’de kadın sığınma evinin yapılması için başlattıkları imza kampanyası sonunda toplanan imzaları Didim Belediyesine teslim edeceklerini söylerken, Belediye Meclisinde konunun gündeme getirilmesini beklediklerini sözlerine ekledi.