TBMM Genel Kurulunda, Sağlık Bakanlığı ile Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığının bütçeleri üzerinde görüşmelerde söz alan MHP Yozgat Milletvekili Mehmet Ekici, taşeronlaşmanın emek sömürüsü olduğunu belirterek, taşeron çalışan sayısının 300 bini aştığını ifade etti. Ekici, kayıt dışı çalışmanın yüzde 45'i geçtiğini kaydetti.

MHP Antalya Milletvekili Tunca Toskay, Türkiye'nin dünyada akaryakıttan en fazla vergi alan ülke durumunda olduğunu ifade ederek, ''Benzin istasyonları vergi tahsil eden bürolarına dönüşmüştür'' dedi.

MHP Adana Milletvekili Muharrem Varlı, Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığının ''yolsuzluğun sembolü haline geldiğini'' öne sürdü. Varlı, Bakanlık bürokratlarına kiralama yoluyla lüks makam araçlar tahsis edildiğini, bu kişilerin araçlarla alışverişe ve memleketlerine gittiklerini iddia etti.

MHP Bursa Milletvekili Necati Özensoy, Botaş'ın batık durumda olduğunu savunarak, kurumun borçlarının alacaklarından fazla olduğunu söyledi.

CHP Grubu adına konuşan İstanbul Milletvekili Bayram Meral, mevcut hükümet döneminde çalışan hakları açısından 12 Eylül döneminde dahi yapılamayanların gerçekleştirildiğini öne sürdü. Taşeronluğun arttığını, esnek çalışma sisteminin getirildiğini, sürekli çalışan işçi sayısının azaldığını, ücretlerin düşürüldüğünü, kıdem tazminatının kaldırıldığını ifade eden Meral, ''bunları 12 Eylül dahi yapamadı'' diye konuştu.

CHP Adana Milletvekili Tacidar Seyhan, 8.5 yılda kendi alanında ilerleme kaydedemeyen tek Bakanlığın Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı olduğunu söyledi. Seyhan, beceriksizlik ve kötü yönetimin söz konusu olduğunu ileri sürdü.

CHP Gaziantep Milletvekili Akif Ekici de akaryakıt fiyatlarının dünya rekoru kırdığını belirterek, yüksek vergi oranlarına işaret etti.

Ekici, ''Vatandaşa kömür dağıtacağınıza doğal gaz fiyatlarını indirin ki kullanabilsinler'' diye konuştu.

-KÜRESEL KRİZ VE İŞSİZLİK-

Konuşmaların ardından, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Ömer Dinçer'in, 2010 yılı Haziran ayında yapılan 99. Uluslararası Çalışma Örgütü (ILO) Konferansında kabul edilen ''HIV, AIDS ve İş Dünyası'' başlıklı tavsiye kararı ile ilgili bütçe görüşmelerinde bilgi vermesine ilişkin Başbakanlık tezkeresi okundu.

Bunun üzerine söz alan Bakan Dinçer, söz konusu konferansta alınan alınan tavsiye kararında, HIV ve AIDS ile yaşayan kişilere yönelik olarak, iş yerinde, uygun düzenlemeleri içeren önlemlerin alınması, bu kişilerin istihdamının sürdürülmesi ve istihdama katılımlarının teşvik edilmesi, bu hastalara uygulanan test programlarının gizlilik ve dayanışma kapsamında uluslararası belgelere uygun olmasının öngörüldüğünü bildirdi.

Daha sonra Bakanlığına ait bütçe üzerinde hükümet adına konuşan Dinçer, son küresel ekonomik krizin, 1929 yılında yaşanan büyük buhrandan sonraki en büyük kriz olarak değerlendirildiğini söyledi.

Kriz döneminde dünyada yaklaşık 34 milyon kişinin işsiz kaldığını belirten Dinçer, uzmanlara göre, bazı ülkelerde önümüzdeki yıllarda da bu durumun devam edeceğini ifade etti.

Bakan Dinçer, uygulanan ekonomik ve sosyal politikalar sayesinde Türkiye'nin, Almanya ile birlikte, işsizlikle mücadelede başarılı olan nadir ülkelerden birisi olduğunu vurguladı.

Türkiye'de krizin etkilerinin en düşük seviyede hissedildiğine dikkati çeken Dinçer, şöyle devam etti:

''Siyasi istikrar ve yapısal reformlar sonucu, 2002 yılından 2008 yılına kadar kesintisiz büyüme sağlanmıştır. 2008 yılının ikinci çeyreğinden itibaren ekonomi daralmaya başladı ve 2009 yılında küresel krizin getirdiği belirsizlik ortamında işsizlik oranı yükseldi. İşsizlik oranındaki artış, iş gücü piyasasına yeni giren sayısına eşdeğer istihdam yaratılamamasından kaynaklanmıştır. İstihdam edilenlerin sayısında herhangi bir azalma yaşanmamıştır.

Bizim ülkemizdeki işsizlik artışının temel sebebi, mevcut istihdamdaki azalmalar olmamıştır. Kriz döneminde bile biz istihdamı artıran bir politika izlemeyi başardık. Bizdeki işsizliğin artışı, iş gücü piyasasına istihdam kapasitesinin daha üzerinde iş gücü arz edilmesiyle söz konusu olmuştur. Şunu övünerek söyleyebiliriz ki 2004 ile 2010 yılları arasında her yıl ortalama net 433 bin yeni kişiye istihdam sağlanmıştır.''

Dinçer, Türkiye'de işsizlikle ilgili analizler yapılırken, istihdam oranındaki artışın hesaba katılmadığını ifade etti.

-EKONOMİDEKİ TOPARLANMA-

Dinçer, ekonomik büyümenin yanı sıra iş gücü piyasasını daha esnek hale getirecek politikaların da uygulanmaya başlamasıyla orta vade program döneminde, tarım dışında 1 milyon 500 bin kişilik ilave istihdam yaratılmasının beklendiğini belirtti.

İş gücüne katılma oranının, 2009 yılında yaşanan krize rağmen, son 5 yılın en yüksek seviyesine ulaştığını kaydeden Dinçer, ''Yılda ortalama iş gücü piyasasına 800 bin kişi girmesine ve aynı zamanda kriz dönemi olmasına rağmen istihdamda artış olmuştur. Bu, takdir edilmesi gereken bir durumdur. İş gücüne ve istihdama katılım oranı esas alınmış ve bugünkü mevcut istihdamla hesaplanmış olsaydı, bugün işsizlik oranı yüzde 7,6 oranında olacaktı'' diye konuştu.

A.A.