ABD"nin ve dünyanın en iyi ve köklü eğitim kurumlarından “Ivy League” okullarına bağlı Harvard Üniversitesi"nde gerçekleştirilen geniş kapsamlı bir araştırma, buradaki öğrencilerin aşk ve cinsel hayatlarının sıfıra yakın olduğunu ortaya çıkardı. Ivy League içindeki 8 okuldan biri olan Harvard Üniversitesi öğrencileri tarafından günlük olarak çıkarılan Crimson gazetesinin haberine göre;

- ÖĞRENCİLERİN yüzde 52"si Harvard"da geçirdiği 4 yıl boyunca yalnızca bir kişiyle birlikte oluyor ya da hiç birlikteliği olmuyor. Araştırmaya göre ülkenin geri kalanındaki diğer sıradan üniversitelerde bu oran yüzde 3"lerde dolaşıyor.

- ÖĞRENCİLERİN yalnızca yüzde 28"i düzenli bir ilişki yaşadığını söylüyor.

- HARVARD'DA 2001 ile 2006 yılları arasında öğrencilerin partner sayısının 2.1"den 1.6"ya düştüğünün altı çizilirken üniversite mezunu kadınların yüzde 31"inin hiçbir ilişki yaşamadığı belirtildi.

Haydi sosyalleşelim!

Diğer Ivy League üniversitelerinde yapılan anketlerde de benzer sonuçların çıkması, öğrenci bloglarında “Zeki öğrencilerin aşkla meşkle işi olmaz” yorumlarının yapılmasına neden oldu. Araştırmayı yapan uzman ekipten Maya Shwayder ise Crimson gazetesinde kaleme aldığı bir makalede “Öğrenciler derslerine ve yoğun ders programına o kadar takılıyor ki, sevgili bulmaya zamanları olmuyor. Kendi cinsel ve kültürel kimliğimizi oluşturamıyoruz ve bu tamamen kendi suçumuz” dedi ve ekledi: “Eğitimcilerimiz, gençlerimizin kültürel ve cinsel kimliğinin gelişimi açısından bu konuya önem vermeli.” Maya Shwayder, yazısına “Akademik başarı için sosyal hayatımızdan vazgeçmeye gerek yok. Sosyalleşme hayatın bir gerekliliği” sözleriyle arkadaşlarını sosyalleşmeye çağırdı.

UZMANLAR: BEYİNLERİ BAŞARIYA ODAKLIDIR

Kafaları rahat olsun isterler (Mustafa Güveli-Psikiyarist)

Karşı cinsle yaşanan ilişkilerin akademik performansı etkilediği bir gerçek. Çalışkan öğrenciler kafalarını karıştıracak ilişkiler yerine daha zamanında ve düzgün sınırlı ilişkiler yaşamayı tercih ederler. Ayrıca akademik programın yoğunluğunda öğrencilerin bu tür uğraşlara vakit bulması da epey güçtür. Çocukların o yaştaki cinsel enerjilerini ve potansiyellerini farkeden bir çok eğitim kurumu, onların bu enerjisini başka yönlere yönlendirir. Örneğin bu gencin bu enerjisini müzik ya da spora kanalize etmeye çalışır. Öğrencinin bu enerjisini bir itici güç olarak kullanmayı tercih etmelidir.

Geleceklerini düşünürler (Alanur Özalp-psikolog)

Okulda başarılı ve hırslı olan öğrencilerin bir kısmı gerçekten başarılı olmak için yoğun çalışırlar, erken yatarlar ve sosyal aktivitelerden uzak dururlar. Her öğrenci böyledir diye bir kural yok. Bu konuda hırslı olan, yarışanlar ya da ailelerine iyi bir gelecek sağlamaya çalışan fakir öğrenciler bunu yaparlar. Bu tip öğrenciler gece gündüz yoğun bir şekilde ders çalışırlar. Ayrıca beğendikleri kişiler çalışkansa değerlerini yükseltmek için daha hırsla derslere sarılırlar. Başarılı olma nedenleri her gençte farklıdır. Bazı gençler daha kapanık ve daha güvensiz olur. Partner edinemediklerine ise kesinlikle katılıyorum.

Karşısındakini basit bulurlar (Tanju Sürmeli-psikolog)

Yüksek zekaları olanların beyinlerinde elektrofizyolojik farklılıklar var. Bu farklar onların içe dönük olmalarına sebep olabilir. İletişim kurmakta güçlük çekebilirler. Bu öğrenciler akademik başarı için kendi beyinlerini sosyal iletişimden uzak tutuyorlar. Beyinlerini akademik alanda kullanıyor ama sosyal alanda kullanmıyorlar. Sosyal engellerden dolayı kendi aralarında uyumsuzluk oluşuyor. Dürtü kontrollerinde de bu tip gençlerde problem var. Aşk ilişkilerinde çok çabuk sıkılıyorlar. Karşısındakini sıkıcı ve basit bulabiliyorlar. Yüksek başarı beklentileri olduğu için sosyalleşmeye zamanları kalmıyor sevgili bulamıyorlar.

Milliyet