Azerbaycan'da yapılacak 57. Eurovision Şarkı Yarışması'nda Türkiye'yi, ''Love me back/Sen de beni sev'' adlı İngilizce parçayla temsil edecek Can Bonomo, ''Şarkı çok fazla bizim kültürümüzden öğeler taşıyor. Şarkının nakarat kısmı, nihavent makamında mesela. 10 kişiye derdimizi anlatmak yerine imkanımız varken, 100 bin kişiye derdimizi anlatalım dedik. Kendi ezgi ve müziğimizden kopmadan İngilizce sözler yazdık'' dedi.

Can Bonomo, prodüktörü Can Saban ve TRT Genel Müdür Yardımcısı Zeynel Koç, Türkiye'nin Eurovision şarkısının, TRT Tepebaşı Stüdyolarında düzenlenen programda tanıtımının ardından basın mensuplarının sorularını yanıtladı.

Söz ve müziği kendisine ait olan parçasının düzenlemesinin Can Saban'a ait olduğunu belirten Can Bonomo, şarkının neden İngilizce olduğunun sorulması üzerine, ''Şarkı çok fazla bizim kültürümüzden öğeler taşıyor. Şarkının nakarat kısmı, nihavent makamında mesela. 10 kişiye derdimizi anlatmak yerine imkanımız varken, 100 bin kişiye derdimizi anlatalım dedik. Kendi ezgi ve müziğimizden kopmadan İngilizce sözler yazdık'' dedi.

Şarkının hikayesinin sorulması üzerine Can Bonomo, şarkının bir denizcinin aşkını ve deniz tutkusunu anlattığını söyledi.

Genel olarak şarkıdan memnun olduklarını vurgulayan Can Bonomo, şöyle konuştu:

''Ben İzmirliyim, hep deniz kenarında büyüdüm. O nedenle denize aşk başkadır bizde. Aynı zamanda Cahit Külebi benim çok sevdiğim şairlerden bir tanesidir. Garip akımının öncülerinden olmayıp da o dönemde yaşayıp, o dönemi çok güzel takdir eden ve o dönemin insanlarının çok yakın arkadaşıdır kendisi. Onun bir iki mısrası sözleri yazarken bana çok yardımcı oldu. 'İzmir'in denizi kız, kızları deniz, sokakları kız ve deniz kokar' diye bir şiiri vardı, ondan çok etkilendim. Lewis Carroll diye yabancı bir yazarın Alice Harikalar Diyarında adlı masalın devamı niteliğindeki 'Through the Looking-Glass' adlı kitabını okuyordum. O yüzden şarkının masalsı bir dokusu da oldu. Oradan da beni esinlendiren birtakım şeyler oldu.''

TRT bu görevi verdiğinde çok heyecanlandıklarını, onur ve gurur duyduklarını belirten Bonomo, bunun, kendileri için çok büyük bir fırsat olduğunu kaydetti.

Bonomo, TRT'ye tekrar teşekkür ederek, ''Biz bu işe ilk girdiğimiz zaman bir ricam oldu insanlardan. TRT kesinlikle sanatçıya karışmıyor ama ben çalıştığım arkadaşlarıma dedim ki, 'Kendi tarzımızdan, kendi yaptığımız müzikten uzaklaşmayalım. Ülkemizi en iyi şekilde temsil etmeye çalışalım. Yaptığımız müziğe birebir denebilecek şekilde olmasa bile uyduk. Kıyafetlerimiz yine aynı. Biz yine aynı biziz. Bence en doğru karar oydu. Biz yaptığımız işi yaparsak samimi bir şey olur. Eğer zorlama, kendimize ait olmayan, bizi yansıtmayan ya da bizim anlatmayı beceremeyeceğimiz bir şeyi yaparsak, bizden çok uzak ve samimiyetsiz olur diye düşündük'' diye konuştu.

Bir gazetecinin, ''Yarışmaya dünyaca ünlü Adele de katılacak. Bu sizi endişelendiriyor mu?'' sorusunu Bonomo, ''İngiltere'nin adayı henüz açıklanmamış olmasıyla birlikte Adele'nin zaten yarışmaya katılacak olduğu sadece Türkiye'de var. Bu doğru değil, Adele adaylar arasında zaten yok. Kendisi benim çok fazla dinlediğim, birçok Grammy ödülü almış bir insan. Eurovision'a katılmayacak, zannetmiyorum'' diye cevapladı.

'Koreografi çok daha profesyonel olacak''

Can Bonomo, bu akşam sadece şarkıyı sunduklarını, koreografinin henüz hazırlanmadığını belirterek, ''Çok başarılı koreograflarla, hatta Candaş Hanım bizlerle çalışacak. Sertab Erener'in birinci olduğu yıl da koreografiyi kendisi hazırlamıştı. Bu akşam biz çok samimi bir şekilde, istediğimiz gibi, oradan oraya dans edip, eğlendik sadece. Koreografi çok daha profesyonel olacaktır. Onun için de çalışmalar yakında başlayacak ve epey de uzun sürecek. Çünkü benim dans eğitimim yok. Beni yola getirmek de uzun sürecektir diye tahmin ediyorum. Türkiye'yi en güzel temsil edecek, bizi sahnede en güzel gösterecek gösteriyi hazırlayacağız'' diye konuştu.

Şarkının genel olarak şu ezgiye sahip denilebilecek bir tarafı olmadığını vurgulayan Bonomo, ''Yaptığımız müziğin güzel tarafı da bu'' dedi. Müziğini ''İstanbul müziği'' olarak tanımladıklarını kaydeden Bonomo, parçanın etnik bütün enstrümanları, müziği, doğu-batı sentezini en iyi yansıtabilecek müzik olduğu için ''İstanbul müziği'' tarzında yaptığını söyledi.

Bonomo, yakında yurt dışı tanıtımlarına başlayacaklarını ve gidebilecekleri kadar çok ülkeye gideceklerini ifade ederek, henüz hangi ülkelere gidileceğinin belli olmadığını belirtti.

''İlk tepkiler nasıl?'' sorusu üzerine Can Bonomo, ''Sahnede okudum geldim, yolda çok tebrik ettiler, kutladılar. Henüz büyüklerimizin, ağabeylerimizin, ablalarımızın, sanatçı dostlarımızın ne düşündüklerini öğrenecek fırsatım olmadı. Umarım beğenmişlerdir. Ama genel olarak beğenilmiş. Zaten bir müziği herkese beğendirmek imkansıza yakın denebilecek derecede zordur. Çünkü herkes her müziği beğenemez. İnşallah beğenenler çok olur, ümidimiz o'' dedi.

Can Bonomo, ''Eurovision ile birlikte tanındınız, hayatınızda bir değişiklik oldu mu?'' sorusu üzerine, hayatında büyük bir değişiklik olmadığını, hala çok fazla çalıştığını ve müzik yaptığını belirterek, ilgiden memnun olduğunu söyledi.

Bonomo, bir başka soruyu yanıtlarken de hedefinin Türkiye'yi güzel bir şekilde temsil edip, kimseyi mahcup etmemek olduğunu belirterek, ''Birinci, beşinci olacağım diye bir şey söylemek doğru olmaz. Ben 24 yaşındayım. Çok da benim için fark etmez. Türkiye için önemlidir. Ben de Türkiye'yi elimden geldiğince iyi temsil etmeye çalışacağım'' dedi.

''Klibin çoğunluğunu sürprize bırakmak istiyorum''

Şarkının klibini çekecek olan Can Saban, klibin nasıl olacağına ilişkin bir soru üzerine, ''Klibin çoğunluğunu sürprize bırakmak istiyorum. Ama tabii ki sözler doğrultusunda, Can bize ne verdiyse, müzikle ne anlatmak istediyse, onun üzerine gideceğim. Can ile ortak bir fikir geliştirdik. Oturduk, kapandık, düşündük, düşündük, düşündük... Böyle olmalı dedik, öyle olacak. Klip, bir iki hafta içinde elinizde olacak. Önce TRT'de yayınlayacağız. Gerisini sürprize bırakmak üzere sözlerden de çok uzaklaşmadık. Ama hem soyut hem somut birçok şey göreceğiz'' diye konuştu.

TRT Genel Müdür Yardımcısı Zeynel Koç da bunun bir yarışma olduğunu ve her yarışmada kazanmanın esas olduğunu ifade ederek, şöyle konuştu:

''Ama aynı zamanda bu yarışmanın başka bir amacı daha var, ülke ve müzik endüstrisine katkıda bulunmak. Biz son 4 yıldır, Yüksek Sadakat hariç, TRT olarak, genç ve yetenekli sanatçılara öncelik tanıyoruz. Bu yıl da bu politikamızı sürdürdük. Basın, yarışma bittikten sonra bu konuyu gündeme getiriyor. TRT adına doğru yanlış haberler basında yer alıyor. Sonuçta TRT, seçtiği sanatçıyı açıklıyor. Bunun çeşitli ülkelerde değişik yöntemlerle seçilme şekli var. Geçmişteki uygulamalar bize gösterdi ki, TRT'nin seçimleri daha başarılı oluyor. Biz de bu yıl benzer bir yol izledik ve sanatçımızı Eurovision'a gönderme kararı aldık. Bize sundukları 3 parçayı da mevzuatımız içerisinde, sanatçı ve Can Saban'ın da içinde bulunduğu bir komite içinde değerlendirdik ve bu parçaya karar verdik. Sanatçıyı seçtikten sonra da eserine genellikle müdahale etmiyoruz. İngilizce kendilerinin seçimiydi. Bizim beğendiğimiz bir parça oldu. Doğrusu biz, memnun kaldık. Özellikle yerli enstrümanların kullanılmasından çok memnun kaldık. Eurovision'da biraz da başarı bu; yerli tınılarla birlikte evrenseli de yakalayabilme. Bu eserle bunun yakalandığını düşünüyoruz. Ümit ediyoruz, iyi bir sonuç alırız. Ama nihayetinde bu bir yarışma. Almasak da bu yarışmayı abartmamak lazım ama almayı da istiyoruz.''

Şarkının Türkçe sözleri

Can Bonomo şarkıyı 1,5 ayda tamamladı. Tamamı canlı olarak çalınan enstrümanlar ile kaydedilen parçada, elektro gitar, davul ve basın yanında bağlama, cura, klamet, tuba, trombon, tef, bendir, darbuka ve geniş yaylı grubu kullanıldı.

Can Bonomo'nun şarkısının Türkçe sözleri şöyle:

''Ooo, hey hey!/Bebeğim, bugün sen de beni sev/Batırıp gemilerimi/Yelken açma uzaklara

Oooo, aa!/ Bebeğim beni geri çevirme/ Sen bana bütün aşkını ver/ Ben giderim uzaklara

Ben yalnız bir denizciyim/ İçerek geçer gecelerim/ Gemim umuttandır benim/ arar durur senin denizlerini

Hadi sen de atla gemime/Ayaklarını yerden keseyim/ Sen de beni seviyorsun bebeğim/ Bana yalan söyleme/ Sen de beni, seni sevdiğim kadar sev ve söyle: na na na...

Oo, oooo!/ Biraz rock'n roll'a ihtiyacımız var/Ruhumu ezme bebeğim ve beni düşünme

Bebeğim, bugün sen de beni sev/ Batırıp gemilerimi yelken açma uzaklara

Korsanlar, açık denizler, tehlikeler, toplar ve iksirler/Bir denizcinin tutkusu, okyanusları fetheder/Benimle söyleyin çocuklarım.''